EkonomiKirleten ödüyor mu?

Kirleten ödüyor mu?

25.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

BM ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre iklim değişikliği ile mücadele için dünyanın yılda 1 trilyon dolarlık harcama yapması gerek. Büyük rakam ama küresel ısınmayı önleyip tersine çevirebilmenin başka yolu yok.

Kirleten ödüyor mu

SERVET YILDIRIM - Gelecek ay onlarca lider, bakan ve yüzlerce iklim eylemcisi Mısır’da COP27’de olacaklar. Bu zirve öncesi iklim sorununun ulaştığı boyutu gözler önüne sermesi için arka arkaya araştırmalar çıkmaya başladı. Bunlardan biri de Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Enerji Ajansı’nın yaptırdığı çalışma. Küresel ekonominin yüzde 75’ini temsil eden 45 ülkenin liderleri için onların isteği üzerine hazırlanan rapor iklim değişikliği ile mücadelenin finansman boyutu hakkında iyi bir fikir veriyor.

Haberin Devamı

Rapora göre iklim değişikliği ile mücadele için dünyanın yılda 1 trilyon dolarlık harcama yapması gerekiyormuş. Rakam doğru mu diye birkaç defa kontrol ettim doğruymuş. Türkiye’nin 800 milyar dolar olan yıllık gayrisafi yurtiçi hasılasından çok daha yüksek bir rakamdan söz ediyoruz.

Bu raporun yazılmasına vesile olan liderler, geçen yıl Glasgow’da temiz enerjiyi 2030 yılına kadar satın alınabilir, ulaşılabilir yapmayı taahhüt etmişlerdi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan enerji krizi yenilenebilir enerjiye olan talebi arttırdı. Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol’un dediği gibi belki de ilk defa herkesi etkileyen bir enerji krizi yaşanıyor. Ve bu krizin çözümlerinden biri de temiz enerji kullanımı. Yani rüzgarlar yenilenebilir enerjiden yana esiyor. Bu rüzgarla daha somut ilerlemeler sağlanması gerekiyor.

Haberin Devamı

Rapor, yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması için yenilenebilir ve düşük karbon hidrojen üretiminin 2030 yılına kadar 150 milyon ton artırılması gerektiğini söylüyor. Yani üretim 2023’ten itibaren her yıl 2 katına çıkarılacak. Rapora göre 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiye 2021 yılında yapılanın 4 katı yatırım yapılması gerekiyormuş. Bunlar büyük rakamlar ama küresel ısınmayı önleyip tersine çevirebilmenin başka yolu yok.

Niyet var ama ilerleme yavaş

Niyet var mı? Görünüşte var. Geçen sene ülkeler Glasgow’da bazı önemli taahhütler verdiler ve bazı kritik konularda anlaştılar. Liderler Zirvesi yapılmıştı. Orada ABD, Çin, Avrupa Birliği ve İngiltere’nin hatta Hindistan ve Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülke birlikte harekete geçme sözü verdiler ve ”Atılım Gündemi” diye bir plan açıkladılar.

Ama şu ana kadar çok hızlı bir ilerleme olmadı.

Glasgow’da da vurgulandığı gibi işin kilit noktası birlikte hareket edilmesi. Sadece ülkeler değil aynı zamanda şirketler de birlikte hareket etmek zorunda. Böylece temiz enerjiler için pazar yaratılabilir ve mevcut pazar genişletilebilir. Ancak dünya, işbirliği noktasında hala olunması gereken noktanın çok uzağında bulunuyor.

Haberin Devamı

Oysa reçete belli. Sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması, iklim değişikliğinin etkileri ile baş edilebilmesi için dayanıklılığın arttırılması ve uyum kabiliyetinin geliştirilmesi ve iklim mücadelesinin finansmanı için verilen taahhütlerin gerçekleştirilmesi gerekiyor.

İyi haber bu konularda farkındalığın artıyor olması. Daha iyi haber ise paranın üzerinde oturan fonların farkındalığının artıyor olması. Mesela dünyanın en büyük varlık fonlarından biri hatta birincisi olan Norveç petrol fonu iklim konusunda baskısını artırıyor. Tezat değil mi? Fonda biriken paralar Norveç petrolünden yani iklimi bozan kirli enerjiden geliyor ama fon bu parayı artan bir şekilde 2050’ye kadar “net sıfır emisyon hedefi” olan şirketlere yatıracağını söylüyor. Bu arada şu ana kadar fonun yatırım yaptığı şirketlerin sadece yüzde 10’unun net-sıfır hedefi bulunuyor. Bu nedenle fonun bundan sonra bu kriter üzerinde duracak olması önemli bir adımdır. Norveç Fonu deyip geçmemek lazım. Tam 1.2 trilyon dolarlık varlığı yönetiyor. Dünyada neredeyse her şirket, her ülke bu fondan pay kapmak peşinde. Çünkü sıcak para değil, orta ve uzun vadeli bir perspektif ile yatırım yapıyorlar. Bizim gibi dış finansman ihtiyacı olanların baş tacı edeceği türden bir kaynak bu.

Haberin Devamı

İklim kriterinin öne çıkması sadece Norveç Fonu ile sınırlı bir gelişme değil. Toplam 10.6 trilyon dolarlık varlığı yöneten 74 yatırımcıyı bünyesinde bulunduran Net Zero Asset Owner Alliance da karbonsuzlaştırma hedeflerini takip ediyor. Geçen yıl Glasgow’da oluşturulan daha kapsamlı bir ittifak ise ”Glasgow Net Sıfır Mali İttifakı” ya da İngilizce adıyla Glasgow Financial Alliance for Net Zero’ydu. Bu birlik, geçen yıl zirve sırasında verdikleri taahhütle portföylerini karbondan arındıracaklarını açıklamışlardı. Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik olarak, net sıfır emisyon hedefiyle uyumlu hale gelme sözü verdiler. Burada sözü edilen İttifak toplam 450 önden gelen banka ve sigorta şirketinden oluşuyor. Yönettikleri kredilendirme imkanının boyutu ise 130 trilyon dolar.

Haberin Devamı

Acil işbirliği şart

Her şeyde olduğu gibi iklim mücadelesine başarı gelip paraya dayandığı için böyle bir ittifakın oluşması önemliydi ve Glasgow’da çıkan sonuçların belki de en önemlilerinden biriydi. Çünkü süreci tersine çevirmenin yolu, sürecin sorumlusu olan sektörlere para aktarmak yerine fonları temiz enerji kaynaklarına ve ilgili sektörlere aktarmaktan geçiyor.

Ancak verilen söz ne derece tutulacak, şüpheler var. Finansman için BM’nin önerdiği çözümlerden biri petrol ve gaz geliri elde eden şirketlerin gelirlerine vergi koymaktı. Birçok ülke bu yönde adım attı. “Kirleten öder” prensibi kısmen de olsa uygulamaya konuldu.

Artan enerji krizi ve sera gazı yoğunlaşmasının ulaştığı rekor düzeyler, artan seller, yangınlar ve kuraklıklar ülkeler ve şirketler arasında işbirliği yapılmasının ne kadar acil bir aksiyon olduğunu ortaya koyuyor.

Gelecek ay 6-18 Kasım arasında Mısır’ın Sharm el-Sheikh şehrinde toplanacak olan COP27’nin gündem maddelerinden biri de bu işbirliği olacak.