20.08.2020 - 21:11 | Son Güncellenme:
AA
Başbakan Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, KKTC'nin kurulduğu ilk günden itibaren baskılara, izolasyonlara ve sözde çözüm isteyenlerin yok saymasına karşın dimdik ayakta olmasının, Kıbrıs Türkü'nün kendi vatanında egemen ve özgür yaşama isteği ve Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılıksız desteği sayesinde olduğunu vurguladı.
"Halen ve KKTC Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan bir kişinin bu gerçekleri bilmemesi mümkün olmayacağına göre son açıklaması ne anlama gelmektedir?" ifadesini kullanan Tatar, her şeyden önce kendisini sözde özgürlükçü, sözde çağdaş gören bu kişinin, "Otur arap kalk arap misali" sözüyle zihninin derinliklerindeki ırkçı bakış açısını yansıttığını ve iki yüzlü siyasal tavrını ortaya koyduğunu kaydetti.
Tatar, "Sadece yeniden seçilmek için KKTC'nin Türkiye Cumhuriyeti ile olan tarihsel, toplumsal, kültürel ve ekonomik ilişkilerini 'biat' yani boyun eğmek, tabi olmak olarak kurgulayanların, Kıbrıs Türk halkının haklı davasını en başından itibaren, canıyla, kanıyla, ekonomisiyle, diplomasisiyle, ordusuyla gönülden destekleyen kardeş Türk halkını ve devletini incitmekten zerre rahatsızlık duymadığı da açıktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Ne Kıbrıs Türk halkı ne de bizler böyle bir görüşü paylaşabiliriz"
Türkiye'nin KKTC'yi her koşulda desteklediğini vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
"Kıbrıs Türk halkının kendi vatanında özgür, eşit, egemen ve güvenlik içinde yaşayabilmesi için KKTC’nin bağımsızlığını her platformda ve her koşulda destekleyen tek devlet olan Türkiye Cumhuriyeti ile olan ilişkilerimizi 'alt yönetim' olarak tanımlamak ise ancak izansızlıkla açıklanabilir. Ne Kıbrıs Türk halkı ne de onun özgür iradesiyle seçilen bizler böyle bir görüşü paylaşabiliriz. Büyük iddialarla çözüm için geldiğini söyleyip beş yılda bir arpa boyu yol alamayanların, Kıbrıs Türk halkının refahı ve tanınması için tek bir dişe dokunur icraatı olamayanların gündemi bu tür açıklamalarla meşgul etmesinin amacı bellidir."
Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlük, güvenlik ve egemenliğine sahip çıktıklarını ve bu bağlamda halkın iradesinin sandığa doğru olarak yansımasını istediklerini kaydetti.
"Kabul edilemez bir seçim oyunu, çarpıtmadır"
Doğu Akdeniz'de yaşananlar ve Kıbrıs konusundaki gelişmeler ortadayken hata yapılmamasını istediklerini belirten Tatar, şu ifadeleri kullandı:
"Kıbrıs Türkü'nün devletini küçümseyenler, KKTC'yi alt yönetim olarak görenler Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı ve türevleridir. Rum tarafının egemen eşitliğimizi yok sayan tutumuna ses çıkarmayan, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşunda elde ettiğimiz veto hakkımızın ortadan kalkmasına neden olan Sayın Akıncı'nın kendisidir. Sayın Akıncı'nın KKTC'nin yaşaması ve yücelmesini gaye edinen Ulusal Birlik Partisinin (UBP) devletimizin alt yönetim haline indirgemesini istediğini ileri sürmesi kabul edilemez bir seçim oyunu, çarpıtmadır."
Tatar, Kıbrıs Türk halkının kendi iradesini görmezden gelenlere hak ettiği cevabı 11 Ekim'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka vereceğini ve "Artık Yeter” diyeceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı ne demişti?
Cumhurbaşkanı Akıncı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Türkiye ile karşılıklı saygı temelinde bir ilişkiyi her zaman savunduğunu belirterek, "Bizden Türkiye düşmanı çıkmaz; boşuna uğraşmasınlar ama 'otur arap, kalk arap' misali biatçı bir anlayış da çıkmaz." ifadelerini kullanmıştı.
Akıncı, "Biz Rum tarafının azınlığı olmak istemediğimiz gibi, bir alt yönetim olarak nitelenmek de istemeyiz. Bu topraklarda onurlu bir halk olarak eşitlik-özgürlük-güvenlik içinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde yaşamak istiyoruz. Halkımızın bu hassasiyetlerine de herkesten saygı bekliyoruz." açıklamasında bulunmuştu.
Seçimlerde de tek söz sahibinin halk olduğuna dikkati çeken Akıncı, bunun ötesinde hiçbir müdahaleyi de kabul etmediklerini kaydetmişti.