EkonomiBankaların Ocak ayı değerlendirmesi

Bankaların Ocak ayı değerlendirmesi

15.01.2010 - 15:06 | Son Güncellenme:

.

Bankaların Ocak ayı değerlendirmesi

Türkiye İş Bankası, Türkiye ekonomisinde yavaş ve kademeli toparlanma eğiliminin devam ettiğini bildirdi.
Ing Bank, “İyileşen ABD büyüme öngörülerimizle ile birlikte bu ay biz de 2010 büyüme öngörümüzü yüzde 4’e yükselttik” dedi.
Ocak ayına ilişkin olarak Türkiye iş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan, “Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler” ile Ing Bank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan bültenlerde, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi.
Bültende, Türkiye İş Bankası’nın bülteninde, Türkiye ekonomisinde yavaş ve kademeli toparlanma eğiliminin devam ettiği belirtildi.
Piyasa beklentilerinin, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını 2010 yılının ilk yarısı boyunca sabit tutması ve ardından kademeli faiz artırımlarına başlaması yönünde ağırlık kazandığı ifade edilen bültende şöyle denildi:
“Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin GSYH verileri ekonomik daralmanın hız kestiğine işaret etmektedir. Son çeyrekte ise baz etkisiyle ekonominin sınırlı bir büyüme kaydettiği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, yurt içinde reel kesim ve tüketici güven endekslerinin zayıf seyri ile global düzeyde küresel krizden çıkışın yavaş olacağına ilişkin bekleyişler, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin de tedrici olacağına işaret etmektedir.
Öte yandan, global risk algılamalarındaki nisbi iyileşmenin yanı sıra TCMB’nin faiz oranlarını bir süre daha düşük seviyelerde tutacağı yönündeki tahminler dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde kredi hacminin artmaya devam edeceği düşünülmektedir.
Ancak, reel sektörün yatırım eğilimindeki zayıflık ve istihdam piyasasındaki olumsuzluklar nedeniyle bu artışın tedrici olacağı öngörülmektedir.”
Ekonomik krizin de etkisiyle artan bütçe açığının daraltılması, dolayısıyla kamu kesiminin kaynak kullanımındaki payının azaltılmasının önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin tedrici olacağına işaret ettiği kaydedilen bültende, “Türkiye;de özel sektör öncülüğünde ekonomik büyümenin sağlanması açısından önem arzetmektedir. Yüksek bütçe açıkları ve kamu borcunun sürdürülebilirliği ile ilgili sorunların önümüzdeki dönemde birçok ülkenin gündeminde yer alacağı tahmin edilmektedir” denildi.

Haberin Devamı

ING BANK
Ing Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren tarafından kaleme alınan “Mali Kural Yasası, IMF anlaşmasından daha önemli...” başlıklı bültende, önümüzdeki dönemin hem küresel hem de Türkiye ekonomisi açısından iki zorlu hedefin yerine getirilmeye çalışıldığı bir dönem olacağı belirtildi.
Bunlardan ilkinin, krizle mücadele amacıyla yaratılan olağanüstü likiditenin kademeli olarak geri çekilmesi, diğerinin de hükümetlerin uyguladığı yine olağanüstü teşvik politikaları nedeniyle bozulan bütçe dengelerinin orta vadede düzeltileceğine yani mali disiplinin sağlanacağına dair güvenin oluşturulması olduğu ifade edilen bültende, “Bizce, Türkiye her iki açıdan da göreli olarak iyi bir durumda görünüyor. Kriz döneminde parasal genişlemenin sınırlı kalması, mali disipline dair kaygıların güçlü çapalarla ortadan kaldırılması halinde faizlerin uzun süre düşük kalmasını destekleyebilir” denildi.
Dolayısıyla, hükümetin Eylül ortasında açıkladığı Orta Vadeli Program;da planladığı üzere yılın ilk yarısında yasalaşmasını bekledikleri Mali Kural tasarısının, Türkiye;yi önümüzdeki dönemde uluslararası kredi değerlendirmelerinde yatırım kategorisine taşıması ve bu bağlamda güçlü bir zemin oluşturmasının güçlü bir olasılık olduğu kaydedilen bültende şöyle denildi:
“Mali Kural uygulamalarının hem avantajları hem de politika esnekliğinin ortadan kalkması başta olmak üzere dezavantajları var. Hükümetin Eylül ayında da açıkladığı gibi ekonominin büyüme oranını potansiyel değerine göre dikkate alan bir kural oluşturulması esneklik kısmen korunabilir.
Dolayısıyla, Türkiye gibi ülkelerde başarılı bir Mali Kural uygulaması için yasa çıkarmak yeterli değil; güçlü kamu kurumları ve mali şeffaflık Mali Kural yasasının etkin bir çapa olması için önemli. Ancak tüm bunlara karşın böyle bir uygulamanın ekonomik istikrarı herhangi bir alternatif çapadan daha fazla desteklemesi büyük bir olasılık.
Bu yıl Mali Kural yasası ve/veya IMF programı gelişmelerine göre, kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody;s ve/veya Fitch;den (her ikisi de durağan görünümde) bir artırım daha görmemiz mümkün. Standard and Poors’un ise gecikmeli de olsa kısa zamanda not artırımı yapması bekleniyor.”
Bültende, iyileşen ABD büyüme öngörüleriyle ile birlikte bu ay 2010 büyüme beklentilerini yüzde 4;e yükselttikleri belirtildi.