16.07.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:
TFF 1. Lig’de üst üste 4. galibiyetini alıp Play Off’u garantileyen Akhisarspor, sezonun son haftasına direkt Süper Lig’e yükselme umuduyla girdi. Yeşil siyahlıları değerlendiren yazarlarımız, “Akigo üstün mücadelesi, hırsı ve azmiyle şampiyonluğu fazlasıyla hak etti. Herkes yeniden gülmeyi bekliyor” dedi
Bülent Buda: Play Off garantilendi. Uzak bir olasılık da olsa doğrudan Süper Lig. Yılmaz Vural’ın son haftalardaki en çarpıcı hamlesi, kaleci Lukac. Gökhan yorgundu, belli oluyordu. Lukac’ın bu hafta 2 yaşamsal direnişini gözledik. Özeldi, güzeldi. Savunmacı Cocalic’ten erken bir gol. Çok iyi. Böyle günlerde farkı ikilemek, soluklanmayı olası kılıyor. Tek fark, bitime kadar bayağı zorluyor oynayanı, izleyeni. Son haftaya kadar heyecan, coşku ne güzel. Oynayanlar için de, izleyenler için de öyle. Evin içinde tepiniyoruz dilediğimizce. Akhisar bu engeli aşar, Süper Lig’e gelirse çok sevinçli, mutlu olacağız bu kesin.
Fatih Tanfer:
Akhisarspor-Boluspor maçı her 2 takım açısından da hayati bir önem taşıyordu. Akhisarspor’un kaybı halinde Play Off yarışı dışında kalma ihtimali çok yüksekti.
Maçın önemini bilen Akhisarspor, maç boyunca takım halinde disiplinden hiç kopmadı. Savunma oyuncuları üst düzeyde dikkatli ve dengeliydiler. Doğru savunma yaptılar.
Öncelikle kaleci Lukac, harika oynadı. Cocalic hem defansta görevini yaptı hem de attığı golle takımının maçı kazanmasını sağladı. Akhisarspor maç boyunca oyunun hakimiydi. Düşündüğünü sahada uyguladı. Kaybettiği toplarda hızlı baskı yaptı ve rakibinin hücuma çıkmasını engelledi. Tek kelimeyle takım halinde cesur ve doğru bir oyun anlayışıyla mücadele etti ve 3 puanı aldı.
Play Off’ta 2 maç kazanıldığı takdirde Süper Lig’e çıkılacak. Bu da demek ki her 90 dakika çok kıymetli ve tüm yetenekli oyunculardan yararlanılmalı. Takımın düzenini bozan problemi ve olumsuzlukları var mı, bilmiyorum. Onları en iyi Yılmaz Hoca bilir. Mental ve fiziksel açıdan iyi bir hale gelmiş Cikalleshi gibi usta bir golcüye ihtiyaç olduğunu gördüm. Bu benim öngörümdür. Akhisarspor’a Play Off yolunda başarılar dilerim.
Mehmet Demirtaş: Akhisarspor, kritik bir virajda hata yapmayarak Bolu deplasmanından 3 puan ile döndü. Bu 3 puan Play Off’u garantilemenin müjdesiydi. Oyun alanındaki performansları eleştiriye açık olsa da 5. dakikada gelen gol, maçın kilidini açtı. Akhisarspor, kupalar kazanarak, Avrupa arenasında boy göstererek bir kente gurur yaşatmış bir kulüp. Yerinin bu lig olmadığının eminim ki tüm kamuoyu farkında. İkinci sıradan direkt yükselme gerçekleşir mi, onu önümüzdeki hafta gösterecek ama Play Off’tan da şansları çok yüksek. Bir şehrin insanları yeniden Süper Lig’i diliyor. İtiraf edelim hak da ediyorlar. İnanmak ve kendinize güvenmek bu işi kolaylaştıracaktır.
Play Off takvimi hazır
TFF 2. Lig ve 3. Lig’de Play Off oynamaya hak kazanan 6 Ege kulübünün maç programları açıklandı. Antalya’da 20-28 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek Play Off karşılaşmalarında tüm müsabakalar saat 21.00’de başlayacak. 2. Lig Beyaz Grup’ta İnegölspor’la eşleşen Manisa FK, 20 Temmuz Pazartesi günü karşı karşıya gelecek. 3. Lig 1. Grup’ta 68 Aksaray BLD’yle eşleşen 1928 Bucaspor, rakibiyle 21 Temmuz’da kozlarını paylaşacak. 3. Lig 2. Grup’ta Karşıyaka, 22 Temmuz’da Belediye Derincespor’la yarı final oynayacak. 3. Lig 3. Grup’ta 23 Temmuz’da Somaspor-Muğlaspor karşı karşıya gelecek.
Neden olmasın?
Bülent Buda: Ligin ilk yarısında Erzurum’u, Erzurum’da devirdiler. O gün, ilk 6 umutlarını yeşerttikleri çok güzel anlardı. Bu kez tersi oldu. Erzurum, ilk 2’den Süper Lig’e çıkabilecek skoru yakaladı. Altay fena halde tekledi. Altay neredeyse oyunun bütününde kötüydü. Oyunun tek elverişli atağını golle sonuçlandıramadılar, rakibe teslim ettiler. Rakip de aldı o ikramı, Altay kalesine gol olarak teslim etti. Geriye düştüler, oyuna hamleleri de gecikmeli. Özellikle ileri uçta hiç görünmeyen, etkili olmayanların oyunda uzun dakikalar kalışı yadırgandı. Sorun o boyutlara ulaştı ki çaresizlik uzatmalarda da kendini gösterdi. Orta alandan Putsila’yı dışarı alıp stoper Cenk’i alana sürdüler. Neyse ki az da olsa Play Off’un içinde kalma umudu sürüyor. Vazgeçmemek, sonuna kadar yarışmak önemli.
Fatih Tanfer:
Altay, Erzurumspor maçını kaybederek Play Off yarışında ağır bir yara aldı. Üzücü bir nokta da ilk 6’ya girmede rakibi Karagümrük’ün de Ankara’da Keçiören’e mağlup olmasıydı. Altay, Erzurum maçında 3 puan alsa avantaj Altay’ın eline geçiyordu. Yazık oldu, hem de çok yazık.
Sınırsız sevgisini ve bütün gücünü Altay için harcayan Başkan Özgür Ekmekçioğlu, maç sabahı ne güzel bir mesaj atmıştı, “İnanacağız, hem de en çok biz inanacağız. Hedefimiz belli. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Altay savaşacak” diye. Maalesef maçın sonunda hem vefakar taraftarın hem de başkanın çok üzüldüklerine inanıyorum.
Altay’ın birbirinden değerli ve hakikaten yetenekli futbolcuları başaramadılar. Bu maçta fiziki eksikliler ile birlikte bazı oyuncuların mental olarak maça hazırlanmadığı belli oldu. Elbette sonuç hayal kırıklığı. Aslında Altay kazanmayı bilen bir takım haline gelmişti. O yüzden de umutlar son derece artmıştı. Ancak bu maçta o bildiğimiz oyun kurgusunu, kompakt oynayan disiplinli Altay’ı izleyemedik. Ne oldu da fizik, teknik ve mental açıdan bir takım bu kadar istenilen düzeyden uzak kaldı? Olmadı, diyelim. Yine de umut Kaf dağının ardında da olsa son haftayı bekleyelim.
Mehmet Demirtaş: Altay, Bornava Aziz Kocaoğlu Stadı’ndaki iç saha büyüsünü Atatürk Stadı’nda oynadığı Erzurum karşısında bozdu. Bu mağlubiyetin faturası diğer mağlubiyetlerden ağır olabilir. Çünkü ligde son bir maç kaldı ve Play Off için yalnızca galip gelmek yetmeyecek, aynı zamanda kulaklar rakip takımların 90 dakikalarına çevrilecek. Mücadelede zaman zaman oyun temposuna ayak uydurmakta zorlansalar da özellikle Abdülkerim ve Erhan Kartal’ın destek verdiği ataklarda Helder Tavares ve Putsila’nın organizasyonlarında rakip kaleyi rahatsız ettiler. Ne yazık ki Erzurumspor kalecisi Sehic’i geçme ve meşin yuvarlağı filelerle buluşturma becerisi gösteremediler. Play Off için son haftaya ve tüm sezonu sonlandıracak düdüğe odaklanacaklar.
Teşekkürler Ekol Göz Menemenspor
Bülent Buda: Bence sezonun en iyi takımı. Oyuncu çeşitliliğiyle ilk yılında çıkardığı puanlarla, tutkulu, coşkulu oyunları ile kutlanmayı hak ediyor bu güzel takım, bu iyi futbolcular, iyi insanlar. Öne geçtiler, 2 penaltıyla geriye düştüler. Bana mısın demediler, eşitliğe ulaştılar. Üstüne bir de penaltıyı gole dönüştüremediler. Bu arada bu ligdeki yılın kalecisi Selmani’nin çıkardığı Bursaspor’un 2 net gollük girişimi var. Ekol Göz Menemen futbol izleyicisinin beklentilerine yanıt bulduğu harika bir oluşum. Kutlanmanın üstüne bir de teşekkür bekliyorlar haliyle.
Fatih Tanfer: Menemenspor, Bursa deplasmanında gurur veren bir oyun oynadı. Rakibinden korkmadı. Öne geçti, 2 penaltı golüyle 2-1 mağlup duruma düştü ancak yine yılmadılar. Rakip kalede etkinliğini artırdılar. Fiziksel olarak üst düzeyde bir takımdı ve gurur duyulacak bir sonuç aldı. En önemlisi, tüm futbolcular sahada terinin son damlasına kadar mücadele ettiler. Teknik Direktör Cenk Laleci’yi de güçlü ve gurur duyulacak bir takım oluşturduğu için kutluyorum.
Mehmet Demirtaş: TFF 1. Lig, her geçen hafta heyecanına heyecan katan bir lig oldu. Hele ki bu hafta çok güzel maçlara şahit olduk. Şüphesiz bu maçların başında da Bursaspor-Menemenspor maçı geliyor. İki takım da izleyenlere her saniye ayrı bir heyecan yaşattı. Direkten dönen toplar, 4 gol, kaçan penaltı, sayısız pozisyonla enfes bir pazar yaşadık. Menemen, 1. Lig’e çıktığı ilk yılda adından sıkça söz ettirdi. İlk 17 maçlık zaman diliminde daha üst sıralarda görsek de zaman zaman düşüş yaşadılar. Bu da doğaldır. Onları bekleyen, önlerinde var olan aylarda ve yıllarda başarılarına bir yenisini ekleyeceklerinden kuşkum yok.
Şeytan derin bir 'oh' çekti
Bülent Buda: Uzak olasılıklı sıkıntı duyumsandı. Hayır öyle değil, denemez. Kaynağı da iyi oynayıp golsüz bitirilen maçlar, uçan puanlar. Neyse ki sona bir kala 3 golü bir arada görebildik. Yasin Ozan, Atakan, Hüsamettin. Bu kez golcü onlar. Futbolcunun kendini iyi hissetmesi; onarıcı, öz güveni geliştiren bir duygu. Altınordu bir futbol kulübünden fazlası derken izleyenler bu tanımı yadırgayabilir. Ama oynayanlar, oyuncular, aynaya baktıklarında olan bitenin farkındalar. Ne de hızlı akıp gidiyor zaman. Hüseyin Hocam kaç yıl oldu, yedi mi bitti? Vay anasını. İyi dayandık doğrusu.
Fatih Tanfer: Hayatın her döneminde olduğu gibi futbolda da kaderin kesiştiği anlar vardır. Giresunspor son 2 senedir Altınordu’nun Play Off’tan uzaklaşmasına neden olan takımdı. Bu sene, Altınordu evinde Giresunspor’u yenip ligde kalmayı garantiledi. Altınordu, ikinci dakikada Yasin Ozan’ın ayağından erken gol bularak rahatladı ve oyun felsefesini doğru bir biçimde uyguladı. Bir de buna 3 puanın şart olduğu düşüncesi eklenince sahada mücadele etti ve hak ettiği 3 puanı aldı. Kerim’in takıma girmesi takımın hücum gücünü artırdı. İkinci golde Hüseyin’e yaptığı asist harikaydı. Üçüncü golde Furkan ofsayttan kurtuldu ve Hüsamettin’e al da at dedi, Hüsamettin de maçı garantileyen golü attı. Altınordu bu yıl hiç de hak etmediği sıkıntılı günler yaşadı. Kazandı ve kümede kaldı. Altınordu’nun oyun anlayışı, fizik kalitesi ve devamlılığı böyle sıkıntılı günleri değil, puan cetvelinde çok daha iyi yerlerde olmayı ha ediyor. Umarım yeni sezonda bunları gerçekleştirirler.
Mehmet Demirtaş: Altınordu, Giresunspor maçına adeta fırtına gibi başladı. İlk 45 dakikanın startı verilir verilmez gole ulaşmak için çabaladılar. Bunun neticesinde de önce 2. dakikada Yasin Ozan, daha sonra 13. dakikada Hüseyin Üner ile 2 gol bularak maçın stresini üzerlerinden attılar. Bu yarıda rakiplerine pek fazla şans tanımadılar. Kalelerinde gördükleri ilk ciddi tehlikede yani 42. dakikada golü de kalelerinde gördüler. İkinci 45 de karşılıklı ataklarla başladı ve son buldu. Furkan Çil’in getirdiği topta topu boş filelere yollayan Hüsamettin Yener, Altınordu’yu yeniden 2 farklı üstünlüğe taşıdı ve maçtan dilediğini çıkaran Altınordu oldu. Türkiye’nin böylesine değerli bir kulübü olan Altınordu’yu lig biterken bu sıralamada görmek biraz üzücü. Umuyorum ki genç adamlar, önümüzdeki futbol sezonunda daha iyi işler yapacaklardır.
Bal Kes, ‘Umut’ saçıyor
Bülent Buda: Futbolda sihirli sözcük devamlılıktır. Yani istikrar, Balıkesir’in uzağında durduğu bir kavram. Futbolcularda ve de alınan skorlarda yalpalamalar, gelgitler, bu denli savrulmalar sonrası ligde tutunmak bile başarıdır bence. Uzun aradan sonra Balıkesir’de nihayet kazandılar. Karşılarında ligin genç, sadece kendi özünden olan bir takım. Ligden düşmüş ama hala koşuyor. Bu durumda Balıkesir de genç-deneyimli iyi bir karışımdı. Genç Ömer’in 2 goldeki payı, Anıl Taşdemir’in ustalık dönemindeki becerili oyunu, Aly Malle’nin istekli hali, savunmada Sezer’in o her zaman ki sempatik hoşgörülü görünümü ile eylemleri. Bence Balıkesir hiç öyle oradan burada deneyimli çalıştırıcı bulacağım diye çabalamasın. Şu an ki var olan genç adamla devam etsinler. Bir de böyle denesinler. Sonuçta ne buluyorlar ki, o ünlü ama yetersizlerde?
Fatih Tanfer: Balıkesir, küme düşen rakibi Eskişehirspor karşısında oyunu ciddiye aldı. Takım halinde çok koştular. Tecrübeli Anıl’ın organizasyonunda top devamlı kendilerinde oldu. Her iki kanadı da etkili kullandılar. Defans olarak doğru oynadılar. Birinci golü genç Celal atarken bu takımın büyük gücü Aly Malle, ikinci golü attı ve Balıkesirspor evindeki son maçını kazandı.