Boşanma tartışmalı başladı

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma süreci (Brexit) resmen başlarken, daha şimdiden taraflar arasında tartışmalar çıktı. Nitekim İngiltere Başbakanı Theresa May’in, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’a yolladığı ve ülkesinin AB’den ayrılma sürecini resmen başlatan mektupta “Müzakerelerde kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılamaması durumda, Avrupa ile güvenlik konusundaki işbirliğinin zayıflayacağı”nı vurgulamasının, Avrupa tarafından “tehdit” olarak algılandığı belirtiliyor.
Başbakan May’in, AB Konseyi’ne gönderdiği mektupla “resmen” başlayan Brexit süreci, hem ülke içinde hem de AB tarafında hazırlıkları hızlandırdı. Bu kapsamda İngiliz hükümeti, AB mevzuatının İngiltere’nin iç hukukuna aktarılmasını sağlayacak “Büyük İptal Yasa Tasarısı”nın ana hatlarını içeren raporu parlamentoya sundu. Brexit sürecini resmen başlatan İngiliz hükümeti, sürecin sonunda AB yasalarının İngiliz yasaları üzerindeki üstünlüğünü ortadan kaldıracak ve birliğin mevzuatının ülkenin iç hukuku haline getirecek yasa tasarısının ana hatlarını açıkladı.
20 bin düzenleme
“Büyük İptal Yasa Tasarısı” düzenlemesiyle, AB yasalarına iç hukuk karşısında üstünlük sağlayan Avrupa Toplulukları Yasası iptal edilecek. Tasarıyla bakanlıklar, AB mevzuatında kendi alanlarını ilgilendiren düzenlemeleri “kopyala yapıştır” yöntemiyle iç hukuk haline getirme yetkisine kavuşacak. AB’ye 44 yıldır üye olan İngiltere’nin bu süreçte yaklaşık 20 bin düzenlemeyi iç hukukuna aktarması bekleniyor.
Bakanlıklar, AB düzenlemelerini iç hukuka aktarırken, gerek gördükleri yerlerde parlamentonun onayına ihtiyaç duymadan düzeltmeler yapabilecek. Ancak muhalefet partileri, parlamentoyu devre dışına çıkartacak bu uygulamaya itiraz ediyor.
Bununla birlikte İngiltere’nin, Brexit’le birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de (AİHS) çekilebileceği yorumları da yapılıyordu. Ancak dün parlamentoya sunulan raporda, bunun gündemde olmadığı belirtilirken, “İngiltere’nin AB’den ayrılması, AİHS’ye katılımını değiştirmeyecek ve buradan çekilmeye dönük herhangi bir planımız yok” ifadeleri kullanıldı.
Tasarıyı dün parlamentoda tanıtan Brexit Bakanı David Davis, “Yasalarımız artık Londra, Edinburgh, Cardiff ve Belfast’ta yapılacak ve Lüksemburg’daki yargıçlarca değil, Birleşik Krallık yargıçları tarafından yorumlanacak” dedi. İngiltere Başbakanı Theresa May de tasarının “İngiltere’yi yeniden bağımsız ve egemen bir ülke” yapacağını söylemişti.

BrexIt protestoları

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış süreci, ülkeyi ikiye böldü. Brexit’i destekleyenler, önceki gece Londra’da kutlamalar yaparken, sürece karşı çıkanlar da yine başkentin çeşitli bölgelerinde protesto gösterileri yaptı.

DavIs: Tehdit etmiyoruz

Brexit Bakanı Davis, İngiltere Başbakanı May’in, AB Konseyi’ne yolladığı mektupla ilgili açıklama yaptı. May’in, AB ile müzakerelerde kapsamlı anlaşmaya varılamaması halinde, Avrupa ile güvenlik işbirliğinin zayıflayacağı uyarısının “tehdit” olmadığını belirten Davis, “Bir anlaşmaya varmak istiyoruz. Eğer anlaşmaya varamazsak, bu iki taraf için de kötü olur. Anlaşmaya varamazsak, adalet ve içişleri alanlarında mevcut olan düzenlemeleri kaybederiz” dedi.
Öte yandan AB üyeleri, şimdiden ilişkilerin geleceğini askıya almış gibi görünüyor. Nitekim Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, AB ve İngiltere arasında gelecekteki ilişkileri belirleyecek müzakerelerin, Londra’nın AB’den çıkmasının ardından gerçekleşebileceğini söyledi. Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in de, May’in “paralel müzakere” talebini hızla reddettiği belirtiliyor.