KENTSEL DÖNÜŞÜM YEŞİL OLURSA 25 MİLYAR DOLAR CEPTE KALACAK

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı Haluk Sur, kentsel dönüşüm süreciyle ilgili yaptığı değerlendirmede yeşil binalarla ilgili bir düzenleme yapılmadığını belirterek, çok önemli açıklamalarda bulundu. Bu gidişle 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar kişiye çıkacağını ifade eden Sur, “Nüfusun yüzde 80’i az gelişmiş ülkelerde bulunuyor. Yani 7 milyar insan yoksul şekilde yaşayacak. 2050’den sonraki nüfus ise hesaplanamıyor. 2100’de nüfus ne olur, dünyanın kaynakları buna yeter mi bilemiyoruz” dedi.
Dünyanın bugünden alarm vermeye başladığına vurgu yapan Sur, acilen önlemler alınması gerektiğini anlatarak, “Gelişmiş bazı ülkelerde önlemler alınıyor fakat bu sadece kötü gidişi durduruyor. 2050’de 1 tane değil, 2.8 tane gezegene ihtiyacımız olabilir” diye konuştu. Haluk Sur, dünyanın hala fosil yakıtlar kullandığını ve 1.4 trilyon varil petrol rezervi bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
1 varil 160 litre ediyor. Bu 140 kiloya denk geliyor. 1985’lerde günde 60 milyon varil petrol tüketilirken, şimdi 87 milyon varil kullanılıyor. 2050 yılına kadar enerji kullanımı çok daha fazla artış gösterecek. 30-40 yıl daha zamanımız var. Ya yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanacağız ya da kendimize başka gezegenler arayacağız.”

Kaynaklar 2 yılda bitiyor
Bu olumsuzluklara karşın dünyada yenilenebilir enerji kullanımının arttığına dikkat çeken Sur, Türkiye’nin de bu konuda hassas davranması gerektiğini dile getirdi. Sur, Türkiye’nin çok az sayıda petrol rezervine sahip olduğunu belirterek, “Ülkemizde 60 milyon ton rezerv var. Bunları çıkarsak bile 2 yıl içinde tüketiriz” dedi.
Türkiye’nin yılda 50 milyar dolarının petrol ve enerji için kullanıldığını hatırlatan Sur, yenilenebilir enerjinin kullanılması ve tasarruf yapılması halinde bu paranın cepte kalacağını dile getirdi. Haluk Sur, Türkiye’nin de Danimarka’nın 1970’lerde yaptığı gibi yenilenebilir enerjiye yönelmesi gerektiğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi:

Güneş, su ve rüzgardan...
“Türkiye’nin 5.5 milyar kilowatt enerji kapasitesi var. Ama bunu kullanamıyoruz. Bu enerjinin tamamını kullansak 82 milyon ton petrole denk geliyor ve enerji ihtiyacımızın tamamını karşılayabiliriz. Güneş enerjisini kullanmak ucuzladı ve daha da ucuzlayacak. Bunu kullanmalıyız. Büyük bir rüzgar enerjisi kapasitemiz var. 52 bin megawatt seviyesinde. Bunun 12 bini kullanılabilir. Henüz 1500 megawatt kullanılıyor. GAP’tan daha fazla enerji üretecek bir potansiyel var. Jeotermalde ise dünyada 3, Avrupa’da ise 1. durumdayız. 34 bin megawatt enerji potansiyeli var. Sadece rüzgar ve jeotermal kaynaklar bile Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılayabiliyor.”

Yeşil dönüşüm şart
Haluk Sur, kentsel dönüşüm kapsamında Türkiye’deki 19 milyon konutun 7 milyonunun yenilenmesinin gündeme geldiğini anlatarak, bu binaların yeşil olması durumunda çok büyük miktarda tasarruf yapılabileceğini kaydetti. Sur, 7 milyon konutun yüzde 3’ünün yeşil olması durumunda 450 milyon dolar, tamamının yeşil olması durumunda ise 25 milyar dolar tasarruf yapılabileceğini belirterek, “Enerjinin yüzde 40’ı konutlarda kullanılıyor. Konutları yeşil yaparak 30 milyar dolar tasarruf elde edebiliriz” dedi.
Sur, 7 milyon konutun yenilenmesinin 15 yılı bulabileceğine vurgu yaparak, yılda 500 bin olan nüfus artışının konut talebini artırdığını söyledi. Sur, 15 yılda 7 milyon kişinin daha geleceğini vurgulayarak, “Kentlere göç de var. Kentleşme oranı yüzde 74’ten 85’lere çıkacak. Yani 2-3 milyon konut da iç göç nedeniyle yapılacak. Bu durumda 15 yılda neredeyse 15 milyon konut yapmalıyız. Kendi haline bırakılırsa 15 yılda ancak 7-8 milyon konut yapılabilir. Bu çok zor bir iş” değerlendirmesini yaptı.

‘Yeşil bina lüks değil’
Haluk Sur, yeşil binaların lüks değil aksine bir zorunluluk olduğunu söyleyerek, sosyal konutların da yeşil olabileceğini anlattı. Yüzde 2 fazla maliyetle binaların yeşil hale gelebileceğini ifade eden Sur, “Bu ek maliyetin çok daha fazlası tasarrufla geri kazanılıyor. Bu nedenle sosyal konutlarda da yeşile yönelmek gerekir” dedi.

‘Sektörde domates satılmıyor’
İnşaat sektöründe büyük potansiyel olduğuna işaret eden Sur, sektörün önünü kesilmemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Çomak sokmamak gerek, aksine sektöre gözbebeği gibi bakılmalı. Mesela yeni KDV uygulaması sektörü sekteye uğratır. Yatırımcının riskini kim ödeyecek. Maliyeye sormak gerek. Paranın ve zamanın kıymetini ondan daha iyi kimse bilemez. Gayrimenkul projeleri büyük yatırımlar. Kimse burada domates satmıyor. Buradaki nakit akışı kesilmemeli ve önü tıkanmamalı. Bu faturayı kim ödeyecek? 1 Haziran’dan sonra piyasa durdu. Vatandaş ödeyeceği KDV oranını bilmiyor. Belirsizlikler bizi yaralıyor”.

İSTANBUL’DAN ANKARA VE İZMİR’E FİYAT FARKI
Merkez Bankası, Temmuz 2012 (Haziran, Temmuz ve Ağustos) Konut Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Türkiye Konut Fiyat Endeksi (TKFE) (2010=100), 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0.80 oranında artarak 124,14 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.62 oranında artan TKFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 2.34 oranında artış gösterdi.
Türkiye Yeni Konutlar Fiyat Endeksi ise Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0.68 oranında artarak 123.13 düzeyinde gerçekleşti.
Metrekare başına konut değeri olarak hesaplanan birim fiyatlar 2011 yılı Temmuz ayında metrekare başına 1007 TL iken 2012 yılı Temmuz ayında metrekare başına 1117 TL düzeyinde gerçekleşti.
26 ilde son iki yılda yapımı gerçekleşen konutların değerleme raporları analiz edilerek hesaplanan TYKFE, 2012 yılı temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0.68 oranında artarak 123.13 düzeyinde gerçekleşti. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 11.19 oranında, reel olarak ise yüzde 1.94 oranında arttı.
İstanbul’daki konut birim fiyatlarının Ankara ve İzmir’e göre oldukça yüksek seyrettiği görüldü. Birim fiyatlar 2012 yılının temmuz ayında Ankara ve İzmir’de sırasıyla 1041,8 TL/m2 ve 1258,7 TL/m2 iken, İstanbul’da 1709,4 TL/m2 olarak gerçekleşti.

En yüksek artış İzmir’de
Üç büyük ilin konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde; 2012 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1.03 ile en yüksek artışın İzmir’de gerçekleştiği, onu sırasıyla yüzde 0.45 ile Ankara’nın ve yüzde 0.26 ile İstanbul’un izlediği görüldü. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre ise İzmir, İstanbul ve Ankara’da sırasıyla yüzde 13.43, 12.57 ve 9,02 oranlarında artış gösterdi.

Mega Kentte binalar uzayacak konut metrekareleri küçülecek
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan ”Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör Raporu 1. Çeyrek, 2012” raporu, konut sektöründe yaşanan son gelişmeleri içeriyor. “2023 Vizyonunda Gayrimenkul Sektörü” raporuna göre, 2023 yılına kadarki 12 yıllık süreçte, nüfus ve gelir artışına bağlı olarak 7,5 milyon konut ihtiyacının doğması bekleniyor.
Rapora göre, inşaat sektörü her yıl yüzde 10-12 arasında büyüme göstererek, Türkiye’nin büyümesine 1 ile 2 puan arasında katkı sağlayacak.
Kentli nüfusun 57,4 milyondan 71,14 milyona çıkacağı öngörülen rapora göre, kentsel alanlarda 2023 yılına kadar 5,3 milyon dairenin dönüşümü söz konusu olacak.
Türkiye’de üç ayrı kaynaktan doğan toplam konut ihtiyacı, 2012-2023 yılları arasındaki 12 yıllık dönem için 7,56 milyon olacak. Bu ihtiyacın 4,84 milyonu nüfus artışlı ve kentleşme, 2,12 milyonu kentsel dönüşüm kaynaklı ve 600 bini yenileme kaynaklı gerçekleşecek.

Altından sonra ikinci
Verilere göre gelir dağılımında yaşanacak iyileşmelerle orta gelir grubunun konut talebi artacak. Yatırımlarda altın birinci, gayrimenkul ikinci sırada yer almaya devam edecek. Kiracılar, üst gelir grubu ve hane sayısındaki gelişimin, konut ihtiyacını artıran faktörler olarak öne çıkacağı belirtilen rapora göre konut metrekareleri de düşecek.
Geçen yıl 144,8 olan ortalama konut metrekaresi, 110-125 metrekare aralığına inecek. 2+1 veya 3+1 konutlarla 75-125 bin dolar aralığındaki evler talep görecek. Yer, fiyat, deprem, büyüklük, yenilik ve ulaşım konut alımında en önemli faktörler olacak.
Ofis stoku ise 2023’te 7 milyon metrekareye ulaşacak. İstanbul dışında Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Kocaeli, Adana ve Mersin 1. grupta yer alacak.

Stadyumlara da kentsel dönüşüm kazması vurulacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, afete dayanıksız olduğu belirlenen stadyumların, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yeniden yapılması için Maliye ve Gençlik ve Spor bakanlıklarıyla işbirliğine hazırlanıyor.
Kentsel dönüşümle deprem, sel, heyelan gibi afet riski altındaki alanlar ve yapıların yenilenmesini amaçlayan Bakanlık, bu kapsamda stadyumları da yıkıp, yerlerine dünya standartlarında yenilerini inşa edecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın öncü aktör olacağı projeye, Maliye ile Gençlik ve Spor bakanlıkları da destek verecek. Öncelikle risk altındaki stadyumlar tespit edilecek. Daha sonra yıkılıp, yerine yenisinin yapılması ve maliyeti gibi konular belirlenerek, ortak proje geliştirilecek. Konuya ilişkin protokol ise üç bakanlık arasında, kısa bir süre içinde imzalanacak.

Start İstanbul’dan
Stadyumlar, dünya standartlarına uygun hale getirilecek.
Yenilenecek stadyumlar, Nou Camp, Amsterdam Arena, Allianz Arena gibi dünya genelinde örnek gösterilen stadyumlarda kullanılan son teknolojiyle donatılacak.
Stadyumlarının yenilenmesi gündemde olan iller arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Afyon, Mersin, Malatya, Sivas, Eskişehir, Gaziantep, Antalya, Trabzon ve Samsun yer alıyor. Stadyumların yenilenmesi çalışmalarına ise İstanbul, Ankara ve İzmir’den başlanacak.

‘Konuttan önce kent yaşamı pazarlanmalı’
Mütekabiliyet yasasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gayrimenkul İçin Strateji Platformu Genel Sekreteri Yüksek Mimar İsmail Özcan konut satışı yapılmak istenilen yabancılara, sadece konut pazarlamanın yeterli olmadığını belirterek, yabancılara İstanbul’un sunduğu olanakların anlatılması gerektiğini belirtti.
İstanbul’un cazibesi olan bir yaşam merkezi olarak öne çıkarılması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Gayrimenkul geliştiricileri bir araya gelerek İstanbul’dan konut satın alan yabancıları, İstanbul’un yaşamına alıştıracak bir ajans kurmalı. Konut satın alan yabancı, satış sonrasında yalnız bırakılmamalı” dedi.
Yabancıların çocukları için eğitim-öğretim kurumlarının var olup olmadığını, sosyal yaşamı için örneğin uluslararası tiyatro topluluklarının ne kadar sıklıkla İstanbul’da temsil verip vermediğinin önemli sorular olduğunu ifade eden Özcan, “Yaşamak için bir şehir değiştirmek hele ki bir ülke değiştirmek, kolay alınan bir karar değil. Bu açıdan baktığımızda İstanbul’un neden tercih edilmesi gerektiğini anlatacak, elimizde güçlü doneler olmalı” diye konuştu.

Rings İstanbul projesinde 2+1’ler bitti sıra 3+1’lerde
Selin Yapı tarafından inşa edilen Rings İstanbul’un yeni kampanyası büyük ilgi görüyor. Rings İstanbul’un ‘Evinizi Şimdi Alın, Ödemeye Taşındıktan Sonra Başlayın’ sloganıyla başlattığı kampanya sonrasında Siesta etabındaki 2+1’ler tükendi. Kampanya 3+1 konutlar için devam ediyor.
Anadolu yakasının son iki ormanından biri olan Aydos eteklerine inşa edilen Rings İstanbul’da 1+1’den 5+2 dublekse kadar farklı tip ve metrekarelerde daireler mevcut.
238 bin metrekarelik alana sahip projede toplamda bin beş yüz konut, alışveriş merkezi, Rings Club’ın yanı sıra Bilfen Anaokulu ve İlköğretim Okulu da yer alıyor. Projenin ilk etabının teslimi ise Mayıs 2013’de.

Hastane bitmeden binanın yarısı icradan satışa çıktı
Bayrampaşa’da hastane binası olarak inşa edilen 8 katlı bir binanın yarısı icra yoluyla satılacak. Kolan Hastaneler Grubu tarafından hastane yapılmak üzere tadilattan geçirilen binanın arsa sahiplerinden birinin borcundan dolayı satışa çıkarıldığı öğrenildi.
Terazidere Mahallesi Yöntem Sokak’ta bulunan bina, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nce satılacak. Tapuda “arsa” olarak görünen 1503 metrekarelik gayrimenkulün yarı hissesi için belirlenen bedel 4 milyon 618 bin 331 lira. Binaya tadilat ruhsatı verildiğini ve işletme ruhsatı için hazırlıkların sürdüğünü belirten Bayrampaşa Belediyesi yetkilileri, “Kolan Grubu ile yazışmalar sürüyor. Yakın zamanda hastane açılacak” dedi. Satışın Kolan Grubu’nun değil, hisse sahiplerinin birinin geçmiş yıllara ait borcundan dolayı gerçekleştirildiği belirtildi.
İstanbul Milliyet

Yüzde 95’i tamamlanan projede teslim yılbaşında
Saklıhan İnşaat’ın Beylikdüzü’nde hayata geçirdiği Saklıhan Konakları’nda sosyal alanların büyük bir bölümünü oluşturan peyzaj ve havuzların yapımı hızla devam ediyor. Yüzde 95’i tamamlanan proje, planlandığı gibi yılbaşında teslim edilecek. Projeden konut sahibi olmak isteyenler, anlaşmalı bankalar çerçevesinde, 60 ay 0.89 seçeneğinden de faydalanabiliyor.
Saklıhan Konakları’nda 288 dairenin dışındaki 34 dükkanın satış ve kiralamaları devam ediyor. Projedeki 2+1, 3+1, 4+1 ve dubleks daireler 140 ile 370 metrekare arasında değişiyor.
E-5 Karayolu’na 1, Atatürk Havalimanı’na 20, Avcılar Deniz Otobüsü’ne 9km mesafe de konumlandırılan proje, çevredeki okul, hastane ve alışveriş merkezlerine de yürüyüş mesafesinde bulunuyor.

‘Yeşil bina uygulamaları yabancıları cezbediyor’
Mütekabiliyet yasası sonrasında Körfez ve Ortadoğu ülkelerinden kolaylaşan gayrimenkul alımları, şirketleri tanıtım çalışmalarına yönlendiriyor. Tanıtımlarda en önemli yeri, çevreci binalar alıyor. Çevreye duyarlı bir strateji ile hizmet veren Altensis, yeşil bina uygulamaları için gerekli mühendislik, koordinasyon ve danışmanlık hizmeti vererek çevre bilincini ortaya koyuyor. Türkiye’nin ilk LEED sertifikalı projesi, Türkiye’nin ilk BREEAM POST CONSTRUCTION sertifikalı projesi ve yine Türkiye’nin ilk LEED platin sertifikasını alan projesinin yeşil bina danışmanlık ve mühendislik hizmetlerini veren Altensis Yöneticisi Emre Ilıcalı, “Günümüzde yeşil bina konsepti hem enerji verimli hem çevreyle dost olması, hem de tasarruflu olması özellikleriyle giderek önem kazanıyor” dedi.