11.10.2011 - 13:19 | Son Güncellenme:
aa
Türkiye’deki uluslararası yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyen, ekonomik ve siyasi gelişmelere yönelik değerlendirmelerini içeren ve yatırım ortamının nabzını tutan YASED 2011 yılı İkinci Barometre Anketi sonuçları, YASED Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, diğer yönetim kurulu üyeleri ve Genel Sekreter Özlem Özyiğit’in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda kamuoyuna duyuruldu.
Araştırmaya göre, yabancı yatırımcılar en çok uluslararası piyasalarda yaşanacak yeni bir finansal krizden tedirginlik duyuyor. Uluslararası finansal krizi, sırasıyla yerel ekonomik dalgalanma, yapısal reformların tamamlanamaması, büyümenin sürdürülebilir olmaması, yerel siyasi dalgalanma ve AB müzakerelerinde yaşanacak tıkanıklıklar endişesi takip ediyor.
Yabancı yatırımcılara göre dünya ve Türkiye’de ekonomik büyüme yavaşlayacak, Türkiye’de enflasyon yükselecek, faiz oranları sabit kalacak ve döviz kuru enflasyondan daha hızlı artacak. Uluslararası yatırımların önündeki en temel engeli vergi ve teşvik politikaları olarak gören yatırımcılar, doğrudan yatırımlar için dünyada ekonomik ortamın kötüye, Türkiye’de ise daha iyiye gideceğine inanıyor.
Ekonomik gelişmeler ışığında önümüzdeki dönemde yeni yatırım yapmayı planlayanlar ise çoğunlukta ve geçmiş döneme göre oran olarak artmış durumda.
Araştırmaya katılan yatırımcılar 2011 yılının ilk 6 ayında ciro, üretim, net karlılık ve pazar payı hedeflerini büyük oranda gerçekleştirdiklerini ve önümüzdeki dönemde çalışan sayılarında artış olacağını söyledi.
Cari işlemler konusu öncelikli...
Araştırmadan ortaya çıkan beklentilere göre, cari işlemler açığı, daha önceki anketlerden farklı olarak hükümetin önümüzdeki dönemde öncelik vermesi gereken konuların başında yer alıyor.
Türkiye’de uluslararası yatırımların önündeki temel engellerin başında ise "vergi ve teşvik politikaları" geçen senelerden farklı olarak birinci sıraya oturmuş durumda. Sırayı "hukuk güvenliği" ve "kayıt dışı ekonomi" takip ederken, yakın gelecekte ele alınması beklenen en önemli mevzuat değişikliklerinin ise gelir vergisi kanunu, idari yargılama usulü kanunu ve enerji piyasası düzenlemeleri olduğu belirtiliyor.
Yabancı yatırımcıların tahminine göre Türkiye’ye 2011 yılında 12 milyar dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım girişi olacak. Yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapma kararlarını etkileyen unsurların başında ise pazar büyüklüğü, kaliteli işgücü ve Türkiye’nin lojistik avantajları geliyor.
EN FAZLA YATIRIM ENERJİYE YAPILACAK
Araştırmaya göre, 2011 yılı sonuna kadar en fazla yatırım yapılacağı düşünülen sektör, enerji... Finansal hizmetleri yükselen yatırım trendlerinde ikinci sıraya koyan şirketler, sağlık, otomotiv ve yan sanayi, gıda ve tarım, hızlı tüketim malları, ARGE, bilgi ve iletişim teknolojilerini de "gözde" sektörler olarak belirliyor.
Anket katılımcılarının yüzde 37’si Türkiye’de uluslararası doğrudan yatırımlar için ekonomik ortamın daha iyiye gideceğini belirtirken, ekonomik gelişmeler ışığında önümüzdeki dönemde yeni yatırımlar yapmayı düşünenlerin oranı da yüzde 48 oldu.
Katılımcılar 2011 için GSMH artışını yüzde 5,86, faiz oranlarını yıl sonu itibariyle yüzde 8,65, Toptan Eşya Fiyat Endeksi’ni yüzde 8,02, Tüketici Fiyat Endeksi’ni yüzde 7,47, dolar kurunu 1,73 lira, avro kurunu 2,47 lira, ihracatı 127,4 milyar dolar, ithalatı 200,8 milyar dolar ve cari işlemler açığını 69,2 milyar dolar olarak öngördü.
2011’de şirketlerin yüzde 17’si Türkiye’de 100 milyon doların üzerinde yatırım yapmayı planlıyor.
YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi
Marmara Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından YASED Barometre Anketi’nden derlenen YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi’nin 2011 üçüncü çeyrek değeri de toplantıda açıklandı. Endeks, 2011 yılının üçüncü çeyreğinde 70,78 değerini aldı.
2009 yılının ikinci yarısında toparlanma eğilimine giren endeks, dalgalı bir seyir izlemesine karşın artış eğilimini 2010 yılı sonuna kadar sürdürdü.
Endeks, 2011 yılının ilk çeyreğinden itibaren ise düşüş eğilimine girdi. 2011 yılı üçüncü çeyrek endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,47, bir önceki yılın üçüncü çeyreğine göre ise yüzde 2,2’lik düşüş gösterdi.
Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı yatırımcıların önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini yansıtan detayların yer aldığı YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi, önümüzdeki dönemde ekonomik ve finansal ortama ilişkin umutların bir önceki ankete göre bir miktar olumsuzlaştığını ifade etse de siyasi istikrar konusunda eskiye göre çok daha iyimser olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada, "Endeksteki gerilemenin ağırlıklı olarak ekonomik ve finansal ortama ilişkin beklentilerdeki bozulmadan kaynaklandığı anlaşılırken, YASED Yatırımcı Beklenti Endeksi’nin ekonomik büyüme ile önemli bir korelasyonu olduğunun daha önceki araştırmalardan anlaşıldığı, dolayısıyla endeksin hem bir önceki yılın aynı dönemine hem de bir önceki çeyreğe göre yavaşlamasının, Türkiye ekonomisinin büyüme oranında bir yavaşlama sürecinin beklendiğine bir kez daha işaret ettiği belirtildi" denildi.
6 ana sektör
YASED Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, yılın ilk 6 ayında büyüme, ciro, kar, pazar payı ve çalışan sayısında beklentilerin üzerinde sonuçlar gerçekleştiğini, kurların artmasıyla birlikte enflasyonun artış trendine girecek olması beklentisi bulunduğunu, enflasyonun artış trendine girmesiyle de faizlerde bir miktar yükseliş beklendiğini kaydetti.
Karaca, bu yılın ikinci yarısına ilişkin beklentiler konusunda da, "İki tane ana konuda bir miktar kötüleşme var, iki tane ana konuda da iyileşme beklentisi var. Ağırlıklı olarak yurt dışında meydana gelebilecek bir ekonomik çalkantı nedeniyle istikrarda, finansal ortamda bir miktar kötüleşme bekleniyor.
Dünyada meydana gelebilecek bir çalkantıda ekonominin etkilenmesi Türkiye’de çok daha az olacaktır. Artı beklentilerde ise iki konu var; yasal çerçevede uygulamalar, fikri mülkiyet hakları..." şeklinde konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Karaca, Hükümet programında da belirtildiği gibi Türkiye’de 6 ana sektöre öncelik verildiğini hatırlatarak, otomotiv, makine, kimya, gıda ve tarım, tekstil ile demir çelik sektörlerinde Türkiye’nin yurt dışına göre daha rekabetçi olabileceğini düşündüğünü kaydetti.
Karaca, "Hükümetimizden bölgesel veya sektörel bazda verilebilecek teşviklerin Türkiye’ye gelecek yatırımlara etkisi olacaktır" dedi.
YASED’den cari açık çalışması
Türkiye’nin en büyük gelişme göstermesi gereken alanın cari açık olduğunu düşündüğünü ifade eden Karaca, cari açık için bugüne kadar birtakım önlemler alındığını, bunların ağırlıkla mali sektörde gerçekleştirildiğini, özellikle dış ticaret açığının azaltılabilmesi için çözümün daha çok ticari yollardan bulunması gerektiğini düşündüğünü, ithalatın azaltılıp ihracatın artırılması durumunda dış ticaret açığında azalmalar olduğunu göreceklerini bildirdi.
İzzet Karaca, YASED Yönetim Kurulu’nun aldığı karar ile cari açık konusunda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirterek, devam eden çalışmanın önümüzdeki ay hükümete sunulmasını beklediklerini bildirdi.
Dünyadaki toplam doğrudan yatırımların bu yıl 1,4 trilyon dolar olmasının beklendiğini kaydeden Karaca, Türkiye’nin Avrupa’ya olan ilgisinin devam ederken Asya ve Afrika ülkelerine açılması, belki bir miktar Latin Amerika’ya gitmesi gerektiğini de söyledi.
Yerli otomobil
YASED Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Aybar da otomotivde Türkiye’nin dünyanın en önemli üretim üslerinden biri olduğunu belirterek, dünyada en çok teşkilatlanmış markaların yatırımlarının bu ülkede bulunduğunu, Türkiye’de yatırım yapan 6 markanın dünyanın 65 ülkesinde yatırımları olduğunu anlattı.
Aybar, "Dünya ile entegre edilmiş bir sektörün içerisindeyiz.
Dolayısıyla Türkiye’de yerli bir otomobilden bahsederken yüzde 100, içindeki bütün, binlerce komponentin her birinin yerli yapılarak bir yerli otomobilin ortaya çıkmasından bahsetmiyoruz. Tamamen uluslararası yatırımların da bulunduğu ve Türkiye’de ekonomik yapılabilecek, fizibıl olabilecek bir yatırımdan bahsediyoruz. Onun için mutlaka yabancı sermaye, Türkiye’deki yabancı yatırımcılar da bu yerli otomobil imalatının içinde olacaklardır. Bundan hiç şüphe yok" diye konuştu.
Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Gündem ise enerji yatırımlarında 2007-2008’de başlayan hızın 2014’lere kadar sürmesinin beklendiğini, bu sürecin devam ettiğini belirterek, "2012’de de olası bir daralmaya karşın enerji yatırımlarının ciddi bir şekilde sürmesini bekliyoruz. En azından yavaşlama olsa dahi diğer sektörlere göre çok daha az olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Genel Sekreter Özlem Özyiğit de geçmiş dönemlere bakıldığında Türkiye’ye gelen uluslararası yeni yatırımların ağırlıklı olarak Avrupa bölgesinden olduğunu, bu ülkeleri İngiltere, ABD ve son birkaç yıldır da Körfez ülkelerinin takip ettiğini, bu trendin hala sürdüğünü bildirdi.