12.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Otokolik Kısa Tur - Levent Köprülü
Toplandınız, karar verildi... Aile ziyaretine gidilecek... Yok, yok, sonrasında belki bir çay bahçesi... Ardından belki topluca yemeğe de gidilebilir. Ya da bunların hepsi bir kenara atılıp, yakın ve uygun bir yerde piknik olabilir mi? Neden olmasın? Sonuçta geniş, sağlam, ekonomik motora sahip, bolca da bagaj kapasitesi bir araç duruyor karşınızda. Dacia Lodgy... Üstelik, nereye gideceğinize de kesinlikle karışmıyor!..
Sanırım Renault kanatları altında havalanan Dacia da, Lodgy’yi geliştirirken aynısı olmasa da, sizinle benzer planlar yapmış. Çünkü Lodgy, Türkiye’de pek yaygı olmasa da özellikle Avrupa ve Amerika’da gayet yaygın olan, station wagon modellere alternatif yaratılan MPV yani minivan sınıfında yaratılmış. Tabii Amerika için değil! Ama Hindistan’da bile satışa sunuldu yakın zamanda...
Dayanıklı, pahalı olmayan, geniş ve gerçekten de ailenin pek çok “işi görebilecek” bir otomobil çıkmış ortaya. Eh, kendisini belli ediyor zaten.
Sevimli bal arısı
Lodgy’nin tasarımından başlarsak... Dacia’nın, Dokker dışındaki modellerinde pek fazla rastlamayacağınız, değişik çizgiler kullandığı Lodgy, bana önden sevimli geldi nedense. Hatta “Sevimli Bal Arısı”nı anımsatmadı değil. Bu, otomobilin çocuksu ya da komik değil, bilakis “Hızır gibi yetişirim!” der gibi sevimli bakan bir yüzü olduğunu söylemek içindi. Bana hoş geldi nitekim...
Bunun yanında araç, elbette sınıfının gereklerini yerine getirmesi, geniş iç hacim sunabilmesi için biraz heybetli yani yüksek tasarlanmış. Dolayısıyla bu, profilden bakıldığında aracın ciddi şekilde yüksek görünmesine neden oluyor. Bununla birlikte, kapıların alt kısmındaki kabarık hatlar, onun “profilden” kaba bir görüntü vermesini tamamen engellemiş ve estetik kazandırmış. Yan koruma bantları da, buna eşlik etmiş zaten.
Arka tarafta ise yine sadece bu modele özgü stop lambaları dikkat çekiyor. Geniş bagaj kapısı, alçak eşiğinin de sayesinde emin olun yüklemede hayli kolaylık sağlıyor. Elbette bir ticari araç değil, ama kalabalık olarak dışarı çıkan ve seyahate giden aileler için bunun ne denli önemli olduğunu söylememe gerek yok sanıyorum. Onlar beni anlar...
Geniş, geniş, geniş...
Aracın iç mekanına gelirsek, daha doğrusu binersek... İşte burada dilime “geniş, geniş, geniş...” diye sürekli tekrarlayıp durduğum tek kelime takılıyor. Çünkü “geniş.”
Öncelikle zaten bunu, otomobilin direksiyonuna oturduğunuzda hemen keşfediyorsunuz, ki bunun için uzman olmaya da gerek yok! Çünkü başınızla tavan arasında bir hayli mesafe kalıyor. Üst üste iki kafam olsa, belki değerdi! (Şakaaa, ben bir tanesiyle bile zor baş edebiliyorum!)
Yüksek oturma pozisyonuna sahip otomobilin gösterge paneli ve orta konsolu oldukça sade. Göstergelerin “karma” olması da, Dacia’nın bir geleneği haline gelmiş belli. Çünkü hız göstergesi ve devir saati “analog” iken, benzin göstergesi “dijital” olarak seçilmiş Lodgy’de de... Hararet göstergesi ise yok. Bununla birlikte, aracın yol bilgisayarı, iki “analog” göstergenin yanında, benzin göstergesiyle aynı daireyi paylaşıyor. Silecek kolu üzerinden kumanda edilen yol bilgisayarı fonksiyonları, kullanım açısından gayet pratik.
Orta konsolda ise, radyo/CD, MP3 çalar ve bluetooth özellikli, dokunmatik ekran bulunuyor. Bunun da kullanımının, sanılanın aksine pratik olduğunu, kullanarak bizzat denemiş ve onaylamış durumdayım. Üstelik, Renault’da da bulunan ve direksiyonun arkasında, sağ alt kısımda bulunan kumandayla çok daha kolay kullanılıyor. Parmağınızı ekrana götürmeye zahmet etmenize bile gerek yok!
Ve sonuca gelirsek...
Elbette otomobilin genişliğinden kaynaklı olarak, ön ve arka koltuklarda rahat bir oturma alanı sunduğunu söylemekte yarar var. 5 kişi rahatlıkla oturur, yolculuğa da çıkar, ama canı çıkmaz...
Ne de olsa yeterince yer, geniş camlar, eşyalar için fazlasıyla yer, iyi sesi olan bir müzik sistemi var. Motor sesi yok denecek kadar. Bu anlamda çok başarılı. Sadece bir miktar rüzgar sesi ve ilerleyen kilometrelerde plastik parçaların çıtırtılarını duymak olası.
Sonuçta, 49 bin 950 TL’den başlayan fiyata, ekonomik dizel motora, bir dolu güvenlik ve konfor donanımına sahip, ancak mütevazı, bolca yere sahip bir aile otomobili var karşımızda. Hatta ister 5 kişilik, ister 7 kişilik olanı seçilebilir. Son karar mı? O tam bir “aile meselesi”, beni aşar...
‘Nur topu’ gibi dizel
* Neyin nesi?
Dacia’nın MPV yani minivan sınıfına girdiği ilk model. Zaten öncesi de yok, dolayısıyla tamamen yeni bir otomobil. Ticari değil, tamamen binek üstelik. 4.50 metrelik uzunluğa ve 1.75 metrelik genişliğe sahip. 5 koltukluyken 827 litre bagaj hacmi ver. Arka koltuk sırası çıkarılınca da 2.617 litreye çıkıyormuş. Tamam, bunlar katalog bilgisi elbette...
* Motor seçimimiz ne?
Size 4 silindirli, 1.5 litre hacimli ve 90 beygirlik “nur topu” gibi bir dizel motor sunuluyor. Ancak “Stepway” versiyonunda aynı motorun bir de 110 beygirlik olanı var. 5 ileri manuel vites kutusuyla eşleştirilmiş. 100 km’de ortalama 5.5 lt civarında bir tüketimle karşılaştım. Çekiş açısından otomobilin bir problemi yok. Yeterli düzeyde performans sunuyor, ki bu zaten bir aile aracı. Fazlasına gerek var mı?
* Donanıma bir baksak?
Donanım açısından hayli zengin olduğu söylenebilir. ABS, ESP, ASR, ön hava yastıkları, yan perde hava yastıkları, Isofix çocuk koltuğu bağlantısı, lastik basınç göstergesi, arka park sensörü gibi faydalı donanımlar mevcut. Ayrıca yol bilgisayar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, deri vites topuzu, dokunmatik ekranlı multimedya sistemi, gösterge paneli üzeri kapaklı eşya bölmesi, tavan rayları, klima, elektrik kontrollü yan camlar filan da cabası...
EDİTÖRÜN BİR NOTU VAR MI?
Az kalsın unutuyordum... Arkadaşı “nasıl hitap edeceğinizi” merak ediyorsanız, “Loci” demeniz yeterli!..