01.04.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Sürdürülebilirliğin çok çeşitli tanımları vardır. Kimisi daimi olma yeteneği der. Kimisine göre içinde bulunulan anın ihtiyaçlarını karşılarken gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün verilmemesidir. Tanımı ne olursa olsun sürdürülebilirlik aynı zamanda geçmişe sahip çıkmaktır. Diğer bir deyişle geçmişten geleceğe bir köprüdür.
Hafta sonu Milliyet Gazetesi’nin davetlisi olarak Milliyet Arkeoloji Dergisi - İş Sanat Kültürel Miras Buluşması için Patara’daydık. Patara Antalya’nın Kaş ilçesinde yer alan bir bölge. Likyalıların kurduğu ve bir dönem Likya’ya başkentlik yapmış önemli bir arkeolojik alan. Hareketli limanıyla Batı Likya’nın dünyaya açılan kapısıymış.
Şanslı bir gruptuk. Patara’yı, Patara’da bilimsel kazıları 1988 yılında başlatan Prof. Dr. Fahri Işık’tan ve halen Patara Kazı Başkanlığı’nı yürüten Prof. Dr. Havva Işkan Işık’tan dinleme ayrıcalığını tattık. Ekipleriyle birlikte 34 yıldır onlarca eseri bizlerle buluşturan bu değerli hocalardan çok şey öğrendik. Yıllarca süren zorlu uğraşlarla ortaya çıkartılan; titizlikle toplanıp hemen konservasyona alınan, güçlendirilen ve geleceğe armağan edilen eserlerlerle tanıştık. Likya Birliği Meclis binasını, Patara Hamamını, Leto Hurmalığını, Patara kentinin anıtsal girişini, tiyatrosunu ve deniz fenerini gördük.
Desteğini sürdürüyor
Kazı çalışmaları başladığında eserler M.Ö. 700’üncü yıla gidiyormuş. Bugün ise M.Ö. 6’ncı bin yıla kadar inilmiş. “Daha da eskiye gideceğiz” diyor Fahri Işık. Gidebilmek için de desteğe ihtiyaç var. Destek sağlayanlardan biri Türkiye İş Bankası. Patara kazıları 2017’den bu yana Türkiye İş Bankası, Paşabahçe ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası tarafından destekleniyor. Ersin Özince’nin genel müdürlüğü dönemi başlayan destek Adnan Bali döneminde de devam etmiş. Her ikisi de çalışmaları yakından takip etmiş. Banka, Akdeniz Üniversitesi hocalarının yürüttüğü Kültür Bakanlığı Patara Kazıları’na desteğini sürdürüyor.
Ölmeden görülmesi gereken bir yer
Binlerce yıllık geçmişi ile Patara’da görecek çok eser, dinleyecek çok hikâye var. Antik kent, arkeoloji ve tarihin yanı sıra Akdeniz kaplumbağaları caretta caretta’ların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları sahillerden. Yazar Ahmet Ümit’in dediği gibi “Ölmeden görmezseniz, büyük eksiklik olur...”
Arkeolojik sponsorluk
Türkiye arkeolojik eserler ve kültürel miras anlamında çok zengin. Ancak bu zenginlikleri ortaya çıkaracak finansman her zaman sağlanamıyor. İşte bu noktada arkeoloji sponsorluğu çok değerli.
Eğer şirketler “sürdürülebilirlik” alanında bir şeyler yapmak istiyorlarsa bunun araçlarından biri de tarihe sahip çıkmaktır. Bu anlamda kültür, sanat ve tarihe katkılarıyla öne çıkan İş Bankası çok değerli bir sorumluluk faaliyeti yürütüyor.
Özel sektör katkısı
Bu tip çalışmalar özel sektörün katkısıyla ivme kazanabiliyor, böylece geçmiş gelecekle buluşabiliyor. Batıda bu tip arkeolojik sponsorluk örneklerini sıklıkla görürüz. Mesela British Museum’un sponsorları arasında onlarca dev şirket vardır. Türkiye’de arkeoloji tarihinin en önemli keşiflerinden Göbeklitepe’ye Doğuş Grubu’nun sağladığı destek de değerli katkı örneklerinden biridir.