Son dakika haberi... Bayraktar TB2'ye karşı silah istediler!

Rus ordusu sınırda 100 bini aşkın askeriyle işgal için beklerken, Ukrayna krizinde yepyeni bir döneme girildi. Rusya lideri Vladimir Putin, Avrupa'daki tek müttefiki Belarus'a S-35 savaş uçağı sevkiyatını tamamladı, Karadeniz'de ise 20'yi aşkın Rus savaş gemisi tatbikata girişti.

Kırım'daki Sivastopol ve hemen karşısında yer alan Novorossiysk'teki üslerinden ayrılan savaş gemilerinin geniş çaplı bir gövde gösterisine hazırlandığı bildiriliyor. Rus medyası, Karadeniz'e açılan araçlar arasında fırkateynler, devriye gemileri, küçük füze gemileri ve çıkarma gemilerinin de yer aldığını bildiriyor.

Ukrayna sınırındaki topçu birlikleri de gerçek mermilerle atış yapıyor, görüntüler ordu televizyonu Zvezda tarafından ekrana getirildi.

Rus ordusunun harekete geçtiği noktalardan bir diğeri ise, Barents Denizi oldu. Donanmaya bağlı savaş gemilerinin tatbikatı bir hafta sürecek.

BAYRAKTAR TB2 ALT ÜST ETTİ!

Moskova'nın Ukrayna'nın doğusundaki Donbas'ta desteklediği Rus yanlısı ayrılıkçılar ise, Rusya'dan modern silahlar talep ediyor. AFP'nin haberine göre, ayrılıkçı liderlerden Denis Pushilin, Batılı ülkelerin desteklediği Ukrayna ordusuna karşı koymak için silah istedi.

Donbas'taki Kremlinseverlerin sözcülüğüne soyunan Vladimir Solovyov'a konuşan Pushilin'in kurduğu bir cümle, özellikle göze çarptı: "En önemlisi, Bayraktar'lara karşı koyacak silaha ihtiyacımız var."

Ukrayna, Türkiye'den çok sayıda Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı (SİHA) satın aldı ve Rus yanlısı ayrılıkçılara ilk saldırı Ekim 2021'de gerçekleşti. Bu, aynı zamanda Bayraktar'ın Avrupa'daki ilk taarruzu olma özelliğini taşıyordu. Ukrayna ordusunun söz konusu tarihten bu yana Donbas'ta Rus yanlısı ayrılıkçıları hedef aldığı biliniyor.

Rus medyası, son olarak geçen hafta Ukrayna'ya ait Bayraktar TB2 SİHA'larının Karadeniz'de devriye uçuşu yaptığını ve istihbarat topladığını yazdı.

ABD VE NATO'DAN YAZILI YANIT

Rusya lideri Vladimir Putin Aralık 2021'de NATO'dan istediği güvenlik garantilerine resmi yanıt hem ABD hem de Kuzey İttifakı tarafından resmen iletildi. ABD'nin Moskova Büyükelçisi John Sullivan yazılı yanıtın yer aldığı mektubu Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko'ya teslim etti. ABD'yle eş güdümlü olarak NATO da yazılı yanıtını Rusya'nın Brüksel Büyükelçisi'ne iletti.

Washington, Rusya'nın Ukrayna'nın NATO'ya girmeyeceğine dair garanti verilmesi talebini reddetti. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, geri adım atmadıklarını belirterek "Rusya'ya ciddi bir diplomatik çözüm yolu önerdik, tercih onlara kalmış" dedi.

Blinken verdikleri yanıtta temel prensiplerini net bir şekilde aktardıklarını, bunların içinde Ukrayna'nın egemenliği ve gelecekte girmek istedikleri güvenlik ittifakına kendilerinin karar verme hakkının da olduğunu söyledi: "Konu diplomasiye geldiğinde, kimse amaçlarımızın ciddiyeti hakkında şüpheye düşmesin. Hem Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek hem de Rusya'nın hamlelerine karşı verilecek ortak yanıta aynı oranda odaklanıyoruz. Rusya'nın teklifimize nasıl yanıt vereceğini göreceğiz. Ama biz her yanıta hazırız."

Eski Sovyetler Birliği ülkeleri ve Doğu Avrupa'daki NATO birliklerinin çekilmesini talep eden Rusya, isteklerini yazılı bir liste halinde NATO'ya iletmişti. Moskova'nın ilettiği talepler arasında Ukrayna dahil hiçbir eski Sovyet ülkesinin hiçbir zaman NATO'ya girmeyeceğinin garantisinin verilmesi de vardı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD ve NATO'nun yazılı cevabını sunduğunu hatırlatarak, "Birimler arası koordinasyondan sonra Devlet Başkanı Vladimir Putin'e rapor sunacağız ve sonraki adımlarımıza Başkan Putin karar verecek" dedi.

Rusya'nın sunduğu taslaktaki ana taleplere olumlu bir cevap alamadıklarını belirten Lavrov, "Yanıtın içeriğine gelince, ciddi bir görüşme gerçekleşmesi için ikincil konularda güven veren bir yaklaşım var. Ancak ana konuya olumlu bir yanıt yok" ifadelerini kullandı.

MOSKOVA'DA HAYAL KIRIKLIĞI

Mektupta Kiev'in kendi müttefiklerini seçebileceğinin vurgulanması, Ukrayna'nın NATO'ya alınmayacağına dair taahhüt bekleyen Moskova'nın en temel taleplerinden birinin reddedildiği anlamına geliyor. Blinken, bu konuda ne kadar net olduklarını, "Bizim açımızdan daha açık olamam. NATO'nun kapısı açıktır. Açık kalacaktır. Buna sadık kalacağız" ifadesiyle anlattı.

Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, önümüzdeki günlerde mektubun yanıtı üzerine görüşecek. ABD Dışişleri Bakanı, "Artık belge onlarda ve top onların sahasında" dedi. Bir Rus yetkili, ABD'nin NATO ile koordinasyon içinde hazırladığı bu teklifi inceleyeceklerini belirtti.

Washington, Rusya'nın taleplerine verdiği yanıtın tamamını kamuoyuyla paylaşmadı ancak daha önce ABD ve müttefikleri söz konusu taleplerin karşılanmasının mümkün olmadığını kesin şekilde ifade etmişti. Rusya ise taleplerinin ABD ve müttefiklerince reddedilmesi hâlinde süratle 'misilleme niteliğindeki önlemlere' başvuracağı uyarısında bulunmuştu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Blinken'ın açıklamasından önce yaptığı bir konuşmada NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in 'gerçeklikten koptuğunu' söylemişti.

5 BİN MİĞFER YARDIMI UKRAYNA'DA ALAY KONUSU OLDU

İşgal korkusu yaşayan Ukrayna'ya silah göndermeyi kabul etmeyen ve Kiev yönetiminin tepkisini çeken Almanya ise, krizi gölgede bırakacak bir yardım teklifi sundu. Berlin yönetimi, Ukrayna'ya 5 bin miğfer göndereceklerini açıkladı. Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Ukrayna büyükelçiliğinden gelen mektupta askeri techizat, tam olarak miğfer desteği istenmiştir" dedi.

Almanya'nın miğfer yardımı Ukrayna'da büyük ses getirdi. Uzun yıllar Almanya'da yaşayan Kiev Belediye Başkanı Vitali Klitschko, yardımı 'şaka' olarak tanımladı: "Söyleyecek söz bulamıyorum. Almanya bir sonraki sefer nasıl bir destek gönderecek, yastık mı?"

Lambrecht daha önce de Ukrayna'ya sahra hastanesi vereceklerini kaydetmişti.

YENİ YAPTIRIM TEHDİDİ

ABD Başkanı Joe Biden'ın Rusya lideri Putin'e doğrudan yaptırım uygulayabileceklerini açıklamasının ardından, bu kez Kuzey Akım 2 projesi masada. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Rus tanklarının Ukrayna'ya girmesi halinde Kuzey Akım 2 projesinin devam etmeyeceğini söyledi.

Ned Price "Çok açık olmak istiyorum; eğer Rusya Ukrayna'yı o ya da bu şekilde işgal ederse Kuzey Akım 2 devam etmeyecek. Ayrıntıya girmeyeceğim. Almanya ile birlikte projenin devam etmemesi için çalışacağız" dedi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, geçen hafta benzer bir açıklama yapmıştı.

Avrupa'nın en tartışmalı boru hattı projelerinden Kuzey Akım 2 ile Rusya'dan doğrudan Almanya'ya yapılan doğalgaz akışının iki katına çıkartılması ve Ukrayna'nın transit ülke olmasının sona ermesi hedefleniyor.

Avrupa'nın enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığını arttıracağı ve Ukrayna'nın transit gelirini kaybetmesine neden olacağı için Avrupa Birliği, ABD ve Ukrayna projeye karşı çıkıyor. Eylül 2021'de tamamlanan boru hattı Almanya ve Avrupa Birliği'nden sertifika beklediği için faaliyete geçemiyor.

PUTİN'IN KABUSU: NÜKLEER SEÇENEK!

CNN International'da ise 'Rusya'nın en çok korktuğu 'nükleer seçenek' olabilir' başlığıyla yayımlanan haber, dikkat çekiyor. Batılı ülkelerin Moskova'yı çok geniş bir yaptırım kıskacına aldığını kaydeden CNN, en önemli kozun ise Rusya'nın uluslararası bankacılık sistemine erişiminin kesilme ihtimalinin Kremlin için kabus olduğunu yazdı.

Söz konusu hamle, elbette SWIFT. Uluslararası para transferini sağlayan Belçika merkezli SWIFT sistemi, Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication'ın kısa adı. Dünyadaki 11 bin finansal şirketi birbirine yüksek güvenlikle bağlayan sistemden Rusya'nın çıkarılması halinde, Moskova'nın ihracatı tamamen duracak.

Rusya ve müttefiki Çin, 2021'de SWIFT'ten bağımsız bir finansal işlemler iletişim ağı kurmak için harekete geçmişti. Yeni ağın hedefi, ABD'nin liderliğinde stratejik öneme sahip dolar egemenliğini devre dışı bırakma ve Washington'ın ABD'nin anlaşmazlığa düştüğü ülkelere mali yaptırımlar uygulamasını zorlaştırma.

SAVAŞ KORKUSU

İlk olarak 2021'in ilkbahar aylarında Ukrayna sınırına ordu konuşlandıran Rusya lideri Vladimir Putin, yılın son günlerinde bir kez daha 100 bini aşkın askeri harekete geçirdi. Moskova ayrıca, NATO'dan Ukrayna'nın ittifaka üye yapılmamasını da içeren yazılı güvence istedi.

ABD başta olmak üzere NATO ülkeleri, Rusya'nın askeri yığınak ve tatbikatları karşısında Ukrayna'nın da birlik üyesi yapılması ihtimalini daha yüksek sesle dile getirdikçe Rusya da buna itirazlarını artırıyor ve daha sert açıklamalar yapıyor.

Son aylarda yaşanan diplomasi trafiği ve liderlerin görüşmeleri de bugüne kadar sonuçsuz kaldı ve gerilim tırmandı.

2014'te Rusya ve Ukrayna sınırında yaşanan gerilim, Rusya'nın Ukrayna'ya bağlı Kırım yarımadasını ilhakıyla sonuçlanmıştı. Batı'dan Rusya'ya yönelik yaptırımlar gelmişti.

Aynı dönemde Ukrayna'nın doğusundaki, Rusya sınırındaki Donetsk'te de Rusya'dan destek alan Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında da çatışmalar yaşanmıştı.

Savaş 2015'te sona ermiş olsa da Temmuz 2020'deki ateşkese kadar çatışmalar devam etmişti. Yaklaşık 15 bin kişi hayatını kaybetti.