08.07.2022 - 06:57 | Son Güncellenme:
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - ABD'de cenaze evleri hayatını kaybedenlerin yakınlarına belirli bir ücret karşılığında morg, defin ve cenaze töreni gibi işler için hizmet sunuyor. Ancak cenaze evlerinin gelir elde etme yöntemlerinden biri duyanları şaşkına çevirdi. Kimi cenaze evleri cenaze masrafları karşılığında hayatını kaybedenlerin bedenlerini satışa çıkarıyor. Özellikle yoksul insanların tercih ettiği bu yönteme yeni ve ciddi bir gelir kaynağı olarak bakılıyor. Ölü beden ticaretinin giderek yaygınlaşması ile ABD genelinde bu konuda çalışan çok sayıda şirket ortaya çıktı ve büyük bir kadavra piyasası oluştu. Yasalar çerçevesinde çalışan bu şirketler, kadavraları eğitim ve tıbbi amaçlarda kullanılması için satıyor. Megan Hess ve annesi Shirley Koch’un hikâyesi de tam bu noktada başlıyor.
2009 YILINDA BAŞLADI
Megan Hess ve annesi Shirley Koch uzun yıllar boyunca Colorado'da cenaze evi işletti. Yaptıkları iş sebebiyle çevrelerindeki insanların her zaman ürkerek ve şaşkınlıkla baktığı ikili, cenaze evi işlettikleri sırada işledikleri suç ile gündemde. Anne ve kız cenaze evine gelen cesetleri yakınlarından rıza almadan parçalamaktan ve bu cesetlere ait kafa, kol, bacak gibi parçaları satmaktan suçlu bulundu. Hess de geçtiğimiz salı günü çıktığı mahkemede, defnedilmesi veya yakılması için yakınlarından para aldığı onlarca cesedi sattığını ve aileleri kandırdığını kabul etti.
Hess ve annesi Shirley Koch’un ilk olarak 2009 yılında ailelerin onayı olmadan kadavra satmaya başladığı düşünülüyor. İkilinin bu amaçla üçüncü taraflara kadavra satışı yapmak için başka bir şirket kurduğu belirlendi.
SADECE DİŞTEN 40 BİN DOLARDAN FAZLA GELİR ELDE ETTİLER
Hess ve annesi Shirley Koch’un gerçekleşmeyen yakma işlemleri için hayatını kaybedenlerin yakınlarından en az bin dolar ve daha fazla ücret aldığı tespit edildi. Hess’in kazancını artırmak için yoksul aileleri hedef aldığı ortaya çıktı. Hess, maddi durumu kötü olan ailelere hayatını kaybeden yakınlarının bedenini bağışlamaları karşılığında ücretsiz cenaze hizmetleri ve yakma teklif etti. Savcıların yaptıkları araştırma sonucunda ise birçok aileye ya farklı kadavralara ait küller ya da külü andıran molozlardan elde edilmiş bir karışım verildiği ortaya çıktı.
Megan Hess’in yüzlerce sahte vücut bağışçısı onay formu düzenlediği de belirlendi. Cenaze evinin eski bir çalışanı, mahkemede verdiği ifadede, Hess’in bazı cesetlerin altın dişlerini söküp satarak en az 40 bin dolar gelir elde ettiğini de söyledi.
Megan Hess’in 2014 yılında kadavralara ait vücut parçalarını pazarladığı esnada bir müşteri ile yaptığı konuşmaya ilişkin detaylar da mahkeme kayıtlarında yer aldı. Hess, pazarlık esnasında, “Günde 4 veya 5 ölü geliyor. Bütünlüğünü koruyan bir omurga için 950 dolara ne dersiniz?” ifadelerini kullanıyor. Ayrıca yetkililer, Hess ve Koch'un alıcılara herhangi bir hastalık taşımadığını söylemesine rağmen hepatit B ve C ve HIV gibi bulaşıcı hastalıklardan ölenlere ait parçalar gönderdiklerini de söyledi.
Savcılar, daha önce suçsuz olduğunu iddia eden ve ilerleyen süreçte suçlamaları kabul eden Hess'in 12 ila 15 yıl hapis cezasına çarptırılmasını istiyor. Savunma avukatı ise mahkemenin vereceği cezasının iki yıl hafifletilmesini talep ediyor.
ABD genelinde kadavra ticareti yasalar çerçevesinde yapılıyor. Nakil için kalp, böbrek gibi organların satılması yasa dışı olsa da, araştırma veya eğitim için kullanılmak üzere kadavraların ve vücut parçalarının satışı yasak kapsamında değerlendirilmiyor.
'Kadavra piyasası'nda fiyatların değişken olduğu belirtiliyor. Vücudun her bölümü için farklı bir fiyat belirlendiği, bir kadavraya ait kafanın en az 500 dolar değerinde olduğu iddia ediliyor. Satın alınmak istenen vücut parçaları büyüdükçe ve karmaşıklaştıkça fiyatlar 2 bin dolara kadar çıkabiliyor.