Onur, Haldun ve Feridun Hürel kardeşlerden oluşan 3 Hürel, efsane bir Anadolu Rock grubuydu. 3 Hürel birçok ölümsüz eser bırakıp sektöre veda ettikten sonra her biri üniversite mezunu olan kardeşler farklı alanlarda kariyer yaptılar.
3 Hürel’in söylediği tüm şarkıların sözlerini yazan ve besteleyen Feridun Hürel, reklamcılığı seçti. Reklamcılar Derneği Asbaşkanlığı, Reklam Özdenetim Kurulu üyeliği ve Reklamcılık Vakfı kurucu üyeliği gibi görevlerde bulunan, birçok üniversitede öğretim üyeliği yapan Feridun Hürel, yıllar sonra yeniden müzik dünyasında.
“Geçmişten Geleceğe: Feridun Hürel ile Zaman Yolculuğu” albümünde Anadolu Rock’ın efsane isminin şarkılarını müzik dünyasının genç yıldızları yorumladı.
Prodüktörlüğünü Süheyl Atay ve Orkun Tunç’un yaptığı Pasaj Müzik’ten çıkan albümde Feridun Hürel’in şarkılarını Emir Can İğrek, Madrigal, Rashit, Birol Namoğlu, Ali Hitit, Emre Aydın, Kum Bedeviler, Ayşe Ekiz, Ceren Boynuk, Öznur Serçeler, Evrencan Gündüz, Güliz Ayla, Yiğit Kaya, Redd ve TNK okudu.
Evinde buluştuğumuz sanatçıya albümündeki şarkılardan birini okuyan yeğeni Ceren Boynuk da eşlik etti. İkram işini ise sanatçının Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde resim öğretmenliği okuyan kızı Talya üstlendi.
29 Nisan’da Beyoğlu Blind’deki konserde projede yer alan isimlerle ilk kez bir araya gelecek Feridun Hürel’le müzik dünyasında nostaljik ve de keyifli bir yolculuk yaptık.
Adınıza yapılan saygı albümü fikri nasıl doğdu ve nasıl gelişti?
Bu menajerim Süheyl Atay’ın projesi ben hiç karışmadım, dahil olmadım. Ne söyleyecek kişileri, ne şarkıları... Söylenecek şarkıları ve okuyacakları, her şeyi o ayarladı. Şarkılar bitince bana attı. Şu ana kadar dinlediklerimden çok memnunum.
Saygı albümünde birçok genç sanatçının olması size “İyi ki onlarla çalıştık” dedirtti mi?
Aynen. Daha önce 3 Hürel’e saygı albümü yapılmıştı. Orada hep ünlüler vardı. Özcan Deniz, Yavuz Bingöl ve Beyaz gibi ama ben bu albümü daha çok sevdim. Çünkü gençleri çok seviyorum ve 30 yıldır gençlerle iç içeyim. Üniversite hocalığı yaptım ve hep gençlerle iç içe yaşadım. Şimdi kızım üniversitede onun sayesinde yine gençlerle haşır neşir olabiliyorum. Onun için ben gençlere çok inanıyorum. Türkiye’nin geleceğini de parlak görüyorum. Genelleme yapmam zor ama İstanbul’da özeller de dahil görev yapmadığım üniversite kalmadı, öğrencilerim bana çok umut veriyor. Çok parlak bir gençlik geliyor, ben öyle görüyorum. Bu projeyi de gençlere emanet etmekle ne kadar isabetli davrandığımızı şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü dinlediğim eserlerin hepsi çok güzel. Benden daha iyi söylemiş dediklerim bile var.
“Bir plakla daire aldık”
3 Hürel, kimlerden etkilenerek Anadolu rock yapmaya başladı? Nasıl doğdu, büyüdü ve neden çok kısa bir süre geçtikten sonra müzik aleminden çekildi? Var mıdır bunun bir hikâyesi?
Kulakları çınlasın biz Selçuk Alagöz sayesinde profesyonel olduk. Amatördük. Enstrüman alacak paramız bile yoktu. Bit pazarından alınmış akustik gitarla beste yaparak amatörler arasında ikinci olduk, bizi oralardan görmüş. Önce beni sonra Haldun ve Onur’u alıp “Üç Alagöz Üç Hürel” olduk. Fakat müzik görüşümüz uyuşmadı. Biz kendi eserlerimizi söylemek istiyorduk, Selçuk cover yapıyordu. Selçuk’la biraz nahoş bir şekilde ayrıldık ve kafamızdaki projeyi gerçekleştirdik. Sadece kendi sözleri ve müzikleriyle Anadolu Rock yapan Üç Hürel vardı.
Müzik aşkınız nasıl başlamıştı?
Beatles ve Elvis Presley dinleyerek. Müziğe onlar sayesinde âşık olduk ama kafamızdaki tarz Üç Hürel’le yaptığımızdı. O yüzden bizim sahne yaşamımız yedi sene sürdü. Yarım asrı geçti hâlâ şarkılarımız dillerde.
Niye çekildiniz?
Kaset diye bir şey çıktı, işin maddi boyutu bitti. Biz çok satan bir plakla bir daire almıştık o yıllarda. Kaset bitince o gelir bitti. İMÇ’ye bomba atılmış gibi plak şirketleri iflas etmeye başladı. Çünkü kasetler kaçak. Alıyor senin plağını ondan binlerce kaset dolduruyor para korsanın cebine gidiyordu. Sonra müzik tarzı da değişti. Küçüksemek istemiyorum ama bizim kafamızdaki müzikten başka türlere doğru yönelme oldu. Biz de o zaman sahneden çekilelim dedim.
Hangi 45’lik plak sayesinde bir daire almıştınız?
“Ağlarsa Anam Ağlar” plağıyla. Bu projede var. Benim şarkılarımın yüzde 90’ı gerçektir. O zamanlar annemler ilk defa memlekete Rize’ye gittiler. Üç kardeş ilk defa annesiz kaldık. O zaman yaptım “Ağlarsa Anam Ağlar”ı.
“‘70’li yıllar müzik açısından bir devrim niteliğindeydi”
’70’li yılların Türkiye’si ve müzik sektörü nasıldı bugün nasıl bir kıyaslama yapmak gerekirse neler söylersiniz?
Bence ‘70’li yıllar Türkiye’de bir devrim niteliğindeydi müzik açışından. Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Erkin Koray, 3 Hürel… Bunlar müziğin mihenk taşlarıydı ‘70’li yıllarda. Hepsi de doğru şeyler yaptı, Türkçe söyledi ve soundları evrenseldi. O yüzden ben ‘70’li yıllara çok değer veriyorum. Bugünkü piyasayı açıkçası kızımdan ve Ceren’den takip ediyorum, çok derin bir bilgim yok. Ne yapılıyor? Yeni bir şey var mı? Bu sorulara olumlu bir cevap veremeyeceğim.
“Saz gitarım dünyada ilk ve tek”
Dünyada ilk olarak saz gitar diye bir enstrümanı siz kullandınız? Nasıl oldu bu?
Dünyada ilk ve tek. Başka yok… Benden görüp de yapanlar var. Neden yok? Çünkü bir tanesi koma sesleri olan bağlama sapı, diğeri gitar. Bir Batı müziği enstrümanı ile Anadolu sazının birleşmesi ilk defa. Neden oldu? Biz 3Hürel’i kurarken üç kardeş aynı akademiyi bitirdik. İletişimimiz o kadar iyi ki Cem Yılmaz’ın dediği gibi biri leb demeden öteki Çorum diyor. O yüzden aramıza bir başkasını almak istemedik. Atatürk’ün veya ona mâl edilen şöyle bir söz okumuştum: “Bizim topraklarımızdaki renkleri, tınıları, makamları, motifleri, ezgileri dünyanın kabul edebileceği standartlarda evrensel kalıplarda bir müzik yaratmalıyız.” İspanyol müziği, İtalyan veya Latin Amerika müziği gibi…
Biz bu hedefle yola çıktık ve gitarla bağlamayı kullandık. Plaklarda bunu yaptık ama sahnede bu işi nasıl çözeceğiz? Sahnede ben şarkı devam ederken gitarı bırakıp bağlamayı alacağım, bu teknik olarak imkânsız. Babamızın elinden her şey gelirdi. Bizi tıraş ederdi, gemi maketleri yapardı, eve usta girmezdi bizde. Babama dedim ki şu gitarın altına bir bağlama sapı ekleyebilir misin? İşte bu duvarda. Kaç yıl oldu? 1970 olduğuna göre yarım asırdan fazla… 55 sene olmuş. Bunun tınısı ve Haldun’un darbukalarının sounduyla bir Hürel müziği oluştu. Bu konuda hiç mütevazı olmayacağım. İlk grup müziğini Türkiye’ye biz getirdik. Bugün Rolling Stones’un, Beatles’ın, Pink Floyd’un müziğini duyduğunuz zaman hemen ayırt edebilirsiniz. Çünkü hepsinin kendine özgü bir soundu var, rengi var ve asla bunu değiştirmiyorlar. Türkiye’de bizimki gibi ikinci bir grup yok. Belli bir soundu olan ve her zaman bunun içinde kalan yok. Şu anda sokakta 3 Hürel desen kaç kişi bilir? Ama “Sevenler Ağlarmış”, “Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demek” gibi şarkılarımızı bilmeyen yok.
“Volkan Konak’ın ölümüne çok üzüldüm”
*Çocuk yaşta ayrıldığınız Trabzon ve Türkiye kısa bir süre önce 58 yaşında Volkan Konak’ı kaybetti. Karadeniz müziğinin enstrümanlarıyla Batı müziğini birleştiren ve Türkiye’ye kendini çok sevdiren Kuzey’in Oğlu hakkında neler söylemek istersiniz?
Ben şahsen tanışmamıştım. Annem Rizeli, babam Pazarlı… Pazarlılar daha bir okumuştu o yıllarda Rizelilere oranla… O yüzden annemi vermek istememişler babama. Zıpkın gibi bir delikanlı olan babam ağaçlarda yatmış, anneme şiirler yazmış. Büyük bir aşk. Annem küçükken bize, “Babanız bana böyle şiirler yazıp yollardı” diye anlatırdı. O dörtlüğü kafama yerleştirmişim, yıllar sonra ona bir dörtlük daha ilave edip “Mezarımın Taşına” diye bir beste yaptım. Volkan onu okudu. Tanışmadım ama TV’deki programında duydum. “Bak Karadeniz adamı sevince böyle sever” diyerek TV’de söylemişti. Ölümüne çok üzüldüm gerçekten.
Albümdeki sanatçılar neler söyledi?
Emir Can İğrek: “Bu albümde olmak büyük onur”
“Seni Sevmek Yok mu?” parçası uzun yıllardır dinlediğim, bana pozitif duygular hissettiren bir parçaydı. Süheyl Atay bir gün beni aradı ve Feridun Abi’nin, albümünde beni de görmek istediğini söyledi. Feridun Hürel gibi efsane bir ismin şarkısını bizim soundlarımıza yakın bir parça hâline getirmeyi hayal etmiştik. Elektronik ve akustik sesleri bir araya getirerek parçanın düzenlemesini tamamladık. Bu albümde olmak büyük onur.
Güliz Ayla: “Bir Hürel şarkısı söylemekten çok mutluyum”
Proje albümlerine genel olarak sıcak bakıyorum. Çünkü şarkısını söylediğin sanatçıyla birlikte bir üretim yapıyormuşsun gibi bir hissiyat yaratıyor. Seçtiğim şarkıdan, düzenlemesinden, kendi performansımdan ve bir Hürel şarkısı söylemekten çok mutluyum. Teklif geldiğinde Bodrum’daydım. O günümü, 3 Hürel şarkıları dinleyerek geçirdim. Feridun Hürel’le tanıştım, evine de gittim. Müziğini oluşturduğu, yaratım sürecini başlattığı yeri gördüm. Gitarlarına dokundum, birlikte güzel vakit geçirdik. Böyle kıymetli eserler bırakan müzisyenler gençler için birer rol model. Onlardan ilham alınacak çok fazla şey var.
KUM: “3 Hürel en sevdiklerimden biri”
3 Hürel, Türk gruplar arasında hep en sevdiklerimden biri olmuştur. Hayatımda bana ilk defa müzik dinleten kişi olduğu için annemin de etkisi büyük, o da 3 Hürel’i çok sever. Bana Feridun Hürel için tribüte albüm yapma fikri, teklifi ilk geldiğinde çok sevindim ve hemen Bedeviler’i bir araya getirdim. Stüdyoya girip “Ağlarsa Anam Ağlar”ı old school hücum şeklinde modern bir aranjmanla hatta biraz daha ileri giderek şarkının akorlarını, notalarını biraz değiştirerek bir yorum ortaya çıkardık.
Madrigal: “Hepimizin fikir birliğine vardığı bir şarkıydı”
3 Hürel’in “Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş” şarkısını yeniden yorumladık. Çok içimize sindi açıkçası, seçerken hepimizin fikir birliğine vardığı bir şarkıydı. Sözlerindeki o naifliği, bizim şarkılarımızın da böyle olması ve zamansızlığı sebebiyle. Prodüktörümüz Sabi Saltıel ile birlikte yaptık parçayı ve sonuç çok güzel oldu.
Ayşe Ekiz: “Şarkıyı bestecinin çocuğu gibi görüyorum”
3 Hürel, Anadolu Rock’a damgasını vurmuş grup, benim ise yıllardır bambaşka bir tarzda bir kariyerim var. Türk Sanat Müziği sanatçısıyım. Feridun Bey’ in benim şarkılarımı dinlemeden günü bitirmediğini duymak ise beni çok daha fazla heyecanlandırdı. Bu projede olmamı istediğini duyduğumda gerçekten çok mutlu oldum. Ben şarkıyı bestecinin çocuğu gibi görüyorum. Feridun Bey’in yorumumdan sonraki güzel dönüşleri, stüdyo anılarımız, şarkının içinde geçirdiğimiz zamanlar benim için gerçekten çok anlamlı ve çok özel.
Ceren Boynuk: “Müziğe başlama sebebim dayım Feridun Hürel’di”
Bu albümün içerisinde olduğum için kendimi çok mutlu hissediyorum çünkü müziğe başlama sebebim dayım Feridun Hürel’di. Küçücüktüm, ilk kez elime mikrofonu onun evindeki stüdyoda almıştım. Şimdi bu albümde onun şarkısını, onun verdiği mikrofonla söyledim. Şarkı olarak benim için çok özel olan, hikâyesini ve dayımın neden yazdığını bildiğim, annemden dinlediğim “Gece”yi seçtim.”