EkonomiBabamın ölümü şüpheli

Babamın ölümü şüpheli

19.12.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Halis Toprak’ın intihar eden kardeşi Muhsin’in oğlu Emin yıllar sonra ilk kez konuştu: Babam anı defterine ‘bir pazar günü işimi bitirecekler’ diye yazmıştı

Babamın ölümü şüpheli

Babamın ölümü şüpheli

Halis Toprak’ın intihar eden kardeşi Muhsin’in oğlu Emin yıllar sonra ilk kez konuştu: Babam anı defterine ‘bir pazar günü işimi bitirecekler’ diye yazmıştı

Babamın ölümü şüpheli
NEDİM ŞENER

Halis Toprak’ın çıkışı ve batışıyla ilgili dizimizle ilgili sürpriz bir tanık bizimle konuşmak istedi. Bu kişi Halis Toprak’ın intihar ettiği söylenen kardeşi Muhsin Toprak’ın oğluydu. Muhsin Emin Toprak’ın ‘aile içi kavgalar’ ve ‘babasının ölümünün şüpheli olduğunu’ anlattığı kısımlar hayli ilgi çekici:

Ailenizin iş geçmişini anlatır mısınız?
Dedem Abdülhamit Toprak 1900 yılında doğmuş ve 1955 yılına kadar Diyarbakır’da manifaturacılık yapmış. O yılları anlatırken, ‘kimsenin kardan sokağa çıkamadığı zaman ben at üzerinde kumaş satardım’ derdi. Sonra Diyarbakır’da dükkan açmış. Hacı Hamit Toprak 1955 yılında ailesiyle Diyarbakır’dan doğrudan doğruya İstanbul’a gelip Sultanhamam’da bir dükkan kiralamış.
1968 yılına kadar da Sultanhamam’ın en büyük tüccarı haline gelmişler. Elinde çok nakit birikmiş ve Fatih’te Toprak ve Dünya adlı iki de apartman sahibi olmuşlar. Bu binalar şimdi en büyük halamın üzerine. Dedem o yıllarda yüzde 40’ı kendisinin, yüzde 20 Halis, yüzde 20 Muhsin ve yüzde 20’de Muhlis Toprak’ın üzerine olmak üzere Toprak Ticaret AŞ’yi kurdu.

Babam teklifini reddetti
Mal aldıkları yer de Adana. Sabancılar’la o yıllardan tanışırlar. Halis amcam da babam da gider gelirdi Adana’ya. Yıl 1968’e geldiğinde Paktaş’ın hisselerini toplamaya başlıyorlar. Paktaş’ın çoğunluk hisselerini toplayınca Demirel’in desteğiyle Paktaş 1976’da 5 bin 500 kişinin çalıştığı bir fabrika oldu. O zaman faturasız mal satılıyor ve açıkta da paralar var. Halis amcam babama ‘Biz bu paraları Muhlis ile Abdülhamit’e (ailenin babası Hacı Hamit) söylemeyelim. Onların hisselerini de biz bu paralarla alırız’ diyor.
Halis amcam, babamın böyle bir teklifi reddedeceğini tahmin etmiyor ve ‘Yüzde 51, benim yüzde 49 senin olsun’ diyor. Ama babam da reddediyor.
Oradan tartışma çıkıyor. Tartışmadan sonra babam dedeme durumu üstü kapalı bildiriyor. Böylece aile içinde tartışmalar başlıyor.

Ayrılık nasıl oldu?
Yıl 1976 idi, Halis amcam bu tartışmalar üzerine ortadaki parayı ‘Ben 50 milyon alacağım, bunun 12 milyon liralık kısmı için Çamlıca’daki 65 dönümlük arsayı ve 38 milyon lira nakit alacağım. Sekiz milyon Muhsin’e, sekiz milyon Muhlis’e, dört milyon da en küçük kardeş Müslüm’e vereceğim’ diyor. Dedem de artık 76 yaşına geldiği için sesini fazla çıkarmıyor.
Halis amcam babama dönüp ‘50 milyonu alıyorum, Toprak Ticaret’i ve Paktaş’ı, ben yönetiyorum, sen sekiz milyonu alıp İstanbul’a gideceksin. Ben dön diyene kadar da dönmeyeceksin. Şirketlerle de ilgin kalmayacak’ dedi.
Babam da bizi apar topar aldı ve İstanbul’a getirdi. Ve 1976 - 1980 arasında Halis amcam ‘tamam’ diyene kadar biz Adana’ya dönmedik.

Babam intihar edecek bir adam değildi
İntihar olayını anlatır mısınız?
Babam 4 Ocak 1998 Pazar sabahı erkenden kalktı. Vitaminlerini aldı. Kilosuna dikkat ederdi ve kolesterol sorunu vardı. Bu sorunlar yüzünden sabah kendisine yağsız yumurta yaptırdı. Tatil olduğu halde takım elbise giyip kravat takıp, ‘benim işim var döneceğim’ deyip evden çıktı. Pazartesi saat 9’da Halis amcamla arası iyi olan emekli Başkomiser Niyazi Bey ölüsünü bulmuş. İlk önce amcamın avukatı Turgut Tavşanoğlu’nu aramış. Büroya önce amcamın adamları ile Tavşanoğlu geliyor. Sonra polise haber veriliyor ve polis geldikten sonra biz geldik. Bizi Turgut Tavşanoğlu karşıladı amcamın adamları ile. Halis amcam geldi ‘Hiç kimseyle konuşmayın, kimseye bir şey anlatmayın’ dedi.

‘Pazar günü işimi halledecekler’
O sırada sorunlarımız vardı. Amcamın da devletle bağlantıları iyiydi. Devletten birkaç kişiyle konuştum, o olayı inceleriz bakarız dediler ama bir daha da aramadılar. Benim babam intihar edecek adam değildi. Tabancadan da çok korkardı. Babamın intiharı 1998 yılındadır. Paktaş olayı ortadan kalkmıştı. Babamın 6 - 7 tane şirketi vardı. Sıkıntısı vardı ama 1985’ten daha kötü değildik. Babamın el yazısıyla yazdığı anılarında şöyle bir not da yer alıyor: Benim işimin bir pazar günü halledileceğini söylediler.

Öldürülmüş olabilir mi?
Bürosundaki kasa boşaltılmıştı. Çekler senetler yoktu. Değerli evrakları yoktu.
Birkaç gün sonra Müslüm amcam bana geldi şunu söyledi; ‘Ölmeden 15 gün önce ağabeyim bana geldi, hiç söylemediği bir şeyi söyledi. Benim başım dertte her an benim başıma bir şey gelebilir. Düşmanın kim dedim, yok söylemem dedi.’

Çekler kasada yok
Babamın bir arkadaşı vardı Ekrem bey şunları söyledi: "O amcana dava açacaktı, amcan çekler verdi. O çeklerin kasada olması lazımdı." Babam dava açacaktı. Çamlıca’daki arazi için, emniyeti suistimal için. Babam, bu konuda Turgut Tavşanoğlu’na gidip durumu anlatmış. Ya bunu sulh yoluyla hallediriz ya da dava açacağım demiş. Geçen hafta aynı lafı ben ettim Turgut Tavşanoğlu’na bana, ‘Baban vefat etmeden 1.5 ay önce geldi bu lafları o da söyledi sonrada vefat etti’ dedi.




EKONOMİ




















KEŞFETYENİ
Çocuklarının ismi neden Y harfiyle başlıyor? Sırrı açıkladı
Çocuklarının ismi neden Y harfiyle başlıyor? Sırrı açıkladı

Cadde | 13.04.2025 - 10:02

2010'da Volkan Demirel ile evlenen, Zeynep Sever Demirel üçüncü kez anne olmanın sevincini yaşıyor. Çocukların isimleriyle ilgili açıklama yapan Demirel, Y harfinin sırrını paylaştı.