10.09.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
HABER ARAŞTIRMA - UN Women (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) ve Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı (UN DESA), “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında (SKA) İlerleme: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu” yayımladı. Rapor, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin derinleştiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
340 milyon kadın...
Rapora göre, mevcut hızda ilerlendiği takdirde 2030’a gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 8’ini oluşturan 340 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun aşırı yoksulluk içinde yaşayacak.
Bu yıl ilk kez, iklim değişikliğinin kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkilerine de yer veren rapor, bu krizin 158 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluğa itebileceğini tahmin ediyor. Yaşlılığa da değinen rapor, yaşlı kadınların yaşlı erkeklere göre daha yüksek oranda yoksulluk ve şiddete maruz bırakıldığını gösteriyor. 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesini sağlamak için acil bir şekilde somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği 2023 Durum Raporu, bunu başarmak için yıllık ek 360 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Giderek zorlaşıyor
Rapor, liderlik pozisyonlardaki kadınların oranının değişmediğini gösteriyor: “Parlamentolarda yüzde 26.7, yerel yönetimlerde yüzde 35.5, iş dünyasında üst düzey pozisyonlarda yüzde 28.2 oranında kadın bulunuyor. Raporda vurgulanan diğer veriler şöyle:
İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkacak gıda güvensizliği, 236 milyon kadın ve kız çocuğunu ve 131 milyon fazla erkek ve oğlan çocuğunu etkileyebilir. Dünyadaki hiçbir ülke, yakın partner şiddetini tamamen ortadan kaldıramadı.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların güçlenmesini sağlamak için kapsamlı sistemlere sahip olan ve bu alanlarda bütçe ayırabilen ülke sayısı sadece 27.
Çatışmalardan etkilenen kadın ve kız çocuklarının sayısı önemli ölçüde arttı. 2022’de bu rakam 614 milyona yükseldi. Bu, 2017’deki rakamdan yüzde 50 daha fazla. Mevcut hızla ilerlediğimiz takdirde, 2030 yılında tahmini 110 milyon kız çocuğu ve genç kız eğitimden mahrum bırakılmış olacak.
Kadınlar ve erkekler arasındaki iş gücü ve gelir uçurumu hala yüksek seviyede. Dünya genelinde erkeklerin kazandığı her bir dolara karşılık olarak kadınlar 51 sent kazanıyor. İş yaşamının en verimli dönemindeki erkeklerin yüzde 90’ı iş gücüne katılırken, bu oran kadınlarda 61,4.
Mevcut ilerleme hızında, bir sonraki neslin kadınları ortalama olarak erkeklere göre günde 2.3 saat daha fazla ücretsiz bakım ve ev işi yapacak.
Toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın giderek daha zor olacağını vurguluyor. 2030’a kadar ilerlemeyi hızlandırmak için iş birliklerinin, ortaklıkların, yatırımların ve bu alanda küresel ve ulusal finansmanın artırılmasının son derece önemli olduğunu gösteriyor.
Rapor, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündem’inin vaatlerinin yerine getirilmesi ve hiçbir kadının ve kız çocuğunun geride bırakılmadığından emin olmak için bir çağrıda bulunuyor.
Fotoğraf, Gardi Sugdub Adası’ndan. Ada sakinleri, Karayip Denizi’nin küresel ısınma hedeniyle yükselmesi nedeniyle evlerini terk ederek Panama anakarasına yerleşecek. Raporunda iklim krizine değinen BM Kadın Birimi, bu krizin 158 milyon kadın ve kız çocuğunu yoksulluğa iteceğini tahmin ediyor.
Tüm insanlar için ilerleme
UN Women İcra Direktör Yardımcısı Sarah Hendriks, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için bu yılki raporun bir çağrı niteliğinde olduğuna dikkat çekerek, “Her kadın ve kız çocuğunun eşit haklara, fırsatlara ve temsiliyete sahip olduğu bir dünya için şimdi kolektif ve bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Bunu başarmak için kararlılık, yenilikçi çözümler, tüm sektörler ve paydaşlar arasında iş birliği gerekiyor” dedi. UN DESA Politika Koordinasyonu ve Kurumlararası İşler Genel Sekreter Yardımcısı Maria-Francesca Spatolisano ise şunları dedi:
“Toplumsal cinsiyet eşitliği, 2030 gündemi içinde sadece bir amaç değil, aynı zamanda diğer tüm amaçların üzerine inşa etmemiz gereken bir hedef. Kadınların ve kız çocuklarının toplumun her alanına tam katılımını sağlamak için engelleri kaldırabilir ve tüm insanlar için ilerlemeyi sağlayabiliriz.”