17.05.2024 - 15:30 | Son Güncellenme:
Emine DERYA-Fırat ALKIZ /DHA
Bahçeşehir Koleji'nin farklı kentlerdeki 40 kampüsünde öğrenim gören 285 öğrenci Harvard, Stanford, Berkeley, Oxford, Manchester, British Columbia başta olmak üzere dünyanın önde gelen üniversitelerinden 945 kabul aldı. Türkiye’nin geleceği olan öğrenciler, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel ve Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ’ın da yer aldığı Bahçeşehir Üniversitesi'nin Kemerburgaz Kampüsü'nde bir araya geldi.
“GÖNLÜNÜZDEN VATAN SEVGİSİNİ HİÇ EKSİK ETMEYİN”
Buluşmada konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, "Bir kere şuna inandım; bizim sorumluluğumuz var. En başta benim sorumluluğum var. Türkiye’yi, ülke insanlarını seven bir kişinin birinci görevi bir ülkenin kalkınmasındaki temel taş olan insan yetiştirmek ise bizim bu işi iyi yapmamız lazım. Türkiye'nin şu anda içinde bulunmuş olduğu bazı sıkıntı ve problemlerin kaynağı yetişmiş insan gücünün belki de az oluşu, belki de iyi yetişememesidir. O zaman kalıcı olarak çözebilmemiz için ülke adına eğitime daha fazla yatırım yapmalıyız. Daha fazla önem vermemiz lazım. Korkmayın, gidin. Gitmeye çalışın. Ama gönlünüzden vatan sevgisini hiç eksik etmeyin. Ailenizin çok büyük olduğunu unutmayın. Biz birbirimizden güç alarak gelecekte daha güzel daha büyük işler yapacağız” ifadelerini kullandı.
YÜCEL: GİDECEĞİNİZ ŞEHİRLERDE, ÖNCELİKLE ÜLKEMİZİ TEMSİL EDİYORSUNUZ
Öğrencilere tavsiyeler veren İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel ise "Bizim için çok büyük bir gurur. Hepiniz farklı farklı ülkelere gideceksiniz. Öncelikle şunu kesinlikle unutmayın gideceğiniz şehirlerde, ülkelerde öncelikle ülkemizi temsil ediyorsunuz. Daha sonra da Bahçeşehir Koleji bayrağını taşıyorsunuz. Hepinizi canı gönülden ülkem adına tebrik ediyorum” diye konuştu.
DAĞ: 285 ÖĞRENCİMİZ DÜNYANIN EN PRESTİJLİ ÜNİVERSİTELERİNDEN 945 KABUL ALDI
Öğrencileri tebrik eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ da "279 öğrenciydi bu sabaha kadar bu sabah 285 öğrencimiz dünyanın en itibarlı, en prestijli üniversitelerinden 945 kabul aldı. Elbette bu emekte en büyük payda anne-babaların. Bugün yanımızda değiller ama çok emekleri var. Onların hakkı ödenmez. Elbette öğretmenlerimizin, eğitim yöneticilerimizin gençler üzerinde çok emeği var. Sizlerin de hakkı ödenmez. Hepinizin emeğine sağlık, hepinizi tebrik etmek istiyorum. Öğrencilerimiz mutlu ve heyecanlılar bizleri de gururlandırdılar. Bizde onlar adına heyecanlıyız. Ben biliyorum ki bu başarının, büyük emeğin altında onların potansiyellerini ortaya çıkarmak için onlara şans veren bu potansiyeli geliştirmeleri için bu vizyonu oluşturan Bahçeşehir Koleji’nin yıllara dayanan emeği var” dedi.
YURT: DEPREMDEN SONRA EN BÜYÜK MOTİVASYONUM YARALARI SARABİLMEK İÇİN ÇALIŞMAKTI
Lise eğitimini Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Hevsel Fen ve Teknoloji Lisesi’nde alan ve 11. sınıftayken 6 Şubat depremlerinden etkilenen Yaren Yurt, Hardvard Üniversitesi Nörobilim ve Yazılım Mühendisliği Bölümü'nden kabul aldı. Aile yakınlarını depremde kaybeden Yurt o dönem zorlandığını ancak motivasyonunu yaraları sarmak için çalışmak olduğunu belirterek "Seni Harvard’a götüren şey nedir diye sorarsanız, tek bir cevap veremeyebilirim. Her şeyden önce hazırlanma süreçleri inişleri ve çıkışları olan bir yolculuktu. Bu 5 seneye dönüp baktığımda çok güzel başarılar elde ettiğimi gördüğüm gibi emeklerimin karşılığını alamadığımı hissettiğim, güzel haberler beklediğim yerlerden olumsuz sonuçlarla döndüğüm zamanlar olduğunu da hatırlıyorum. 11'inci sınıf lise hayatımın en zorlandığım dönemlerden biriydi. Ailemden çok sevdiğim insanları kaybettim. 6 Şubat depremini bizzat yaşadım ve her gün hevesle beklediğim programlardan her sabah uyandığımda yeni redler aldım. 6 Şubat depreminden sonra en büyük motivasyonum yaraları birlikte sarabilmek için çalışmaktı. Diyarbakır’daki konteyner kentlerde yapılacak deprem sahalarını organize etmeye çalıştım. Yaklaşık 600 saatten fazla gönüllülük yaptım. Sahalara katıldıkça faydalı olabildiğimi gördüm ve üzerime aldığım sorumluluğun hakkını verebilmek beni manevi açıdan da rahatlattı. Sonuca odaklanmaktan ziyade süreç içerisinde öğrenmeye ve faydalı olmaya çalışmanın önemini gördüm. Bu yüzden sahalara katılmaya hala devam ediyorum 2 gün sonra da Bitlis’te kentin bütün öğretmenlerinin katılım sağlayacağı bir deprem sahasında olacağım” diye konuştu.
“ÜLKEMİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL EDECEĞİMDEN ŞÜPHEM YOK”
Hazırlık süreci hakkında da bilgi veren Yurt, “Gerçekten inişleri ve çıkışları çok fazla olan bir süreçti. 4 sene önce okulumuzdan ilk Harvard kabulleri çıktığı zaman yurt dışına hazırlanmaya başladım. Süreç boyunca birçok yaz okuluna katılıp stajlar tamamladım. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda sınıf arkadaşlarımla dereceler elde ettim. TÜBİTAK’ta bölge birincisi olduğumuz bir projeyle Teknofest'te Türkiye ikinciliği elde ettik. Sonrasında projeyi geliştirerek Texas’ta düzenlenen bir yarışmada Türkiye'de ilk 5 takımdan biri seçildik. NASA'nın uzay merkezinde düzenlenecek zirveye davet edildik. Bunların hepsinin kabulünde çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Son seneye geldiğimde okul bazında özel yazılar yazdım. Özgeçmişimi gönderdim ve mülakatlara katıldım. Bu mülakatlar sonucunda da mart ayının sonunda Harvard’dan kabul adım. Dediğim gibi çok gururluyum. Çok heyecanlıyım. Ailemi, arkadaşlarımı, öğretmenlerimi gururlandırmak tarifi olmayan bir duygu benim için. Bundan sonrasındaki Harvard’da beni bekleyen yolculuk içinde çok heyecanlıyım. Şu anda deprem bölgesi için yürüttüğümüz çalışmalar var. Ben 2 gün sonra Bitlis'te bir deprem sahasında olacağım. Harvard’dan mezun olduktan sonra doktoraya başlarım diye düşünüyorum. O süreçten sonra da ülkeme dönüp ya da orada kalıp ülkemi en iyi şekilde temsil edeceğimden şüphem yok” ifadelerini kullandı.
HAVLUCU: HER ZAMAN EN ÜSTTEKİ OKULLARI HEDEFLİYORDUM
Oxford Üniversitesi’nden kabul alan Ege Havlucu da "Oxford Üniversitesi’nden kabul adım. Ekonomi ve Yönetim Bölümü'nde okuyacağım. Günde 8-9 saat çalışıyordum ancak düzenli bir çalışma gerekiyor. İyi bir üniversite eğitimi almak istiyordum. Bir de okumak istediğim bölüm sosyal bir bölüm olduğu için gideceğiniz okulun kalitesi ve prestiji gerçekten önemli. O yüzde her zaman en üstteki okulları hedefliyordum ve kazandığım için çok mutluyum. Tabii ki pes etmeyi düşündüğüm zamanlarda oldu. Mesela ilk defa İngiltere’ye başvuru yaptığımda kabul alamamıştım. O zaman neredeyse parçalandım. Hiç bu yola girmese miydim, o okul olmadıysa Oxford nasıl olacak diye düşünmeye başladım. Ama her şey sonunda iyi oldu. O yüzden şu an mutluyum” dedi.
ÖZTÜRK: BİR START-UP KURACAKSAM BUNU TÜRKİYE’DE YAPMAK İSTERİM
İngiltere, Kanada, Amerika gibi ülkelerde bulunan 12 farklı okuldan kabul alan Ömer Ceyhun Öztürk ise “Toplam 12 okuldan kabul adım. İngiltere'de Elektrik Elektronik Mühendisliği'nden kabul aldım. Amerika için de mühendislikten kabul aldım. İkinci sene dalı seçeceğim. Rahatlamış hissediyorum. En çok söyleyebileceğim duygu rahatlamak. Mutluluktan çok artık her şeyin bitmesi var. Özellikle başvuru süreci çok yıpratan bir süreçti. Amerika için daha fazla. Çünkü İngiltere'nin başvuru süreci o kadar meşakkatli değil. Ama Amerika için her okula kendinizle alakalı 7-8 tane farklı yazı yazıyorsunuz. Çok enerji ve zaman tükettim o yüzden çok rahatlamış hissediyorum. Şimdiki hedefim; bölümü bitirdikten sonra yüksek lisans yapıp 5-10 yıl yurt dışında sektör tecrübesi kazanmak istiyorum. Bu tecrübelerden sonra otonom araçlar veya otonom hava araçları alanında Türkiye’de bir startup kurmak istiyorum. Bu startup’ı da Türkiye'ye taşımayı düşünüyorum. Türkiye son zamanlarda insansız hava araçlarında gelişimi olan bir ülke ve böyle bir start-up kuracaksam bunda da başarılı olacaksam bunu Türkiye’de yapmak isterim” diye konuştu.
“OXFORD BENİM YILLARDIR HEDEFİMDİ”
Oxford Üniversitesi'nden kabul alan Yasemin Arık da “Oxford Üniversitesi'nden kabul adım Bilgisayar Bilimi okuyacağım. Özellikle akademik ve mental açıdan yorucu bir süreç olsa da sonunda bu kadar çalışmanın getirdiği başarının hazzı başka oluyor. Açıkçası bilgisayar bilimi okuyacağımı biliyordum ve Oxford benim yıllardır hedefimdi. Bu duyguları benim için tarif etmesi zor. Hala mülakatımı yapan alanında önde gelen profesörlerle seneye birlikte çalışacağımı düşünmek gerçekten garip geliyor. Ama ne kadar çabaladığımı ben biliyorum. O yüzden mutlu olmaya bakıyorum” diye konuştu.