22.10.2024 - 11:34 | Son Güncellenme:
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar 'ın açıklamaları şu şekilde: "Türk savunma, havacılık ve uzay sektörlerinin gelişimini ve başarılarını hep birlikte sergileyeceğimiz, yeni iş birliklerine imza atacağımız SAHA EXPO 2024’te sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
SAHA Expo 2024’ün ülkemize ve dünyaya önemli katkılar sunmasını temenni ederek hoş geldiniz diyorum.
SAHA İstanbul, Türk savunma ve havacılık sektörünün itici gücü olmayı hedefleyerek 17 Mart 2015'te kuruldu. Amacımız yerlilik oranını artırmak, kritik teknolojileri ülkemize kazandırmak, uluslararası rekabet gücümüzü yükseltmek ve güçlü bir ekosistem oluşturmaktı. Bugün, 27'den 1200'ü aşkın şirkete, 29 üniversiteye ve 45 şehre yayılmış bir ağa ulaştık.
SAHA İstanbul'un gücü çeşitliliğinde yatıyor. 52 farklı sektörden üyelerimiz, savunma ve havacılık ekosisteminin her halkasını tamamlıyor. Bu çeşitlilik karşılaştığımız her zorluğa inovatif çözümler üretmemizi sağlıyor. Üye profilimize baktığımızda, KOBİ'lerden büyük şirketlere, üniversitelerden kamu kurumlarına kadar geniş bir yelpaze görüyoruz.
SAHA İstanbul'un misyonu sadece bir araya getirmek değil, sektördeki koordinasyonu sağlamaktır. Şirketlerimizi kritik ürünler üretmeye motive ediyor, yeteneklerini değerlendiriyor ve bu yetenekleri sistem ve alt sistem üretiminde kullanıyoruz. Projelerimiz üye şirketlerimizin kapasitelerini geliştirirken, aralarındaki ticari ilişkileri de güçlendiriyor. Yurt içi ve yurt dışı pazar geliştirme faaliyetlerine katkı sağlıyoruz. Bu yaklaşım savunma ve havacılık ekosistemini bir bütün olarak ileriye taşıyor.
İşbirliğini kolaylaştırarak, yıkıcı teknolojiler geliştirerek ve küresel ihtiyaçlara cevap vererek endüstriyi şekillendiriyoruz. Yerli üretim kabiliyetlerimizi pekiştirirken, global pazarda da söz sahibi oluyoruz.
Çeşitlendirilmiş uzmanlığımız, yerelleştirme çabalarımız ve Ulusal Havacılık Endüstrisi Komitemiz (SAHA MİHENK) ile sektöre derinlik kazandırıyoruz. IAQG sertifikasyon otoritesi olarak kalite standartlarını yükseltiyoruz.
SAHA Startup Programı, yüksek teknoloji girişimcilerini güçlendiriyor. Hukuki ve teknik danışmanlıktan altyapı desteğine, iş geliştirmeden yatırımcı hazırlığına kadar geniş bir yelpazede destek sunuyoruz.
SAHA Akademi, yeni nesil bir eğitim konsepti. 100'den fazla eğitim konusu, 1700 saati aşkın eğitim ve 2000'den fazla katılımcı ile sektörde profesyonelliği artırıyoruz. Sertifikalı eğitimler, özelleştirilmiş programlar ve SAHA MBA ile sadece teknik bilgiyi değil, stratejik düşünme ve liderlik becerilerini de geliştiriyoruz. Yabancı ülkeler ve profesyoneller için özel eğitim programları ile global etkimizi artırıyoruz.
Makine, elektrik-elektronik, yazılım ve sertifikasyon gibi kritik teknik komitelerle, sektörümüzün güçlenmesine katkı sağlıyoruz. SAHA Startups, SAHA ODAK gibi inisiyatiflerle geleceğe hazırlanıyoruz.
Türk savunma ekosistemi, tabana yayılmış entegre bir yapıya sahip. Ana yüklenicilerden alt yüklenicilere, tedarikçilerden araştırma enstitülerine kadar her birim, bu ekosistemin vazgeçilmez bir parçası. SAHA İstanbul olarak amacımız; özel sektörün rolünü artırarak sektöre dinamizm kazandırmak ve maliyet etkin sürdürülebilir projeler geliştirmektir.
Global savunma endüstrisini şekillendiren son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yetenek savaşları, jeopolitik belirsizlikler, yeni teknolojik trendler ve tedarik zinciri zorlukları sektörümüzü derinden etkiliyor. Bu zorluklara karşı proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz. Elektrifikasyon, yapay zekâ, otomasyon, hipersonik uygulamalar ve uzay yetenekleri gibi alanlarda öncü olmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli planlama ve yeni kapasite gereksinimleri konusunda üyelerimizi yönlendiriyoruz.
Global askeri harcamalar, 2001'den bu yana jeopolitik risklerle orantılı olarak istikrarlı bir şekilde artıyor. 2023'te 2.4 trilyon dolara ulaşan harcama, jeopolitik gerilimlerin ve savunma modernizasyon ihtiyaçlarının bir yansıması. Özellikle Asya-Pasifik ve Avrupa bölgelerindeki artış dikkat çekici. Türkiye’de bu trendden bağımsız değil tabii ki. 2023 itibariyle 15.8 milyar dolarlık savunma harcamasıyla dünyada 22. sırada yer alıyoruz.
Son 5 yıllık bileşik büyüme oranlarına baktığımızda, Türkiye'nin -%6.2 ile listede negatif büyüme gösteren tek ülke olması yanıltıcı olmamalıdır. Bu düşüş savunma kapasitemizdeki bir azalmayı değil, aksine milli üretim kabiliyetlerimizin artmasıyla dışa bağımlılığımızın azalmasını yansıtıyor. ABD dgibi ülkelerde kişi başına askeri harcamalarda öne çıkarken, Ukrayna'nın savaşla birlikte hızla artan harcamaları dikkat çekiyor. Türkiye ise çok daha düşük kişi başı harcamayla yoluna devam ediyor.
Türk savunma ve havacılık sanayiinin gelişimi, ülkemizin bağımsızlık hikâyesidir. 1920'lerdeki başlangıçtan 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na, 2000’lerin başındaki millileşme vizyonundan 2023 sonrasındaki ihracat odaklı büyümeye kadar her aşama bu hikâyenin bir parçasıdır. Bugün, 15 milyar dolar gelir ve 5.5 milyar dolar ihracat ile gurur duyduğumuz bir noktadayız. Ancak bu aşama Milli Teknoloji Hamlemizin daha başlangıcıdır.
Türk savunma ve havacılık sanayiinin kabiliyetleri, geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Kara araçlarından deniz platformlarına, insansız hava platformlarından mühimmatlara, füzelerden iletişim ve muharebe destek sistemlerine kadar her alanda söz sahibiyiz. Bu kabiliyetler ulusal güvenliğimizi güçlendirmesinin yanı sıra ülkemizi global pazarda rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor.
Türkiye'nin askeri harcamalarının gelişimi, stratejik önceliklerimizin bir yansımasıdır. 2001'den 2023'e kadar olan süreçte, harcamalarımız 7.2 milyar dolardan 15.8 milyar dolara yükseldi. Ancak bu artış ithalatımızın azalmasıyla birlikte GSYİH içindeki payın %3.6'dan %1.5'e düşmesiyle dengeleniyor. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile savunma harcamalarımız daha verimli ve etkin hale geldi.
Türk savunma ve havacılık sanayiinin ticari gelişimi, sektörün dinamizmini ve büyüme potansiyelini de sergiliyor. 2012'de 4.8 milyar dolar olan gelir, 2023'te 15 milyar dolara ulaştı. Bu üç katlık artış finansal başarının ötesinde aynı zamanda teknolojik yetkinliklerimizin ve global rekabet gücümüzün de bir göstergesi.
Türk savunma ve havacılık sanayiinin uluslararası ticaret performansı gurur verici bir gelişim gösteriyor. 2012'de 1.3 milyar dolar olan ihracatımız, 2023'te 5.5 milyar dolara ulaştı. İthalatımız ise aynı dönemde 1.4 milyar dolardan 6.2 milyar dolara yükseldi. 2021-2023 dönemindeki yükselen net ithalat, yolcu uçağı ve ekipman alımlarından kaynaklanmaktadır.
2023 yılı uluslararası ticaret dağılımı, Türk savunma ve havacılık sanayiinin çeşitliliğini ve gücünü gösteriyor. İnsansız hava araçları, mühimmat ve füzeler, kara araçları ihracatımızın lokomotifi konumunda. Havacılık sektöründe ise yolcu uçağı alımı nedeniyle ithalatımız hala yüksek. Ancak bunu da fırsat olarak görüyor ve havacılıktaki millileşmeyi güçlendirmek için çalışıyoruz.
Türk savunma ve havacılık sektörü, 2023'te göz kamaştırıcı bir performans sergiledi. 5.5 milyar dolarlık ihracat hacmi, 185 ülkeye ulaşan 230 ürün çeşitliliği, küresel arenada artık bir güç olduğumuzu kanıtlıyor.
Baykar'ın 1.7 milyar doları aşan ihracatı, insansız hava araçları teknolojisindeki dünya liderliğimizin açık göstergesi. TUSAŞ, MKE, TEI gibi köklü kurumlarımızın yanı sıra, Roketsan ve Aselsan gibi yüksek teknoloji şirketlerimizin listedeki varlığı, sektörün derinliğini ve çeşitliliğini yansıtıyor.
Savunmanın yanı sıra teknoloji ve inovasyon alanında da söz sahibiyiz. Ama unutmayalım, teknolojik gücümüzü barış ve adalet için kullanmak en büyük sorumluluğumuzdur. Özellikle Gazze'de yaşanan insanlık trajedisi, bu sorumluluğun önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Türk savunma sanayiinin başarısı 50 yıllık bir gelişim sürecinin sonucudur. Bu süreç doğrudan tedarikten milli tasarıma, platform programlarından ileri teknolojilere uzanan stratejik bir yolculuk. Bu yolculuk ambargolardan öğrendiğimiz derslerle başladı ve bugün kendi özgün tasarımlarımızla dünya pazarlarında söz sahibi olduğumuz bir noktaya ulaştı.
Savunma sanayiimiz sadece ülke içinde değil, global arenada da manşetlere çıkıyor. Bu başarı ürünlerimizin kalitesinin yanında stratejik önemimizi de yansıtıyor.
TEKNOFEST, Milli Teknoloji Hamlesi’nin ve çalıştığımız sektörlerin başarılarını toplumla buluşturan ve geleceğin mühendislerini yetiştiren bir platform. 50 farklı alanda teknoloji yarışmaları, 1.65 milyon gencin yarışma başvurusu ve toplamda 15 milyondan fazla ziyaretçiyle, dip dalgası halinde toplumumuzu saran bir devrim. TEKNOFEST, hava gösterileri, konserler, planetaryum, yarışmalar, dikey rüzgâr tüneli, seminerler, simülasyonlar ve atölyelerle toplumun her kesimini teknolojiyle buluşturuyor.
SAHA EXPO, Türk şirketlerini global pazarla buluşturan bir köprü görevi görüyor. 2018'den beri düzenlenen SAHA EXPO fuarlarımız, Türk şirketlerinin iş geliştirme ve ihracat çabalarını destekliyor.
Kamu kurumlarından özel sektör devlerine, üniversitelerden teknoloji şirketlerine kadar geniş bir yelpazede destek gören SAHA EXPO, Türk savunma sanayiinin ekosistemini bir araya getiriyor. Başta ana sponsorumuz ARCA olmak üzere, bizi destekleyen tüm sponsorlarımıza buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
SAHA EXPO 2024 rakamlarına bakacak olursak; 150.000'den fazla ziyaretçi, 300'ün üzerinde delegasyon, 150'den fazla alıcı delegasyonu ve 120'den fazla ülkeden üst düzey katılım, SAHA EXPO'nun global ölçeğini de gözler önüne seriyor. 25.000'in üzerinde B2B görüşme, 1400'den fazla şirket katılımı, 53 ürün lansmanı ve 90 imza töreni ile etkinliğimiz iş dünyası için muazzam fırsatlar sunuyor. Bu rakamlara bakarak SAHA EXPO'nun Türk savunma sanayiinin gücünü ve potansiyelini dünyaya gösteren stratejik bir platform olduğunu rahatça söyleyebiliriz.
SAHA EXPO 2024'ün ekonomik etkisini gözler önüne seren önemli bir ana geldik. Fuar süresince gerçekleştirilecek 133 imza töreninde toplam 6,2 milyar dolarlık anlaşmalar imzalanacak. Bu anlaşmaların 4,6 milyar dolarlık kısmı ise ihracat sözleşmelerinden oluşuyor. Geçen yıl Türk savunma ve havacılık sektörünün ihracatı 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti, bu fuarda 1 yıllık ihracatımıza yakın seviyede ihracat anlaşmalarına imza atıyoruz.
Kıymetli misafirler, bu böyle bir etkinlik için gerçek bir rekordur.
SAHA EXPO 2024, zengin içeriğiyle de öne çıkıyor. İmza törenleri, ürün lansmanları, uluslararası paneller, SAHA Talks ve Space Talks sohbet oturumları ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Selçuk Bayraktar’ın gerçekleştireceği ana konuşmacı sunumu gibi etkinlikler, fuarımızı dinamik ve interaktif bir platforma dönüştürüyor.
SAHA Expo 2024'teki panel ve konuşmalar, sektörün güncel konularını ve geleceğe yönelik vizyonu yansıtıyor. "Savunma ve Güvenlik Alanında Derin Devrimi Yönetmek", "Uzay Ekosisteminin Gelişimi ve Uluslararası İşbirliği Fırsatları", "Savaş Alanının Yeni Aktörleri: FPV Dronlar" gibi başlıklar sektörün odak noktalarını gösterecek. Yapay zekâ, siber savaş, girişimcilik ve çift kullanımlı teknolojiler gibi konular, savunma sanayiinin geleceğini şekillendirecek trendleri ele alacak.
Küçük işletmeler için özelleştirilmiş pavyonlar ile ekosistemin tüm bileşenlerini desteklemeyi amaçlıyoruz. Küçük işletmelerin iş geliştirme ve ihracat çabalarını besleyerek, sektörün taban gücünü artırmayı hedefliyoruz.
Uzay Pavilyonumuzda katılımcı şirketlerin en son teknoloji ve ürünlerini sergilerken, aynı zamanda Milli Uzay Programımız hakkında ziyaretçileri bilgilendireceğiz.
Savunma, havacılık ve uzay sektörlerimizin toplumla buluşturma arzusunun bir göstergesi olarak Halk Günleri'ni bu yıl genişleterek iki güne çıkardık. 25-26 Ekim tarihlerinde, halkımız yerli ve milli kaynaklarla geliştirilen geniş ürün yelpazesini keşfetme ve dokunma fırsatı bulacak.
Uluslararası Uzay Kongresi'nin (IAC 2026) 2026’da Türkiye'de düzenlenecek olması, ülkemizin uzay alanındaki iddiasını gösteriyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve SAHA İstanbul işbirliğiyle Antalya’da gerçekleştirilecek bu etkinlik, Milli Uzay Programı'ndaki projelerimizi dünyaya sunacak.
Kıymetli Misafirler; ülkemiz savunma sanayiinde önemli atılımlar yaparak, bölgesel güvenlikte önemli bir aktör haline geldi. Türkiye yürütülen çalışmalar neticesinde dünya pazarındaki rekabet gücünü de artırıyor. Bu vesileyle, yerli ve milli üretim vizyonuyla bize her zaman yol gösteren ve destekleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Son olarak; bugün burada teknolojik başarılarımızı kutlarken, dünyanın gözleri önünde yaşanan bir insanlık trajedisine sessiz kalamayız. Gazze'de yaşanan durum bölgesel bir çatışma değil, tüm insanlığın vicdanını sızlatan bir soykırımdır. Savunma teknolojilerindeki ilerlemelerimizin nihai amacı, barışı korumak ve insan hayatını savunmaktır. Bugün Gazze'de gördüklerimiz, maalesef teknolojinin yıkıcı gücünün acı bir örneğidir.
Türkiye olarak her zaman mazlumun yanında durduğumuz gibi, Gazze halkının da yanındayız. Uluslararası toplumu bu soykırıma son vermek için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Unutmayalım ki, gerçek güç yıkmakta değil, inşa etmekte; öldürmekte değil yaşatmaktadır."