18.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Yıllardır çevreci hibrit teknolojisi konusunda öncülük eden ve bünyesindeki tüm markalara yaymaya çalışan Toyota, Türkiye’de de hibrit motorlu modellere ağırlık vermeyi sürdürüyor. Yeni nesil yerli Corolla Sedan’ın tanıtımını yapan Toyota, bu aracın hibrit versiyonuyla birlikte iddialı bir satış hedefi ortaya koydu.
‘Sağlığa zararlı!’
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, bu yıl yeni nesil Corolla satışlarının yaklaşık yüzde 40’ının hibrit, yüzde 60’ının da benzinli modellerden oluşmasını öngördüklerini belirtirken, “Önümüzdeki dönemde bu tablonun tam tersine döneceğini ve yüzde 60 hibrit, yüzde 40 benzinli satacağımızı öngörüyoruz. 2019 yılı toplam satışlarımızda ise yaklaşık yüzde 44’ünün hibrit olmasını planlıyoruz” dedi. Geçen yıl toplam satışlarının yüzde 11’ini hibrit
motorlu araçların oluşturduğunu kaydeden Bozkurt, bu yıl Yaris, C-HR ve Corolla’nın yanı sıra RAV4 ve Camry’de de hibrit versiyonların devreye gireceğini hatırlattı.
Yeni regülasyonların dizel motorlu araçların aleyhine olacağına, yeni nesil dizellerin daha maliyetli olabileceğine dikkat çeken Bozkurt, “Üreticilerin bundan sonraki planlamaları değişecek. Artık dizelin halk sağlığı için sigaradan bile daha zararlı olduğu kabul ediliyor... Önümüzdeki yıllarda dizeldeki düşüş daha çok hızlanır” dedi. Türkiye’de de dizel motorlu araç satışlarının ileriki yıllarda hızla azalabileceğini belirten Boztkurt, “Onun ikamesi de hibrit olacak. Başka alternatif yok. Hibritin türevleri geliştirilecek. Yakıt hücreli, hidrojen yakıt hücreli gibi. Ama özü hibrit olacak” ifadesini kullandı.
Tam elektrikli araçların menzili belli bir mesafeye ulaşana kadar, en az 15 yıl hibritin ideal bir çözüm olmayı sürdüreceğini savunan Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Bozkurt, Türkiye’de hibrit araçlara verilen teşviğin önemine işaret etti. Bozkurt, teşviklerin motor seçeneği kısıtlaması olmaksızın tüm hibritleri kapsaması, indirimli otoban geçişi, bedelsiz otopark gibi dolaylı teşviklerin de buna destek olabileceğini kaydetti.
Birlikte geleceği tartıştılar
Türkiye’nin ihracat şampiyonu otomotiv sektörünün iki önemli derneği, otomotiv sanayinde yaşanan hızlı değişimin gerisinde kalmamak ve Türkiye adına bir yol haritası oluşturmak için bir araya geldi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) koordinasyonunda TAYSAD Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, iki derneğin yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra otomotiv ana ve tedarik sanayi firmalarının üst düzey yöneticileri katıldı.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, Türk otomotiv sanayiinin bugün geldiği noktanın son derece önemli olduğunu belirtirken, bunu daha ileri taşımak adına sektörün bir bütün olarak nereye gideceğinin iyi anlaşılması gerektiğini kaydetti. Kanca, otomotiv sektörünün içinde bulunduğu dönemi “Bir değişimin arifesindeyiz” diye tanımladı. OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün de, “Araçların üzerindeki yüksek teknolojili kısım oldukça yükseliyor. 2030’da bir aracın maliyetinin yarısının elektrik/elektronik ve yazılım kaynaklı olacağına yönelik öngörü, 2050’de yüzde 67 seviyelerine çıkıyor. Yani bir aracın üçte ikisinin elektronik sistemlerden oluşacağı söyleniyor. Bir tarafta bu varken, bir tarafta da bizim
‘sağlam kasımız’ dediğimiz tedarikçilere baktığımızda, bu noktada alarm vermemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Yerlileştirmenin bir numaralı madde olarak ön planda tutulması gerektiğini söyleyen Yenigün, “Üretim burada olmalı ki değişikliklere anında cevap verelim. Kaliteli, esnek ve verimli iş modelimizi devam ettirmemiz lazım. Geçmiş başarılar kesinlikle ve kesinlikle geleceğin garantisi değildir. Geçmiş 20-30 yılda otomotiv sanayisi olarak yaptıklarımız çok değerli. Ancak yaşanan yıkıcı değişim bizlerin de değişmemizi zorunlu kılıyor” ifadelerini kullandı.
65 yılda traktör üretiminin devi oldu
Bu yıl kuruluşunun 65. yılını kutlayan Türk Traktör, geçtiğimiz toplam 34 bin 114 adet traktör ve 30 bin 914 adet motor üreterek, Türkiye’nin toplam traktör üretiminin yüzde 72’sini tek başına gerçekleştirdi. 2018’de yurt içinde toplam 17 bin 655 adet traktör satan şirket, ihracatını da yüzde 21 artırdı.
14 bin 502 adetle son yılların en yüksek ihracat rakamına ulaşan Türk Traktör, Türkiye’nin toplam traktör ihracatının yüzde 91’ini de tek başına gerçekleştirmiş oldu.
Türk Traktör Genel Müdürü Aykut Özüner, Türkiye’nin ilk traktör ihracatını gerçekleştiren şirketi olduklarını hatırlatırken, “Bugün 130’dan fazla ülkede ürünlerimiz kullanılıyor... Türkiye’nin markası olarak, yurt dışı pazarlarında gösterdiğimiz bu başarı ve ülke ekonomisine sağladığımız katkı, bizler için gerçekten de gurur vericidir” dedi. Özüner, Türk Traktör’ün bugüne kadar elde ettiği başarıların ardında müşterilerine ve Ar-Ge’ye verdikleri önemin olduğuna dikkat çekerek, “Sektörün ilk Ar-Ge merkezinin de sahibi olarak, 2018 yılında bu alanda yeni bir yatırım daha yaptık, Ankara’daki Ar-Ge merkezimize
ek olarak İstanbul’da Ar-Ge İnovasyon ve Tasarım ofisimizi açtık” diye konuştu.
Avrupalı Jest’ten elektrik aldı!
Karsan’ın BMW ile yaptığı elektrik motorlu araçlar tedarik anlaşmasının ilk ürünü olan “Jest Electric”, Avrupa’da ilgi gördü. Yeni BMW bataryalarıyla birlikte 210 km’ye kadar menzile ulaşabilen Jest Electric, başta Fransa ve Yunanistan olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinden 18 adetlik sipariş aldı.
Jest Electric’in seri üretimine Kasım ayında başladıklarını hatırlatan Karsan Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Arpacıoğlu, “Avrupa ülkeleri, gerek özgün boyutları gerekse pil teknolojisiyle rakiplerinden ayrılan Jest Electric’i şehirlerinde görmek istiyor. Şu anda Fransa, Romanya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan gibi ülkelerden 18 adet sipariş aldık. İlk teslimatlarımızı Ocak sonunda gerçekleştirdik. 2019 yılı boyunca Jest Electric’te önemli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Jest Electric’in Türkiye’den Avrupa’ya ticari araç ihracatında yeni bir dönemi başlattığını savunan Arpacıoğlu, “Çevre bilinci, mobilite ve zaman tasarrufu kavramları, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın hassas olduğu konuların başında geliyor... İlk kez Avrupa’ya ihracatını gerçekleştirdiğimiz elektrikli Jest, çok yakında elektrikli Atak modelimizle birlikte tüm dünyada farkındalık yaratmaya başlayacak” diye konuştu. Araçta 170 HP güce sahip BMW üretimi elektrikli motor ve tek oranlı şanzımanla işbirliği yapıyor. 10.1 inçlik multimedya dokunmatik ekranı, tamamen dijital gösterge paneli, anahtarsız çalıştırma, USB çıkışları gibi donanımları bulunan araç, talebe bağlı olarak Wi-Fi uyumlu altyapı sağlıyor.
Duster’a yeni nesil motor
Dacia’nın popüler modeli Duster, yeni bir benzinli motor seçeneğine kovuştu. Renault-Nissan ittifakının Daimler ile birlikte geliştirdiği yeni motor, çevreci özellikleriyle de öne çıkıyor. 1.3 lt turbo beaslemeli (130 BG) benzinli motor,
“Comfort”, “Prestige”, “Prestige Plus” donanım seçenekleri ve 99 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Duster ürün gamına eklenen 1.3 TCe benzinli motor, daha düşük CO2 salım ve tüketim değerlerine sahip olmasının yanı sıra, yerini aldığı 1.2 Tce (125 BG) benzinli motora göre daha fazla güç ve tork üretiyor. Duster özel serisinde yer alacak 1.3 Tce (150 BG) benzinli motor seçeneğiyse, yılın ikinci çeyreğinde getirilecek.
Türkiye’de Şubat ayında pazara sunulan Prestige Plus, en üst donanım seviyesi olarak öne çıkıyor. Otomatik klima, Media Nav 4.0, Vizyo Paket (Kör Nokta Uyarı Sistemi ve 360 derece kamera), Look Paket (krom renkli ön ve arka koruma kızakları, dış dikiz aynaları, tavan barları, karartılmış arka camlar), Eller Serbest Dacia Kart Sistemi yeni iç döşeme gibi unsurlar, “Prestige Plus” paketinde standart. Duster, 4x2 ve 4x4 versiyonlarının yanı sıra iki benzinli ve üç dizel motor seçeneğiyle satılıyor.
Makyajlı Passat gün sayıyor
Volkswagen, amiral gemisi Passat’ın 8. neslini makyajladı. Gelecek ay Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez sahneye çıkacak yenilenmiş Passat, bu yılın 3. çeyreğinde Türkiye’de satılmaya başlanacak. Sedan ve station wagon olmak üzere iki farklı gövde tipine sahip Passat, 0-210 km/s arasında yarı otonom sürüş imkanı sağlayan asistan sistemi “Travel Assist”e ve “Kapasitif Direksiyon”a sahip ilk Volkswagen modeli olacak. Kapasitif direksiyon, sürücünün direksiyona temasını tespit ederek, sürüş asistan sistemleri ile etkileşimli bir şekilde çalışıyor.
Passat’ta sunulan bir diğer yeni özellikse, sürüş anında karşılaşılan engeller ve tehlikeli durumlardan kaçınma manevralarını kolaylaştıran, sürüş güvenliğini artıran “Acil Manevra Asistan” sistemi. Ek olarak, markanın Premium SUV segmentinde yer alan Touareg modelinde ilk kez sunulmaya başlanan, LED Matrix teknolojisine sahip “IQ. Light” farlar, makyajlı Passat’ta bulunan yenilikçi aydınlatma teknoloji özelliği olarak dikkat çekiyor.
Yeni bilgi ve eğlence sistemi, yenilenen dijital gösterge paneli “Active Info Display” ile entegre çalışıyor. Yeni tasarıma sahip çok fonksiyonlu direksiyon üzerinde yer alan tek bir tuşla, üç farklı ekran profili arasında rahat bir şekilde geçiş yapılabiliyor.
BMW bünyesindeki MINI, bugüne kadarki en hızlı seri üretim modeli yeni John Cooper Works GP’nin gelecek yıl satışa sunulacağını açıkladı. Turbo beslemeli 2.0 lt motoruyla 300 beygir güce sahip olacak yeni MINI John Cooper Works GP’den sadece 3 bin adet üretilecek.
2006 yılında yollarla buluşan ilk nesilde olduğu gibi, sınırlı sayıda üretilecek olması koleksiyonerleri de cezbedecek. Bununla birlikte performans tutkunlarını da imrendirecek gibi görünüyor. Nitekim yeni MINI John Cooper Works GP’nin, cadde kullanımına uygun pist odaklı bir otomobil olarak geliştirildiği belirtiliyor. İlk kez 2017’de Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenen MINI John Cooper Works GP konsepti, saf sürüş keyfi ve tavizsiz yarış hissi sunuyor.
Araç, titizlikle tanımlanmış aerodinamik özellikleri ve tamamen yarış odaklı optimize edilen süspansiyon teknolojisini tek pakette bir araya getirecek. Önümüzdeki aylarda tüm testleri tamamlanacak model, geniş ön ve arka çamurluklar, çarpıcı tavan spoileri ve düşük ağırlıklı malzemelerin kullanımıyla sportif deneyimde diğer MINI modellerinden ayrılacak.
Opel GM ile son bağları da koparacak!
General Motors’dan (GM) PSA Peugeot Citroen Grubu bünyesine geçen Opel, eski sahibi ile arasındaki son bağları da koparmaya hazırlanıyor. Nitekim Opel tarafından üretilen, ancak ABD pazarında Buick markası altında satılan modeller, birer birer GM grubuna veda edecek.
Polonya’da üretilen ve Astra’nın ABD versiyonu olan Buick Cascada’nın, 2020’de artık satılmayacağı açıklandı. 2016’dan beri, çok kısa süredir Amerika pazarında satılan Cascada’nın, devam etmeyeceği bizzat Opel’in yeni sabihi PSA tarafından ilan edilmiş. Bununla birlikte ABD’de Buick bayilerinde satılan bir başka Opel modeli de, benzer sonu bekliyor. Nitekim ABD pazarında sedan ve SW versiyonlarıyla “Buick Regal” olarak satılan Insignia’nın da, General Motors’a veda etmesi bekleniyor. Bu vedanın, en geç 2021’e uzaması bekleniyor. Nedeniyse, mevcut Opel platformlarının
artık kullanılmayacak olması.