05.09.2008 - 14:32 | Son Güncellenme:
Ulusal Enerji Forumu Başkanı Neslihan Gökdemir, nükleer santral ihalesinde teklif verme süresinin uzatılması gerektiğini savundu.
Gökdemir, yaptığı yazılı açıklamada, gerek Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumunun (TNDK) kurulmamış olmasından kaynaklanan, gerekse yerle ilgili belirsizliklerin sağlıklı bir teklif hazırlanmasını büyük ölçüde engellediğini belirtti.
Bundan dolayı, teklif verecek grupların süre uzatma istemeleri doğal ve hatta kaçınılmaz olduğuna işaret eden Gökdemir, aksi halde bu belirsizliğin risk analiz ve yönetiminde doğrudan doğruya fiyat arttırıcı bir etken olarak kendisini göstereceğini ve böylece ciddi grupların rekabet gücünün önemli ölçüde azalacağını iddia etti.
Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumu’nun başlamış olan ve 12 kuruluşun şartname aldığı Mersin-Akkuyu nükleer santral “yarışma” süreciyle çok yakından ilişkide bulunması gerektiğini belirten Gökdemir, şunları kaydetti:
“Kurumun yarışma öncesinde kurulup göreve başlamış olması bu süreci şeffaflaştırıcı ve kolaylaştırıcı öğelerden biriydi. Yarışmaya giren gruplar tabii olarak karşılarında talip oldukları işi en üst seviyede düzenleyen bir kuruluşu görmek isterler. Bu onlara oyunun kurallarını belirleyecek olan kurumun vereceği bir güvendir.
Oyunun kurallarının oyun başladıktan sonra değişmeyeceğinin bir garantisidir. Şu anda fiilen karşılarında böyle bir kuruluş bulunmamaktadır. TAEK’in bu aşamada iki işlevi birden yürütmesi kağıt üstünde mümkün görünse bile gerçekte bu durum süreci zorlaştırmaktadır.”
YER İZNİ KONUSUNDAKİ BELİRSİZLİKLER
Gökdemir, Akkuyu’ya 1976 yılında “yer izni” verildiğini hatırlatırken, 32 yıl önce verilmiş bir iznin geçerliliğinin tartışma konusu olduğunu vurguladı.
Verilen iznin, yalnızca etüt yapabilmekle sınırlı olduğunu, yerin özelliklerini ve nükleer santralin yerle ilgili tasarım parametrelerini (deprem, tsunami, uçak düşmesi, vb) belirleyici bir yönü olmadığını anlatan Gökdemir, bundan dolayı da yerle ilgili hususlarda teklif veren gruplar açısından önemli bir belirsizlik bulunduğunu ifade etti.
TNDK’nın kanun taslağında belirtilmiş olan bağımsızlık ve özerkliği çok önemli olmasına karşın yeterli olmadığını savunan Gökdemir, teknik yeterliliğin de çok önemli olduğunu, kanunun uygulanmasında ve özellikle atamalar yapılırken uluslararası deneyimi bulunan kişilere öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kanunun nükleer ve radyoaktif maddenin taşınmasıyla ilgili olarak özel bir hüküm içermediğine de işaret eden Gökdemir, şöyle devam etti:
“Ne TNDK ne de yeni tanımıyla TAEK taşıma ve transit ile ilgili özel bir görev ve işlev yüklenmemişler. Oysa Türkiye için bu konu (örneğin Boğazlarla ilgili olarak) büyük önem içermekte. Bu konunun genelde faaliyetler kapsamında ele alınabileceği düşünülebilse de yine de konunun altı çizilerek kanun kapsamına alınması daha isabetli olur.”