Savaşta son dakika... WhatsApp konuşmaları sızdı, İsrail'de kıyamet koptu!

İsrail basını, Hizbullah ile geniş çaplı bir savaşa hazırlık amacıyla kuzeydeki hastaların ülkenin orta kesimlerindeki hastanelere nakledildiğini bildirdi.

İsrail'in Kanal 12 televizyonunun haberine göre, kuzeydeki savaşa hazırlık amacıyla 10 Ekim'den bu yana ilk kez kuzey sınırındaki bazı hastanelerin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastalar ülkenin orta kesimlerindeki hastanelere nakledildi.

Haberde kuzeydeki hastanelerden sevk edilen hastaların ağır vakalar olduğu ve bazılarının solunum cihazına bağlı yaşadığı ifade edildi.

Kuzeydeki hastanelerin ayrıca ülkenin merkezindeki diğer hastanelere göre nispeten küçük ve yoğun bakım ünitelerindeki yatak kapasitelerinin de daha az olduğuna dikkat çekildi.

Lübnan'daki Hizbullah, İsrail'in kuzeyinde çok sayıda askeri tesisi ve binayı hedef aldığını duyururken, İsrail de Lübnan'ın güneyindeki beldelere topçu atışı ve hava saldırıları düzenledi.

Hizbullah, İsrail'e yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Hizbullah mensuplarının İsrail'in kuzeyindeki Metula yerleşim biriminde İsrail askerleri tarafından kullanılan bir binayı "uygun silahlarla" hedef aldığı belirtildi.

İsrail'in kuzeyindeki Mayan Baruch bölgesinin top mermileriyle hedef alınarak doğrudan vurulduğu kaydedilen açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Doviv ve Ramot Naftali yerleşim yerlerinde de İsrail askerlerinin kullandığı iki binanın uygun silahlarla hedef alınarak doğrudan vurulduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca Lübnan'a ait ve İsrail işgali altındaki Kefr Şuba tepelerindeki Es-Summaka mevkiinin de top mermileriyle hedef alındığı aktarıldı.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde ise İsrail savaş uçaklarının Bint Cubeyl bölgesindeki Aytarun beldesine havadan karaya iki füzeyle saldırdığı ve Kefr Kella ilçesini hava saldırıları ve top atışlarıyla yeniden hedef aldığı ifade edildi.

Haberde ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Ayta eş-Şaab beldesinin batı mahallesine düzenlediği hava saldırısı sonucu bir evde hasar meydana geldiği belirtildi.

Öte yandan, İsrail'in Kanal 7 televizyonunun haberinde, Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Mayan Baruch yerleşim birimine 5 füzenin atıldığının tespit edildiği aktarıldı.

Haberde, olayda can kaybı yaşanmadığı ifade edildi.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in, haziran ayında Gazze'nin kuzeyine yönelik planlı 115 insani yardımın yarısından fazlasını engellediğini bildirdi.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Gazze'den zorla yerinden edilenlerin gittiği bölgelerde kalacak yerlerinin ve gerekli malzemelerin bulunmadığını belirten Dujarric, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan yardım dağıtımının güvenlik ve yakıt kıtlığı sebebiyle neredeyse imkansız olduğunu söyledi.

Dujarric, sahadaki meslektaşlarının Gazze'deki patlamamış mühimmatın çok büyük risk teşkil ettiği konusunda uyardığını aktardı.

Özellikle çocukların büyük risk altında olduğuna işaret eden Dujarric, cumartesi günü Han Yunus'ta 9 yaşındaki kız çocuğunun patlamamış mühimmat nedeniyle öldüğünü kaydetti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 269 gündür devam ederken, İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin ikinci büyük kenti Han Yunus’un doğusunun "derhal boşaltılmasını" istedi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, "Güvenliğiniz için derhal insani bölgeye tahliye edilmelisiniz" ifadelerini kullandı. Adraee, Filistinlilerin hangi "insani bölgeye" tahliye edilmesi gerektiğini belirtmedi. İsrail’in bu tür tahliye emirleri yayınlanmasının ardından söz konusu bölgelere saldırı başlattığı biliniyor.

Filistinli yetkililer, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 23 Gazze sakininin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı. Böylece, savaşın başından beri İsrail saldırılarında can veren Filistinlilerin sayısı 37 bin 900 oldu.

İsrail ordusunun işgalin ilk haftalarında yerle bir ettiği Gazze Şeridi'nin en büyük hastanesi Şifa'nın yöneticisi, yedi ay sonra serbest bırakıldı.

İsrail'in bugün hapishanelerden bıraktığı 50 Filistinli arasında, Şifa Hastanesi'nin yöneticisi Muhammed ebu Silmiyye de var.

Hastane müdürü, 23 Kasım 2023 tarihinde işgal birlikleri tarafından gözaltına alınmıştı.

Gazetecilere konuşan Ebu Silmiyye, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin işkence gördüğünü, hastalara ilaç verilmediğini söyledi.

WHATSAPP KONUŞMALARI SIZDI

50 Filistinli arasında Şifa Hastanesi yöneticisinin de olması, beklendiği gibi İsrail'de büyük yankı buldu.

Faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Silmiyye'nin serbest bırakılmasını güvenlik ihmali olarak değerlendirip Savunma Bakanı Yoav Galant ile iç istihbarat servisi Şin Bet'in yöneticisi Ronen Bar'a ateş püskürdü.

Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Galant ve Bar'ı durdurmasının vakti geldiğini söyledi.

Ben-Gvir'in ardından bakanların WhatsApp grubunda diğer isimler de öfke dolu mesajlar attı, Diaspora Bakanı Amichai Chikli "Bu adam neden serbest bırakılıyor?" sorusunu sordu. Yasa dışı yerleşimlerden sorumlu bakan Orit Strock ise kararın kabine toplantısı gerçekleşmeden alınması nedeniyle şaşkındı, "Cidden soruyorum, bu hangi yetkiyle yapıldı?" dedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi ise, "İsrail'in yeni güvenlik liderliğine ihtiyacı var, ne kadar erken o kadar iyi" ifadesini kullandı.

Savunma Bakanı Yoav Gallant, 50'den fazla Filistinlinin bırakılmasında kendilerinin rolü olmadığını, iç istihbarat servisi Şin-Bet'in ve cezaevi hizmetlerinin sorumlu olduğunu kaydetti. İsrail'de Şin-Bet doğrudan Başbakan Netanyahu'ya, cezaevi hizmetleri Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'e bağlı.

Başbakan Netanyahu da kararla arasına mesafe koydu, Yüksek Mahkeme'deki tartışmaların ardından Filistinlilerin serbest bırakıldığını duyurdu.

Muhalefet kanadından da tepkiler gecikmedi, geçen ay savaş kabinesinden ayrılan Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz Şifa Hastanesi yöneticisinin serbest kalması nedeniyle hükümetin istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Ana muhalefet lideri Yair Lapid de hükümette bir kaos yaşandığını belirtip kabinedeki bakanların birbirini suçladığını yazdı, "Karşılıklı suçlamalar var, her şey sızdırıldı" dedi.

Kelimenin tam anlamıyla krize dönüşen olaylar silsilesinin ardından faşist bakan Ben-Gvir bir kez daha sahne aldı, Netanyahu'dan Şin-Bet Direktörü Ronen Bar'ı kovmasını istedi.

İçişleri Bakanı Moşe Arbel ise WhatsApp grubunda Ben-Gvir'e meydan okuyup "Bu konuda senin sorumluluğun nerede?" sorusunu yöneltti.

İç istihbarat servisi Şin-Bet ise hapishanelerde yer olmaması nedeniyle söz konusu adımın atıldığını belirtti, Sde Teiman tutuklu merkezinin durumuna vurgu yaptı. Şin-Bet açıklamasında aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'i doğrudan suçladı.

Cezaevi Hizmetleri ise Şifa Hastanesi yöneticisinin serbest kalmasında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını bildirdi, yanlış yayınlar nedeniyle tahliye emrinin çıkarıldığını savundu. Ben-Gvir'in emri altındaki Cezaevi Hizmetleri, Şin-Bet'in yanı sıra İsrail ordusunu da suçladı.

İsrail işgal güçleri, 7 Ekim'de başlayan savaşta bugüne kadar 9 bin 450 Filistinliyi gözaltına aldı.

Irak'taki İran yanlısı milis grupları yeni bir sınır ötesi bir saldırıya imza attı ve İsrail'in en güneyindeki şehri Eilat'a kamikaze silahlı insansız hava araçları ateşledi.

Kızıldeniz kıyısındaki tatil merkezini geçen hafta da vuran İran destekli gruplar, Eilat'a doğru giden bir kamikaze drone'nun görüntüsünü gece yarısı yayınladı.

Yapılan açıklamada ise kamikaze drone'un İsrail şehrindeki hayati bir hedefe doğru gittiği belirtildi.

Orta Doğu'da büyük bir savaşın tetiklenmesinden artık iyiden iyiye korkulurken, İsrail'in bir numaralı müttefiki ABD Avrupa'daki askeri üslerinde kırmızı alarm verdi.

CNN ve ABC, Avrupa'daki Amerikan üslerinde muhtemel terör saldırısı şüphesiyle alarm seviyesinin yükseltildiğini duyurdu.

Haberlerde İspanya, Polonya, Almanya, İtalya, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerde yer alan ABD askeri üslerinde Charlie alarm seviyesine geçildiği belirtiliyordu.

Charlie, Delta'dan önceki son alarm seviyesi. En yüksek seviye Delta, bir terör saldırısı gerçekleştiğinde ya da an meselesi olduğunda uygulanıyor.

Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon ilerleyen saatlerde haberleri doğruladı, ABD ordusunun Avrupa komutanlığı USEUCOM ise tetikte olduklarını kaydetti.

Fox News'a konuşan bir Pentagon yetkilisi, Avrupa'daki tüm üslerde Charlie alarmı verildiğini ve bu hafta muhtemel bir saldırı için güvenilir istihbarata sahip olduklarını söyledi.

Yanı sıra, ABD ordusu Avrupa'da görev yapan askerleri için üsler dışında üniforma giyilmesini yasakladı.

Fazlasıyla sıcak bir yaz mevsiminin yaşandığı Lübnan-İsrail sınırında Pazar günü ve Pazartesi'nin ilk saatleri aralıksız patlamalar duyuldu.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, Pazar günü öğleden sonra bir kez daha İsrail'i füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracı yağmuruna tuttu.

İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri ile Celile bölgesinde çalan sirenleri patlama sesleri izledi.

İsrail ordusu, bir askeri üssü vuran İsrail kamikaze drone'nun biri ağır 18 askeri yaraladığını açıkladı.

İran destekli grup, Hermon Dağı'ndaki İsrail Merkava tanklarını Elmas füzesiyle vurduğu görüntüleri yayınladı. Hizbullah ayrıca Branit'teki bir İsrail askeri üssünün imha edildiğini gösteren birçok açıdan çekilmiş kaydı da paylaştı.

İsrail jetleri ise Hizbullah'ın roket ve droneları'na hava saldırılarıyla misillemede bulundu, ordu açıklamasında Kefr Kila, Hula, Biyad ve Rab el Haletin gibi sınır kasabalarının vurulduğu duyuruldu.

On binlerce savaşçısı olan Hizbullah'la İsrail arasındaki sınır çatışması 8 Ekim tarihinde, Gazze Şeridi'ndeki savaştan bir gün sonra başladı. Geride kalan dokuz ayda Hizbullah 350'den fazla üyesinin öldüğünü açıkladı, İsrail saldırılarında ayrıca aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin bulunduğu onlarca sivil yaşamını yitirdi. Hizbullah'ın İsrail'e ateşlediği roketler ise aralarında bir generalin de bulunduğu 15 askeri öldürdü.

Haziran ayına girilmesiyle tansiyon görülmemiş seviyede yükseldi, hem Beyrut'tan hem de Tel Aviv'den topyekun savaşı açıkça telaffuz eden açıklamalar geldi.

TEHDİT FIRTINASI

Son olarak İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, Hizbullah'ın silahlarını susturup Lübnan'ın güneyinden çekilmemesi halinde Tel Aviv'in bütün gücüyle harekete geçeceği tehdidini savurdu.

İsrail ve Lübnan arasında tam ölçekli bir savaş çıkması halinde, İran'ın Suriye, Irak ve Yemen'deki vekil güçleri çatışmaya dahil olabilir ve bu da Orta Doğu'nun bütünüyle alev topu dönmesi anlamına geliyor.

Nitekim, Irak'ta Haşdi Şabi çatısı altındaki Ketaib Hizbullah, İsrail'in Lübnan'ın güneyini işgal etmesi veya topyekun savaş çıkması durumunda düğmeye basacağını duyurdu. İran destekli Iraklı grup, İsrail'e karşı balistik füzeler ve gelişmiş kamikaze silahlı insansız hava araçları kullanacağını vurguladı.

Irak'taki İran yanlısı milisler ayrıca topyekun savaş çıkması halinde ülkedeki ABD üslerini hedef alacaklarını belirtiyor.

USS MOUNT WHITNEY'İN ROTASI DA DOĞU AKDENİZ

Kuzey cephesinde tam ölçekli bir savaşı diplomasi yoluyla durdurmayı deneyen İsrail'in ana müttefiki ABD ise, Doğu Akdeniz'e askeri yığınağını artırıyor.

USS Wasp'ın başını çektiği çıkarma gemilerinin ardından USS Mount Whitney de Akdeniz'e giriş yaptı. Söz konusu gemiler tahliye için kullanılıyor ancak ABD ordusu şimdilik resmi açıklamalarında askeri yığınağın Hizbullah'ı caydırmak için yapıldığını savunuyor.

2006 yılındaki Hizbullah-İsrail savaşında ABD donanması Lübnan'daki 15 bin vatandaşını tahliye etmiş ve bazı savaş gemileri kıyıya yanaşıp tahliye operasyonuna katılmıştı.

ABD'DEN IRAK'A: HAVA SAHASINI KAPATIN

ABD ayrıca, Irak'tan hava sahasını İran'ın kargo uçaklarına kapatmasını istedi. Washington, Suriye ve Lübnan'a giden İran uçaklarının Hizbullah'a cephane ve personel taşıdığını savunuyor.

Kızıldeniz'de Yemenli Husilerle adı konulmamış bir savaş yürüten ABD, İran destekli grubun ateşlediği üç kamikaze silahlı insansız hava aracını daha imha etti.

ABD ordusunun Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Husi drone'larının yakın tehdit oluşturduğunu vurguladı.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere saldırıyor.

ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun savaş gemileriyle devriye gezerken, bir yandan da Amerikan ve İngiliz savaş uçakları Yemen topraklarını bombardımana tutuyor.

İran destekli Husiler, son olarak bir Yunan gemisini vurdukları görüntüyü Pazar günü paylaştı.