07.09.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Yumaklı, Türkiye’nin kişi başına 1313 metreküplük potansiyelle “su stresi” altında olduğunu belirterek, “Eğer hiçbir aksiyon almazsak, 2030 yılında 1000 metreküpün altına düşme riskimiz var ve bu bizim su fakiri bir ülke kategorisine girmemizi gerektirecek bir sonucu doğuracak” dedi. Bitkisel üretim planlamasında suyu merkeze koyduklarına işaret eden Yumaklı, önceki destekleme modelinde 165 kalemde destekleme verdiklerini, tarımsal desteklerin sadeleştirilmesi konusunda herkesin mutabık kaldığını kaydetti.
Stratejik ürünler
24 milyon hektar ekilebilir tarımsal arazi bulunduğuna dikkat çeken Yumaklı, “Türkiye’de yaklaşık 206 başlıkta geniş bir yelpazede üretim yapıldığını göz önüne alarak stratejik ürünlerden başlamayı hedefledik. 13 stratejik ürün, hububat, baklagil, yağlı tohumlar ve diğer dediğimiz patates ve soğan. Çünkü bu ürünler ülkemizdeki 20,2 milyon hektarın 15,6 milyon hektarında ekilen ürünler. Yaklaşık yüzde 77’si oranında ekilen ürünleri planlamaya almış olduk” dedi. Yumaklı, hububatta 2027 planlama dönemi sonuna kadar yüzde 13’lük, baklagillerde de yüzde 17’lik bir artış planladıklarını kaydetti.
Desteklerin ilk kez üretim döneminden önce ve 3 yıllık olarak açıklandığını belirten Yumaklı, gübre ve mazot desteğinin de devam edeceğini, temel desteğin içinde yer alacağını vurguladı.
‘Fahiş fiyat kırılmaya başladı’
Gıda fiyatlarına ilişkin bir soru üzerine Yumaklı, üreticilerin, üretim noktasında üzerine düşeni yaptığına işaret ederek, “Fahiş fiyat var. Bir gün içerisinde etiketlerin birkaç kez değiştiği zamanlar oldu. Bununla ilgili fahiş fiyat yasal düzenlemesi oluşturuldu. Burada Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Belli oranda kırılmaya başlandı. Bir ürünü 1 birime alıp 10 birime satamazsınız, buna kimsenin hakkı yok” diye konuştu.