14.02.2025 - 11:21 | Son Güncellenme:
İTO'dan yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Avdagiç, odanın şubat ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkesin kalıcı hale gelmesi temennisinde bulundu.
Avdagiç, "İsrail ve ABD tarafından yapılan son açıklamalar bu konudaki iyimserliğimize gölge düşürüyor. Şunu belirtmeliyiz ki, Filistin topraklarında son 70-80 yıldır olduğu gibi bir oldu bitti yapılması, Ortadoğu’ya barış değil yeni katliamlar ve savaşlar getirecektir." değerlendirmesini yaptı.
"Tarihi, sürgünlerle geçen bir ulusun, Filistinlileri ana vatanlarından sürgün etme planının korkunç bir ironi olduğunu düşünüyoruz." diyen Avdagiç, "Barışın adresi bellidir, iki devletli çözümdür. Biz, Filistin topraklarının, Gazze'nin, Batı Şeria'nın, Doğu Kudüs'ün Filistinlilere ait olduğuna ve ebediyen de öyle kalması gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da İstanbul iş dünyası olarak Gazzelilerin, Filistinlilerin, mazlumların yanında olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Avdagiç, konuşmasının devamında enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarının, Türkiye ekonomisinde temel gündem olmayı sürdürdüğünü ifade etti.
Şekib Avdagiç, yıllık TÜFE'nin ocak ayında yüzde 42'ye gerilediğini, Merkez Bankası'nın da yıl sonu enflasyon tahminini kasım ayında açıkladığı rapordaki yüzde 21 seviyesinden şubat ayı Enflasyon Raporu'nda 3 puan artırarak yüzde 24'e yükselttiğini hatırlattı.
Revizyona TÜFE sepetindeki değişim, gıda fiyatları varsayımlarına ilişkin güncellemeler ve ocak ayında yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışın gerekçe gösterildiğini vurgulayan Avdagiç, hem raporda hem de Merkez Bankası yöneticilerinin açıklamalarında, enflasyonla mücadeleye maliye politikasının vereceği katkıya dikkat çekildiğini belirtti.
"Enflasyon yıllık bazda 23 puan düşüşle yüzde 42 seviyesine indi"
Avdagiç, "Söz konusu revizyon, Merkez Bankası adına şeffaflık ve veriye dayalı gerekli bir güncelleme olarak görülüyor. Ancak yukarı yönlü güncellemenin dezenflasyon programına güven açısından arzu edilmediğini hatırda tutmalıyız." ifadelerine yer verdi.
Gelinen noktada ocak ayı itibarıyla enflasyonun yıllık bazda 23 puan düşüşle yüzde 42 seviyesine inmesinin önemli bir sonuç olduğunu kaydeden Avdagiç, "20 ayı geride bırakan enflasyonla mücadelede kısa sürede sonuç alınacağını umuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
21. yüzyılda Çin'in küresel ekonomik bir süper güç olarak ortaya çıkışının, uluslararası ilişkileri kökten dönüştürdüğünü ve batının artık Çin'i hem ekonomik hem de stratejik bir rakip olarak gördüğünü belirten Avdagiç, "ABD'nin yüksek gümrük vergileri üzerinden başlatacağı yeni ticaret savaşlarının misillemelerle tırmanması enflasyon, tedarik zincirlerinin kesintiye uğraması ve uluslararası ilişkilerin daha da gerilmesi gibi endişeler, küresel ekonomik istikrara yönelik ciddi zorlukları oluşturuyor. Özetle dünya ekonomisi artık küreselleşme karşıtı bir sürece girmiş görünüyor." açıklamasında bulundu.
Uzmanların yeni ticaret savaşlarının Türkiye ekonomisine etkisi konusunda farklı değerlendirmeler yaptığını aktaran Avdagiç, sözlerini şöyle tamamladı:
"ABD'nin Çin ve Avrupa Birliği'nden ithalata ilave vergi getirmesinin, Türkiye'nin ABD'ye ihracatına olumlu katkı verebileceği dile getiriliyor. Ancak, ABD'nin önemli ticaret ortakları dışındaki ülkelere karşı nasıl bir politika izleyeceğine dair henüz bir netlik bulunmuyor. Türkiye-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin geleceğine ilişkin tutarlı bir öngörüde bulunabilmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var."