23.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü / OTOKOLİK
Otomobillerde kullanılan teknolojilerin artması, elektrikli ve otonom araçlar konusunda üreticilerin yüksek araştırma-geliştirme harcamalarına girişmesinin yanı sıra otomotiv pazarında yaşanan durgunluk, firmaların fuarlar konusunda daha seçici davranmasına yol açıyor. Yüksek maliyetler nedeniyle birkaç yıldır katıldıkları fuarlar konusunda daha seçici davranan araç üreticileri, fuar organizatörlerini de alternatif üretmeye zorluyor. Son olarak Frankfurt Otomobil Fuarı’na 22 markanın katılmaması, bu organizasyonun format değişikliğine gitmesi tartışmalarını alevlendirmişti. 2020 yılının Ocak ayında yapılacak Detroit Fuarı ise, ilginin artırılması amacıyla Haziran ayına ötelenmişti.
‘Hesaplı olacak’
Benzer bir tartışma da, uzun zamandır çekiciliğini kaybeden ve “yapılamama” riski bulunan Torino Otomobil Fuarı için sürüyor. Nitekim İtalya’nın en büyük üreticisi durumundaki Fiat Chrysler Automobiles (FCA), tüm markalarıyla Frankfurt Otomobil Fuarı’na katılmamıştı. Fuarların üreticiler için bir külfet haline geldiğinin farkında olan Torino Fuarı organizatörleri, bunun için etkinliğin yerini değiştirmeyi gündeme aldı.
Organizatörlerin yeni planı, fuarın, Milano’daki Monza yarış pistinde 2020 yılının Haziran ayında düzenlenmesi yönünde. “Milano Monza Açık Hava Fuarı” adıyla düzenlenmesi planlanan etkinliğin, daha az masraflı olması bakımından otomotiv üreticilerine cazip gelebileceğini kaydeden yetkililer, bu fuarın “demokratik” olacağını, ürünlerin sergilenmesi amacıyla yüksek bütçeli standların yer almasına gerek bile olmayacağını belirtiyor.
Söz konusu etkinliğin, Torino’daki Valentino Park alanında düzenlenen fuarın yerine geçeceğini belirten yetkililer, bunun, İngiltere’deki “Goodwood Hız Festivali” etkinliğine benzer olacağını savunuyor. Zira bu etkinlik, tam bir otomobil şenliği tadında geçerken, son yıllarda tanıtımlara da sahne olmaya başlamıştı. Monza pistindeki fuarda, pistin test sürüşleri için kullanılması, klasik otomobil ve off-road etkinliklerinin de düzenlenmesi planlanıyor. Hatta fuara tekne, motosiklet hatta uçak üreticileri de katılabilecek. Tek sorun ise, fuarın, Uluslararası Otomotiv Üreticileri Birliği (OICA) listesine girip giremeyeceği...
Türkiye’deki örneği bu hafta sonunda...
Intercity İstanbul Park’ın gerçekleştireceği “V Weekend Motoring”in ikincisi, 27-29 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor. Otomobil ve motosiklet şenliğine dönüşmesi beklenen etkinlik, 30’a yakın otomobil ve ticari araç markasının yanı sıra metesiklet üreticilerinin de yeniliklerine sahne olacak. Klasik otomobillerin de sergileneceği “V Weekend Motoring” etkinliğinde, ilginç ve heyecanlı şovlar, eğlenceli etkinlikler yer alacak. Aksesuar ve modifiye ekipmanlarının da sergileneceği etkinlikte, test sürüşleri, özel çocuk alanları, sokak lezzetleri bölümü bulunacak. Ayrıca 2006 yılında Akhisar’da kurulan Türkiye Sirki de etkinlik boyunca günde üç gösteri düzenleyerek ziyaretçilere keyifli dakikalar yaşatacak.
Pendik Metro istasyonundan ücretsiz ulaşım imkanı ve İETT’nin düzenli seferlerinin olacağı “V Weekend Motoring Festivali”ne girişler de ücretsiz olacak.
4 kişilik Bugatti para bulunursa çıkacak!
Volkswagen kanatları altında olan ve 489 km/s hıza ulaşarak seri üretim araçlar arasında bir dünya rekoruna imza atan Chiron’un 3.9 milyon dolar etiketli özel versiyonunu bir akşam yemeğinde “tüketen” Bugatti, aynı aracın 4 kapılı versiyonunu geliştirmek için kaynak aramaya çıkacak.
30 adet üretilecek
Sadece 30 adet üretilecek özel Chiron Super Sport 300+ versiyonunun tamamını sattıklarını anlatan Bugatti Başkanı Stephan Winkelmann, süper spor otomobiller için talebin halen yüksek olduğunu, Chiron Super Sport 300+ henüz üretime girmemişken tamamının tükenmesinin bunun göstergesi olarak kabul edilebileceğini kaydetti. Winkelmann, bu aracın dört kişilik bir versiyonunu da düşündüklerini, ancak bunun için farklı bir fon aracılığıyla kaynak sağlamak istediklerini vurguladı.
Bugatti ile aynı grupta yer alan Porsche, tamamen elektrikli Taycan’ın geliştirme ve üretim faaliyetleri için gerekli yatırımın maliyetinin bir bölümünü, bir tür fonlama ile karşılamıştı. Bugatti’nin de, aynı yola başvurabileceği veya halka açılabileceği söylentiler arasında...
Leaf ile elektrikli lideri olmak istiyor
Japon üretici Nissan’ın tüm dünyada popüler olan elektrikli modeli Leaf, yeni nesliyle birlikte gecek yıldan itibaren Türkiye yollarına çıkacak. Nissan Türkiye, Kuzey Afrika (NAF) ve Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) Genel Müdürü Emre Doğueri, SUV sınıfında Türkiye’de lider olduklarını, Leaf ile de elektrikli araçta liderliği hedefleyeceklerini söyledi.
Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde Qashqai’nin, Türkiye’de SUV sınıfının en çok tercih edilen modeli olduğuna değinen Doğueri, X-Trail, Juke ve Navara ile bunu pekiştirdiklerini anlattı. 2020’yi “Leaf yılı” olarak ilan ettiklerini ve tamamen elektrikli bu modeli gelecek yıl Türkiye’ye ithal edeceklerini belirten Doğueri, “Bugünkü şartlar altında elektrikli araç pazarının kesinlikle lider markası olacağız. Türkiye’de Leaf’i test ettik ve şu an son detayları çalışıyoruz. Elektrikli araç pazarı, şu an gelişmekte olan bir pazar ve Nissan olarak SUV liderliğimizi elektrikli araçlara da taşıyacağımıza inanıyoruz. Dünyada kendini ispatlamış olan Leaf’in 40 ve 60 kilovat’lık iki adet pil tipi mevcut. Menzili 170 km’den başlıyor, 450 km’ye kadar çıkıyor” dedi.
Micra da gelecek
Bazı modellerinde Haziran ayından itibaren 1.3 lt benzinli (7 ileri DCT) ile 1.5 lt dizel (7 ileri DCT) motor ve şanzıman kombinasyonlarını pazara sunduklarını anlatan Emre Doğueri, Kasım ayından itibaren de 1.3 lt benzinli motora sahip X-Trail’i satışa sunacaklarını belirtti. Doğueri ayrıca, yeni Nissan Micra’yı pazara sunmak için çalışmalar yaptıklarını da belirterek, “Yeni Micra’yı, 1.0 lt, 99 beygir motoruyla düz ve otomatik vites olarak, Ekim ayı sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl, bir önceki Micra ile 4.6 segment payına ulaşmıştık. Şimdiki hedefimiz yüzde 2.5-3’ler olacak. Gelecek yıl eski modelimizin performansına ulaşacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.