15.11.2024 - 09:20 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği savaşta 406, Lübnan'ı kan gölüne çeviren saldırılarda ise 54'üncü gün. Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri canlı blog sayfasına taşıyoruz.
CANLI AKTARIYORUZ
Lübnan'ın başkenti Beyrut'u dört gündür aralıksız bombardımana tutan İsrail ordusu, bu sabah yeni bir tahliye uyarısı yayınladı.
İşgal ordusu, Beyrut'un güneyindeki iki binanın boşaltılmasını ve çevrede yaşayanların söz konusu yapılardan 500 metre uzağa gitmelerini istedi.
İsrail'in tahliye emrinden dakikalar sonra hava saldırısı gerçekleşti, Beyrut'u sarsan patlamalar duyuldu.
Bu sabah hedef alınan Dâhiye semtindeki Gubeyri mahallesi, Perşembe günü de vuruldu.
Son 24 saatte Beyrut'taki İsrail saldırıları onlarca insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
İsrail işgal ordusuna karşı savaşan Hizbullah ise, Akka'daki bir askeri üssü vurduğunu duyurdu. Lübnanlı grubun verdiği bilgiye göre, füze yağmurunun hedefi Golani Tugayı'na ev sahipliği yapan Shraga üssüydü.
Hizbullah, kısa süre önce de İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki Tel Haim askeri üssünü vurduğunu bildirdi. Lübnan sınırına yaklaşık 120 kilometre mesafedeki üs, ilk kez Hizbullah tarafından hedef alındı.
On binlerce üyesi ve cephaneliğinde 150 bin kadar füzesi olduğu tahmin edilen Hizbullah, son iki aydaki İsrail saldırılarında lider kadrosunun neredeyse tamamını kaybetti.
Ancak İran destekli grup halen operasyonel ve 100 kilometreyi aşkın mesafedeki hedeflere saldırı düzenleyebiliyor.
ABD TEKLİFİ SUNDU
Diğer yandan, Lübnan medyası ateşkes için arabuluculuk yapan ABD'nin anlaşma taslağını Beyrut yönetimine teslim ettiğini yazdı. Haberlere göre, ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson meclis başkanı Nebih Berri'ye söz konusu taslağı iletti.
Nebih Berri, Hizbullah'ın siyasi kanadında yer alıyor.
İsrail basını ise, üzerinde son müzakerelerin yapıldığı anlaşmanın Hizbullah güçlerinin Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini sağlayacağını aktardı. Taslak, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararına göre hazırlandı.
BMGK’nin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hattı'nın gerisine çekilmesini ve bu hatla Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Neredeyse çeyrek asırdır Litani Nehri ile sınır arasındaki alanı kontrol eden Hizbullah'ın, bu öneriye nasıl bir yanıt vereceği henüz bilinmiyor.
İki ülke basınındaki haberler, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın 11 Kasım’da Lübnan’da Hizbullah ile ateşkese varılması konusunda belirli bir ilerleme kaydedildiği şeklindeki açıklamasını izliyor.
İsrail ve Hizbullah arasındaki sınır çatışması, Gazze Şeridi'ndeki savaştan bir gün sonra, 8 Ekim 2023 tarihinde başladı. İsrail'in yoğun hava saldırılarına başladığı 23 Eylül tarihine kadar çoğunlukla sınır hattının dışına çıkılmadı.
Sekiz haftadır devam eden ve kara işgalini de kapsayan İsrail saldırıları Lübnan'da 2 bin 700'den fazla insanın yaşamını yitirmesine neden oldu.
Lübnan nüfusunun dörtte biri evlerini terk etmek zorunda kaldı, yarım milyon kişi Suriye'ye kaçtı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, sınır çatışmasının başladığı 8 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 386.
2020 yazında Doğu Akdeniz'de patlak veren kriz, Türkiye ve Yunanistan'ı karşı karşıya getirdi. Savaş gemilerinin sahne aldığı gerilim zaman zaman tırmansa da bugünlerde Ankara ve Atina hattında bahar rüzgarları esiyor.
Doğu Akdeniz krizi Yunanistan'da temel bir politika değişikliğine neden oldu, Türkiye'nin özellikle silahlı insansız hava araçlarında dünya çapında ses getiren başarısı Atina yönetimini silahlanmaya ve yeni müttefikler bulmaya sevk etti.
Yunanistan geride kalan dört yılda Fransa'dan Rafale savaş uçakları ve Belharra fırkateynleri satın aldı, Paris yönetimiyle savunma anlaşması imzaladı.
ABD'ye başta Girit Adası'ndaki Suda üssü olmak üzere ülke genelinde çok sayıda üs tahsis eden Atina yönetimi, F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu için Washington'la anlaştı. Envanterindeki F-16 jetlerini Viper seviyesine yükseltmeye başlayan Yunanistan, ayrıca ABD'den F-35 savaş uçakları satın almaya hazırlanıyor.
ABD ile tarihte eşi benzeri görülmemiş bir askeri işbirliğine giden Yunanistan, Doğu Akdeniz'deki müttefiki İsrail'den ise silahlı insansız hava araçları ve füze sistemleri satın aldı. Yunan ve İsrail orduları birçok tatbikata imza atarken, İsrailliler ayrıca Yunan pilotların eğitimini üstlendi.
Yunanistan şimdi de İsrail'le iki milyar euroyu geçen yeni bir anlaşma için görüşmeler yapıyor. İsrail basını, Atina ve Tel Aviv'in bir füze savunma sistemi üzerinde çalıştıklarını yazdı.
Haberlere göre, 2,1 milyar euroluk proje kısa menzilli füzeleri engelleyen İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sisteminin taklidi olacak. Yanı sıra uzun menzilli füzeler için de İsrail'in elindeki diğer sistemlerin benzerleri üretilecek.
İsrail medyası, Yunanistan'ın ezeli rakibi Türkiye ile rekabet için savunma sanayiine yatırım yaptığını, çok katmanlı bir uçaksavar ve dronesavar sistemi elde etmeyi hedeflediğini aktardı.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias kapalı kapılar ardında İsraillilerden bilgi aldı, hava savunma sistemi müzakereleri devam ediyor.
Basındaki haberlerde Yunanistan'ın ordusunu modernize etmek için 2035 yılına kadar 12,8 milyar harcaması gerektiği vurgulandı.
UEFA Avrupa Ligi'nde Ajax ve Maccabi Tel Aviv maçı öncesi ve sonrasında çıkan olaylar, bütün gözlerin Fransa ile İsrail arasındaki karşılaşmaya çevrilmesine neden oldu.
Hollanda'nın başkenti Amsterdam'daki Ajax-Maccabi Tel Aviv müsabakasındaki olayların fitilini, bir grup İsrailli taraftarın attığı korkunç sloganlar ateşledi. 'Gazze'de okul yok çünkü orada çocuk kalmadı' gibi sloganlar duyuldu, Amsterdam'da evlere ve dükkanlar asılan Filistin bayrakları İsrailliler tarafından söküldü. Amsterdam sakinlerinin karşılık vermesiyle neredeyse tüm gece devam eden olaylar kontrolden çıktı, onlarca kişi gözaltına alındı.
Amsterdam'da yaşananların ardından Paris'teki milli maçta neler olacağı merak ediliyordu. Fransa ile İsrail arasındaki Avrupa Uluslar Ligi maçı büyük oranda boş tribünler önünde oynandı.
Karşılaşmanın başında İsrail marşı ıslıklandı, golsüz berabere biten maç büyük güvenlik önlemleri arasında tamamlandı. Paris emniyeti stadyum içi ve dışında 4 bin polisi görevlendirdi.
Tribünlerde İsrail taraftarlarının bulunduğu bölümde çıkan arbedenin görüntüleri ise sosyal medyada paylaşıldı. Deplasmana gelen İsrailli taraftarların ev sahiplerine saldırdığı görüldü.
Paris’teki maçın oynandığı Stade de France stadyumu dışında da protesto vardı. Buradaki eyleme katılan üniversite öğrencisi Irene Karalis, "Bu gece, bu utanç maçına karşı protesto etmek için geldik, çünkü bunun doğru olmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Protestocular Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un maçı stadyumda izleme kararına da tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, maç öncesi yaptığı açıklamada Fransa'nın antisemitizme boyun eğmeyeceğini söyledi.
Filistin ve Lübnan'a destek veren solcu Boyun Eğmeyenler Partisi (LFI) maçın iptal edilmesi ya da en azından Cumhurbaşkanı Macron'un stada gitmemesi çağrısı yaptı. LFI Milletvekili David Guiraud "Devlet başkanımızın soykırım yapan bir ülkeyi onurlandırmasını istemiyoruz" dedi.
İsrail takımlarının Avrupa kupalarında oynadığı maçlar güvenlik operasyonları arasında yapılıyor. 28 Kasım’daki Maccabi Tel Aviv - Beşiktaş maçı da boş tribünler önünde Macaristan’da oynanacak.