30.11.2022 - 12:15 | Son Güncellenme:
İHA
Mersin'in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki (NGS) son gelişmelerin aktarıldığı 'Açık Kapı Günü' etkinliği düzenlendi. Çevrim içi düzenlenen etkinlikte inşaat sahası Akkuyu’da çalışan Türk mühendisler tarafından sanal bir turla katılımcılara gezdirildi.
Etkinlikte konuşan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, her yıl düzenlenen etkinlik ile Türkiye’nin ilk nükleer santralinin şantiyesinin kapılarını açarak, son gelişmeleri paylaştıklarını kaydetti. Zoteeva, “Bu yıl hepimiz için çok özel bir yıl oldu. Aynı anda 4 nükleer güç ünitesini inşa ediyoruz. Bundan büyük gurur duyuyoruz ve sizlerin de bu gururu bizimle paylaşmanızı istiyoruz” diye konuştu.
"İlk ünite hızla tamamlanıyor"
İnşaat sahasındaki çalışmalara değinen Zoteeva, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali dünyanın en büyük nükleer santral inşaat sahasıdır. İlk blokta hem inşaat kısmında hem ekipmanın kurulumunda ana iş hacmini tamamladık. Reaktör binası ve tribün bölümünün şu anki hali ve görünümü neyse, Akkuyu Nükleer Santrali çalışmaya ve elektrik üretmeye başladıktan sonra da hemen hemen benzer bir yapıya sahip olacaktır. Reaktör binasının sadece özel bir kubbeyle örtülmesi ve betonlanması gerekiyor. Bu işlem ise çok yakında, yani yıl sonundan önce gerçekleşecek. Ardından, devreye alma aşaması bizi bekliyor. Yakında açık reaktöre su verme işlemine başlayacağız. Bu nükleer santral inşaatının çok önemli bir aşamasıdır. Basit bir ifade ile santralin ana ekipmanını bağlayan boru hatlarını kontrol edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Tüm dış koşullara rağmen nükleer santral inşaatının takvime uygun şekilde ilerlediğine dikkat çeken Zoteeva, “Nükleer santral inşaat takvimine sıkı sıkıya bağlıyız ve Türk devletine, Türk halkına karşı tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Birlikte el ele çalışıyoruz. Tesis şuanda yüzde 80’ininden fazlası Türk vatandaşı olmak üzere 25 binden fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Rosatom, Türkiye’ye teknoloji transfer ediyor. İş birlikleri için devlet kurumlarının temsilcilerine çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
"Yakıt 2023 yılında sahada"
Gelecek yılın önemli bir tarih olduğunu vurgulayan Zoteeva, “Cumhuriyetin 100. yılını hep birlikte onurlu bir şekilde karşılayacağız. Türkiye’nin nükleer enerjiyi barışçıl amaçlar çerçevesinde kullanan ülkeler kulübüne girmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Tam da 2023 yılında, burada tarihi bir olay gerçekleşecek. Santralimizin ilk ünitesi için sahaya taze yakıt teslim edilecek” dedi.
Santralin ülkenin teknolojik gelişimine ve enerji istikrarına katkı sağlayacağını belirten Zoteeva, nükleer güç santrallerinin petrol ve gaz fiyatlarındaki dalgalanmalardan bağımsız olarak öngörülebilir elektrik tarifeleri sağlayacağını söyledi. Akkuyu NGS’nin santralde ve diğer yan sektörlerde binlerce kişiye istihdam sağladığının altını çizen Zoteeva, bunun yerel sanayi için siparişler, hizmetlerde ve turizmde büyüme ve daha fazlası anlamına geldiğini ifade etti. Zoteeva, sözlerini, “Mersin'ni ve Türkiye’nin ve tüm Doğu Akdeniz Bölgesinin önümüzdeki on yıllar boyunca istikrarlı ekonomik kalkınması güvence altına alınmıştır” şeklinde tamamladı.
"Çevreye hiçbir olumsuz etkisi olmayacak"
Programa katılan Akkuyu Nükleer A.Ş. İnşaat Müdür Yardımcısı Dmitry Romanets de Akkuyu NGS'nin birinci ünitesindeki inşaat ve montaj çalışmalarının tamamlanma aşamasında olduğuna işaret ederek, ünitelerde devam eden çalışmalara ilişkin son durumu aktardı. Romanets, proje ile ilgili İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Sinop, Konya, Erzurum gibi çok sayıda şehirden katılımcının ‘akkuyugunu.com’ adresi üzerinden gönderdikleri soruları da yanıtladı.
"Akkuyu, dünyanın en güvenli santralidir"
Bir katılımcının, Akkuyu’nun çevreyi nasıl etkileyeceğine, deniz ekosistemi için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağına ve santralin yakınında yetiştirilen tarım ürünler ile tutulan balıkların güvenli tüketimine yönelik sorusu üzerine Romanets, “Akkuyu NGS’nin hiçbir olumsuz etkisi olmayacak. Akkuyu, dünyanın en güvenli santralidir. Modern bir nükleer enerji santralinin inşası sonucunda bölge kalkınmakta, ticari faaliyetler canlanmakta, yeni sakinler bölgeye çekilmekte ve yerel tarım ürünlerine olan talebi artırarak tarım üreticileri için pazarı genişletmektedir" diye konuştu. Bu konuda Akkuyu NGS’nin referans santral olan Novovoronej NGS örneğini de veren Romanets, şunları kaydetti: “Bu santralin bulunduğu bölge, 50 yılı aşkın süredir yoğun tarım, et ve süt hayvancılığı ile kümes hayvancılığının yapıldığı bir yer olma özelliğini taşıyor. Nükleer santralin inşa edileceği bölge, çevre güvenliği açısından Türkiye'deki diğer bölgelerden farklı olmayacaktır. Mersin'de üretilen ürünler ise iç ve dış pazarlarda serbestçe satılabilecektir.”
"İstikrarlı ve öngörülebilir fiyat"
‘Akkuyu NGS tarafından üretilen elektriğin pahalı olacağı doğru mu?’ şeklinde gelen bir soruya da yatın veren Romanets, “Türkiye'de elektrik fiyatlarının 18-20 sente ulaştığı günümüzde, 12,35 cent istikrarlı ve öngörülebilir bir fiyattır. Dünyadaki uranyum maliyeti ve diğer enerji kaynaklarının maliyeti ne olursa olsun, Akkuyu'da üretilen elektrik Türkiye'ye kilovat saat başına 12,35 sente mal olacaktır. Bu ülke için büyük bir avantajdır, çünkü ülke elektrik tüketen tüm sektörlerin gelişimini planlayabilir. Tüketiciler elektrik için garantili bir fiyata sahip olduklarını bileceklerdir" ifadelerini kullandı.
Kaymakamlardan değerlendirme
Gülnar, Silifke ve Aydıncık kaymakamları da 'Açık Kapı' etkinliğine video mesajlarla katılarak santral inşaatının bölgede oluşturduğu değişimi dile getirdi. Gülnar Kaymakamı Musa Ayyıldız, projenin son 5 yıl içinde bölgeye büyük katkı sağladığını kaydederek, “Gülnar özelinde konuşmak gerekirse hem ekonomik anlamda hem de ticaret hacminin artması bölgeye olumlu anlamda son 5 yıl içerisinde büyük bir katkı sağlamıştır. Yine Gülnar bölgesinde özellikle Büyükeceli Mahallemizde işçi kamplarının artması hem o bölgede oturan sayısının artması hem de oradaki çalışan ve faaliyette bulunan esnaflarımıza ticaret anlamında büyük bir katkı sağlamıştır” diye konuştu. Ayyıldız, şöyle devam etti; "Nükleer güç santralinde 4 reaktör binasının da aktif olmasıyla beraber Türkiye’de şuanda üretilen tüketilen elektriğin yüzde 10’unu karşılayacağı bir projeden bahsediyoruz. Türkiye tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak bir projeye bakış açımızın olumlu olması tabi ki doğal bir süreç.“
Akkuyu NGS projesinde çalışan yabancı uzmanların ağırlıklı olarak yaşadığı Silifke’nin Kaymakamı Abdullah Aslaner, bölgenin sosyal, ekonomik, kültürel ve imar açısından çok değiştiğine dikkat çekerek, “Şu anda Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan işçiler oradaki çalışanların harcamaları, oradaki çalışanların konut, eğlence, yeme talepleri üzerine tamamen kurulmuş vaziyette. Dolayısıyla hem sosyal yapımız hem kültürel yapımız hem imar durumumuz hem inşaatımız hepsi değişmiş vaziyette” dedi. Projenin ulaşımdan yeme içmeye kadar her alanda çok büyük bir istihdam sağladığını işaret eden Aslaner, “Hem bu bizim ilçemizdeki ve bölgemizdeki insanlara istihdam sağladı hem de Türkiye’nin her tarafından insanlar ilçemize ve bölgemize gelerek istihdama katılmış durumdalar” şeklinde değerlendirme yaptı.
Aydıncık Kaymakamı Muhammet Kılıçaslan da ilçenin genel itibariyle geçim kaynağının tarımsal faaliyetlere, seracılık faaliyetlerine dayandığını ifade ederek, seracılık faaliyetlerinin nüfusun artmasıyla birlikte günden güne artış gösterdiğinin altını çizdi. Kılıçaslan, ilçe nüfusunun nerdeyse yarısının gençlerden oluştuğuna işaret ederek, şöyle konuştu: “Özellikle gençlerin iş imkanı bulmasında Akkuyu Nükleer tesisi önemli bir güç. Nükleer güç tesisinin yapılmasıyla birlikte bölgedeki ulaşım ağının daha fazla gelişmesi, büyümesi gerçekleşmiş durumda. Aynı zamanda dışarıdan gelen nükleer güç tesisi ile beraber hem dışarı illerimizden hem de yurt dışından gelen nüfusun ikameti açısından birçok bölgede yeni altyapı yatırımları yapıldı. Yeni binalar, yeni tesisler yapıldı. Bunlar da Akkuyu Nükleer Güç tesisinin hem ilçemize hem de bölgemize kattığı değerlerden bazıları.”
Türk mühendisler rehberliğinde sahada sanal gezi
Etkinlik çerçevesinde yapılan sanal turda ise Rusya’da eğitim alarak Akkuyu Nükleer A.Ş'de çalışan NGS Güvenlik Denetim Departmanı Baş Uzmanı Özlem Arslan ile Hidrolik Yapılar Birimi Pompa İstasyonu Operatörü Burak Pekşen görev aldı. Türk mühendislerin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü ünitedeki son gelişmeleri yerinde göstererek, verdikleri bilgilere göre projeye ilişkin önemli başlıklar şöyle: "Birinci ünitenin ana sirkülasyon boru hattının montaj işleminin tamamlanması, 2022 yılının en önemli olaylarından biri kabul ediliyor. Bir sonraki önemli olay ise boş reaktöre su taşınması olacak. Ana sirkülasyon boru hattının içinde 160 atmosfer basınç altında 330 santigrat dereceye kadar sıcaklıkta su dolaşımda olacak. Ana sirkülasyon boru hattının içindeki su, deniz suyu ile kesinlikle karışmıyor. Deniz suyu NGS’nin soğutma sistemlerinde kullanıldıktan sonra, neredeyse alındığı zamanki haliyle tekrar denize bırakılıyor. Birinci güç ünitesinin reaktör binasının kubbesi hazır halde reaktör binasının üstündeki en tepe noktaya yerleşmeyi bekliyor. 2022 yılının sonuna kadar reaktör binasının üstünü bu kubbe ile kapatılacak ve geriye sadece betonlama işlemi kalacak. İlk ünitede, reaktör binasının ana ekipmanları hemen hemen hazır durumda. Reaktör binasının ana elemanları, reaktör binasının açık tepesinden ‘Open Top’ teknolojisi kullanılarak yerleştiriliyor. Bu teknoloji Rusya, Japonya, Çin ve diğer ülkelerdeki nükleer santrallerde kendisini kanıtlamış bir teknoloji olma özelliği taşıyor. Sahada taze nükleer yakıt depolama binası da tamamlanmak üzere. Yakıt, uluslararası düzenleyicilerin tüm denetimlerinden geçtikten ve lisanslar alındıktan sonra birinci güç ünitesi çalıştırılmadan hemen önce bu depoya getirilecek. Akkuyu NGS’nde üretilecek dağıtım hatlarının inşası devam ederken, Akkuyu-Mersin dağıtım hattının inşası ise şimdiden tamamlanmış durumda."
Açık Kapı etkinliğine Rusya’da Novovoronej-2 NGS’de staj yapan Akkuyu NGS’nin Elektrik Bölümü uzmanı Ahmet Yasin Öner, video bağlantı yöntemi ile katıldı. Stajının üç ayı aşkın bir süredir devam ettiğini, aktif nükleer santrallerde eğitim ve stajın işletme personeli için normal bir uygulama olduğunu ifade eden Öner, “İşimizde kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Aldığım eğitimden ve edindiğim tecrübeden dolayı çok mutluyum. Rus nükleer santralindeki yüksek güvenlik kültürüne dikkat çekmek isterim. Buradaki tüm birimler saat gibi çalışıyor ve santralin çalışması titizlikle kontrol ediliyor” dedi.
Proje çerçevesinde Moskova’da Ulusal Araştırma Nükleer Üniversitesi MEPhI’de nükleer enerji alanında eğitim alan ve beşinci sınıfta okuyan Türk öğrencilerle de video konferans görüşmesi yapıldı. Türk mühendis adayı Yusuf Furkan Tankal, Rusya’daki eğitime ilişkin şunları söyledi: “MEPhI’de 60 ülkeden 1500 yabancı öğrenci eğitim görüyor. Burası dahil, tüm öğrenciler Rusya’nın farklı şehirlerindeki 10 şubede okuyorlar. Çok güçlü bir öğretim üyesi kadrosu var. Elbette burada yalnız değiliz. Rusya’dan, Bangladeş, Mısır ve Macaristan gibi diğer ülkelerden öğrenciler bize çok yardım ediyor.”
Açık Kapı etkinliği, Akkuyu NGS sahasının Türk-Rus çalışanları tarafından seslendirilen ‘Hayat Bayram Olsa’ şarkısının video klibi ve daha önce Akkuyu NGS sahasını ziyaret eden çocukların görüntüleri ile sona erdi.