Keten tohumu meme kanserinden koruyor!

DİDEM SEYMEN - Araştırmaya göre; keten bitkisinden elde edilen keten tohumu; lignanlar, lif, protein ve yağ içeriyor. Keten tohumu, bağırsak mikrobiyotası yoluyla fito-östrojenlere dönüşüyor. Fito –östrojenlerin de postmenopozal meme kanserinden koruyucu etkilerinin olduğu biliniyor. Ayrıca keten tohumundaki diğer bileşik olan keten tohumu yağı (ALA), tümör büyümesini ve çoğalmasını azaltıyor. Bu araştırmada da keten tohumunun meme kanseri önleyici özellikleri, tüm gıdadaki bileşenlerinin birleşik etkisinin sonucu mu; yoksa tek tek bileşenlerin etkisi mi diye araştırıldı. Sonuç olarak da tek başına keten tohumundaki fito-östrojenlerin ve tek başına alfa linolenik asitin (ALA) barsağın çekum bölgesindeki mikrobiyotadaki mikro-RNA ve meme yapısındaki genlerin ekspresyonunu etkilediği ortaya çıkarıldığı gibi, gıda olarak keten tohumunun yani hem fito-östrojen hem de yağının birlikte tüketildiğinde etkisinin çok daha yüksek olduğu saptandı.

Öğüterek tüketilmeli

“Bu çalışma ile gıdaların bir bütün olarak tüketildiğinde, canlıların sağlığı üzerine etkileri açık ve net olarak görülmektedir” diyen Dr. Ayşegül Uludağ, “Canlılarda barsak mikrobiyotasının yani barsaklardaki mikroorganizmalarla olan simbiyotik ilişkinin sadece lokal değil, vücudun başka yerlerinde de etkilerinin olduğunu bir kez daha kanıtlanmaktadır. Keten tohumunun yararlı etkileri dışında böbrek hastalarında, barsakta divertikülit denilen sağlık problemlerinde ve kanamaya yatkın olanlar ya da pıhtı için ilaç kullananlarda ve benzeri hastalarda zararlı etkilerinden dolayı kullanmamaları gerekir. Kısacası bir sağlık profesyoneli tarafından kullanımının değerlendirilmesi en uygun olacaktır. Klinikte hastaların genetik olarak taşıdıkları hastalıkları ve hastalık yatkınlıklarını değerlendirmeden dolayı; özellikle menopoza girme esnasında veya menopoz sonrasında, genetik analizlerinde östrojen detoksifikasyon metabolizmasında zayıflık olduğu görülen, meme kanseri açısından riskli olabilecek gen taşıyıcılıklarında kullanmaması gereken grupta değillerse; 1 yemek kaşığı kadar haftada 3-4 kez kullanmaları önerilmektedir. Ancak tüketim öncesinde öğütülmesi ve elekten geçirildikten sonra bir miktar sulu gıda ile mesela yoğurt içerisinde bekleterek tüketmeleri gerekli. Unutmayalım ki keten tohumu çiğnenerek tüketilebilecek bir bitki değil” diyor. 

Türk Kanser Derneği’nden Uzman Diyetisyen Burçak Çubukçu ise; “Keten tohumunun en dikkat çekici bileşenlerinden biri, lignan adı verilen bitki bazlı östrojenlerdir. Lignanlar, östrojen hormonunun vücutta kontrolsüz bir şekilde çoğalmasını engelleyerek, meme kanserine karşı koruyucu rol oynayabileceği savunuldu. Ayrıca keten tohumu antioksidan bakımından zengindir ve bu özellik hücresel düzeyde hasarı önleyerek kanser riskini azaltmada yardımcı olabilir” diyerek uyardı: “Keten tohumunun sağlıklı bir diyetin parçası olarak tüketilmesinin yararlı olabilir ama sadece bu besin maddesiyle kanseri önlemeye odaklanmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirtmeliyim. Keten tohumunu beslenme düzeninize eklemek istiyorsanız,  tane olarak alınıp, kullanmadan hemen önce öğütülüp tüketmelisiniz. Ancak her besinde dikkat çektiğimiz gibi porsiyon kontrolü yaparak tüketmekte fayda vardır. Ayrıca, günlük beslenmenize eklemeden önce özellikle östrojen reseptörü pozitif (ER +) meme kanseri olan bireyler gibi belirli sağlık koşulları olan kişiler için, bir sağlık uzmanına veya beslenme danışmanına danışmak önemlidir.”