06.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yıllarca kadınların ilgisi ve iltifatlarına şayan olmuş göz doktoru Doç. Dr. Bozkurt Şener'in muayenesinin önünde sıra bekleyen, randevu almak için uÇraşan, komplimanlarda ve tekliflerde bulunan kişilere ilişkin söylentiler aklımda röportaja giderken... Merak ediyorum, bu doktorun hasta sayısının sırrı nedir? Bu kadar ilgi, yakışıklı bulunduÇu için mi? Mesleki başarısı öyle olmadıÇını gösteriyor. Şener, Galatasaray Lisesi Mezunu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirmiş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz KliniÇi'nde ihtisasını yapmış. ABD'de vitreoretinal cerrahi eÇitimi almış, 1991'de doçent olmuş. Halen Acıbadem Göz SaÇlıÇı Merkezi Medikal Direktörü olan Şener, Hollanda'da da klinik açmış. 51 yaşında ve mesleÇinin zirvesinde, bugüne kadar 60 binden fazla ameliyat yapmış, Türkiye'de ilk excimer lazeri uygulayanlardan. Hepsi bu da deÇil. Profesyonel sporcu, milli voleybolcu, golf turnuvalarının aranılan ismi, yaÇlı boya tablo koleksiyoneri, meditasyon yapıyor. Evli, biri 20 yaşında iki çocuk sahibi... Bir göz doktorundan ne beklersiniz? DoÇru teşhis, gerekirse sıfır riskli bir ameliyat garantisi, uygun gözlük önerisi... Ama, bu doktorda "tıp"ın vaat ettiÇinden çok daha fazlası var. Doktorluk, kritik bir meslektir. Bu tür komplimanların ya da flörte yakın mesajların ciddi olarak algılanması gerekir. Size yapılan yaklaşma hareketlerini siz doktor olarak hep tıbbi anlamda almalısınız. Kadınlar size hayranmış, sizi görsünler diye randevu alırlarmış. DoÇru mu? Evet oluyor bunlar. Ama çok doÇal bir perdeyle örtülür ve hemen gerçek konuya geçilir. Nasıl, hastanız size 'çok yakışıklısınız' dedi, buna nasıl bir tıbbi yanıt veriyorsunuz? Bu iltifatların pozitifliÇini yaşıyorum. İltifatlar, ruh halinizi nasıl etkiliyor? O kadar cesaret bulamazlar. Biraz donuk ve suratsızımdır. Bazen sözlerle mesaj verilir. Ama doktorluk böyle bir meslektir. Canınızı teslim ediyorsunuz. Güce karşı bir ilgi hep vardır. Size açıkça teklifte bulunan oldu mu? 'İletişimim iyi' Bir konuda popüler olmak için birkaç şeyin bir arada olması gerekir. Bir kere, mesleÇinizi çok iyi yapacaksınız. Size yakışacak, üzerinize oturacak. Sonra, fizik, enerji, konuşma yeteneÇi gibi doÇuştan gelen güçleri işinizle birleştireceksiniz, pozitif enerji olarak nakledeceksiniz. Hastanın anında pozitif sinyaller alması gerekir. Daha aÇzınızı açmadan. Çok tanınan "popüler" bir doktorsunuz. Sizce neden böyle; mesleÇinizde iyi olduÇunuz için mi, yakışıklı bir doktor olduÇunuz için mi? Karizma. Sırrı ne "hastası olan doktor" olmanın? Bende karizma olduÇunu sonradan öÇrendim. Sizde? Yok, Şişli Etfal Hastanesi'nde çalışırken, sene 86, bir klinik bana teklifte bulundu. "Buraya getirebileceÇim hastam yok, tanınmış biriyle çalışın" dedim. Israr ettiler ve "Size ödeyeceÇimiz rakamı siz 15 günde hastaneye kazandıracaksınız" dediler. Hakikaten öyle oldu, demek ki bunu görmüşler. Kadınlardan mı? Ben de bilmiyordum, nasıl bu kadar hastam oluyor. Anladım ki, iletişimim çok iyi. Tabii bir hasta grubu var, sadece "çok yakışıklısınız" demek ve görmek için geliyor. Ama tabii, sadece bunun için kimse ameliyat olmaz, ancak muayene olur. Ben Türkiye'de en çok ameliyat yapan doktorum. Bu noktada, fiziÇiniz kimseyi ilgilendirmez. Ameliyat dediÇin anda, yakışılılık falan bahis olmaz. Neden bu kadar çok hastanız var? Kendim inandıÇım bulguları anlatıyorum, süslemem, hatta biraz kötümser anlatırım. Huysuzumdur, başarı yüzdesini hep düşük veririm. Pembe bulutlarda dolaşsın istemem. Sizden bir göz muayenesi randevusu almak için en az iki ay beklemek lazımmış. Sizi böyle bir doktor yapan özellik nedir? Seçmek zorundayım. Hasta en kötüyü kabul etmeli, en iyiyi ise ummalı. En kötüsünü kabul etmeyen hastayı kabul etmiyorum. Hasta seçer misiniz? Büyük stresler halinde ciddi kayıplar olabilir. Retinanın arkasında sıvı toplanmasıyla olur. Mesela, ben tıptayken doktorlara ilk mecburi hizmet çıktı, çekiliş günü bu hastalıÇa yakalananlar oldu. Türk filmlerinde vardır ya, adam çok sıkılır ve kör olur. Böyle bir şey olur mu? ARTI EKSİ Düşkünüm, ama daha çok spora düşkünüm. 11 yaşımdan beri profesyonel sporun içerisinde oldum. Bu yüzden spor yapınca kendimi daha iyi hissediyorum. İşte böylece kendime bakmış oluyorum. Bakımınıza düşkün müsünüz? Hayır, asla, yani, ihtiyacım yok. Peeling, manikür, pedikür...? Genel olarak evet. Kendinizi beÇeniyor musunuz? Sanmam. Biz olanları konuşup, gülüyoruz. Eşiniz sizi kıskanıyor mu? Tabii, daha tek kişi açıp da, "tebrik ede-riz" demedi. Ama her yıl en az üç kez "sizi kontrol etmek için geliyoruz" diye ararlar. Vergi rekortmenleri listesindesiniz. En ufak bir problemi görürüm. Hele bir problem hissedersem, o zaman odaklanırım. Sürekli gözlere bakar mısınız? Türk kahvesi içmek. Zor bir ameliyattan çıkınca ilk yaptıÇınız şey? "Gülse'nin ikinci babası gibiyim" Benden 15 yaş küçük. Evin de en küçük çocuÇuydu, tarzını da hep öyle götürdü. Ben yaşı çok büyük aÇabey oldum onun için, ikinci baba gibi. İtiş kakış büyümedik yani. Pek görüşemiyoruz, hele yazları hiç. Çok yoÇunuz, haberleşiyoruz. Gülse senarist olarak çok başarılı. Oyuncu olarak bir şey söyleyemem, bana deÇişik geliyor. Gülse Birsel'in aÇabeyisiniz. İlişkiniz nasıl?