Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - İstanbul'da doğan 35 yaşındaki Tolga Yılmaz, pandemiye kadar sağlıklı bir insandı. Ancak Kovid sürecinde yaşadığı ateşli hastalık sonrası işitme sinirleri hasara uğradı ve hayatı tepetaklak oldu. 4 yıldır işitme engelli olarak yaşayan Tolga Yılmaz'ın hayat mücadelesi ise henüz 5 yaşında anne ve babası boşandığında başladı. Lenf kanseri nedeniyle engelli bir yaşam sürdüren annesi ve 5 yaşındaki kızı ile birlikte şu anda hayat mücadelesi veren Tolga Yılmaz'ın tek bir isteği var: İş bulabilmek. Sonucu olmayan iş görüşmeleri ve çeşitli talihsizliklerden ötürü durumunu sosyal medyada paylaşmak zorunda kalan mücadeleci baba, kızı ve annesi için çabalamaya devam ediyor.
KOVİD SÜRECİNDE GEÇİRDİĞİ ATEŞLİ HASTALIK HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
Kızının 9 yaşında olduğunu, üçüncü sınıfa gittiğini, oldukça başarılı olduğunu ve Tuzla Belediyesi Bilsem'de yetenekli öğrenciler sınıfından burs aldığına değinen Yılmaz'ın annesi ise hastalığı nedeniyle evde yalnızca koltuk değnekleriyle kısa mesafelerde yürüyebiliyor. "Sol bacağı tedavi nedeniyle kemik erimesinden dolayı kısaldı ve ilerleyen yıllarda ampute olma ihtimali var. Bu yüzden hem annem hem kızım hem de evin genel ihtiyaçlarıyla tek başıma ilgilenmek zorundayım" diyen 35 yaşındaki baba, kızını derslere ve annesini hastaneye kendi getirip götürüyor. Evde yemek ve diğer işlerle de kendi ilgileniyor. Doğuştan işitme problemi olmadığını son 4 yıldır işitme engelli olduğuna değinen Tolga Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Doğuştan işitme engelli değilim, dört yıldır bu özel durumdayım. Pandemi döneminde geçirdiğim ateşli bir hastalık nedeniyle her iki kulağımda da işitme sinirlerim zarar gördü ve tam işitme kaybı yaşadım. Dolayısıyla okuma-yazma gibi problemlerim yok. Dudaktan okuyabiliyorum. Sürekli beraber vakit geçirdiğim insanları tanımak ve isteklerini anlamak daha kolay oluyo. Fakat kendi sesimi duyamadığım için bazen çok kısık veya sessiz konuşabiliyorum, bu yüzden tekrar etmem gerekebiliyor. Ancak anlaşma konusunda bir problemim yok."
'BİLGİSAYAR İSTEDİĞİNDE GECELERCE GÖZÜME UYKU GİRMEDİ'
Kızı, annesi ve eviyle tek başına ilgilendiği için dışarıdaki işlerini azami seviyeye indirgemeye çalıştığına değinen Tolga Yılmaz, "Bunları emanet edebileceğim kimsem yok. Sosyal bir hayatım yok, bütün ilgim ve alakam onlar üzerinde. Bir baba olarak hem annelik hem de babalık görevlerini yerine getirmek zorundayım" dedi. Aynı zamanda kızını yalnızca okula getirip götürmek zorunda kalmıyor, onun okulda geçirdiği bir günü konuşuyor, öğretmenleriyle iletişim halinde kalıyor ve kızıyla ilgili tüm detayları öğrenmeye çalışıyor. Bütün bunları yapmaktan imtina etmediğini ancak bir baba olarak bazı durumlarda yetersiz hissetmekten dolayı üzgün hissettiğini söyleyen Yılmaz, duygularını, "Kızım çalışkan bir çocuk. Dersleri konusunda aşamayacağımız hiçbir sorun yaşamadık, yaşadıklarımızı da konuşarak çözdük. Ancak bazı konularda ona yeterli olamamak beni üzüyor. Örneğin, kodlama dersi için bilgisayar istediğinde bunu nasıl karşılayabileceğimi düşünmekten gecelerce uyuyamıyorum. Maddi konular gerçekten çok zorluyor" diyerek ifade etti.
Hayattaki en büyük motivasyonunun annesi ve kızı olduğunu her fırsatta dile getiren genç baba, "Onları rahat ve mutlu görmek paha biçilemez bir duygu benim için. Geçim derdini düşünmelerini hiç istemiyorum. Annem hastalığı sebebiyle üzülmemeli, kızım ise çok küçük. Bu konuları onların yanında açmamaya, onlara yansıtmamaya çok dikkat ediyorum. Annem ve kızımın varlığı, yeni bir güne başlamam için bana yeterli oluyor" dedi.
'GELECEĞE DAİR TEK UMUDUM KIZIM'
Her ebeveynin hayatla ve çocuklarıyla ilgili kaygıları olabileceğini, ancak engelli bir birey olarak bu yükü çok daha fazla hissettiğini söyleyen Yılmaz'ın tek isteği, kızının iyi bir eğitim aldığını, vatana-millete faydalı biri olduğunu görebilmek. Doğuştan işitme engeli olmamasına rağmen hayat içinde birçok problemle karşılaştığını da dile getiren Yılmaz'ın karşılaştığı en büyük problem ise işitme engelinden dolayı iş bulamaması.
Yılmadan mücadeleye devam etse de her defasında karşısına çıkan engelleri atlamaya çalışan Tolga Yılmaz, "CV'mi isteyip görüşmeye çağırsalar da sonrasında ya 'Biz sizi ararız' diyerek gönderiyorlar ya da iletişim problemi olabileceğini düşünerek uygun pozisyon bulamadıklarını söylüyorlar. Boşuna gidip gelmiş oluyorum, harcadığım zaman, yol masrafı ve motivasyon kaybı kimsenin umurunda değil. İŞKUR veya belediyelere gelen firmalar bile sadece bilgilerinizi alıp gidiyorlar. Üstelik görüşmelerde işaret dili bilen birinin olmaması durumu iyice çıkmaza sokuyor" diyerek yaşadığı zorluklara değindi.
'EVE ELİM BOŞ GELMEMEK İÇİN HER YOLU DENEDİM'
Elinden gelen her yolu denediğini ancak son bir çare olarak yaşadıklarını sosyal medyada anlatan 35 yaşındaki baba sözlerini şöyle noktaladı:
"Sosyal medya dışında üzerime düşen her şekilde bir çıkış yolu bulmaya çalıştım. Günlerce yollarda veya mülakatlarda bekledim. Bir baba olarak eve eli boş gelmemek için şu anda duraklarda su ve mendil satmaya çalışıyorum. Çok çabaladım, mücadele ettim. Birçok kez düşsem de düştüğüm yerden kalkarak yola devam ettim. Fakat geldiğim noktada tek başıma yetişemiyorum artık. Nereye gidersem gideyim, ne kadar iş ararsam arayayım iş bulamıyorum. Kimseden bir fırsat, bir şans alamıyorum. Ben zaten zor olan bu hayatıma rağmen çalışmaktan, çabalamaktan asla vazgeçmiyorum. Her geçen gün ümidim biraz daha kayboluyor. Sesimi kimseye duyuramıyorum. Ben dilencilik ya da hırsızlık yapmadım. Tek istediğim hakkımla, namusumla çalışmak ve kızım için ailem için gerekli ihtiyaçları karşılamak. Sonra sosyal medya aklıma geldi. Kendimi doğru anlatmak, yanlış anlaşılmalara neden olmamak için çok dikkatli davranmam gerekti. Sorunlarımı ispat etme konusunda da detaylı ve kontrollü ilerledim. Paylaşımı yapalı 1 hafta oldu. CV'mi isteyip yardımcı olmak isteyenler de oldu, gıda yardımı için destek verenler de. Hepsine minnettarım. Zaten ihtiyaçlarımın hepsi annem ve kızım için."