Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında, kimsesiz kalan çocuklara sahip çıkmak için 300 binin üzerinde koruyucu ailelik başvurusunda bulunuldu. Deprem öncesinde bu sayının 114 olduğu düşünülürse başvurunun rekor seviyede olduğunu söyleyebiliriz.
İnsanlar yardım etme arzusuyla depremzede çocukları hemen evlerine almak istese de, süreç böyle işlemiyor. Uzun bir onaylanma aşamasının ardından, depremzede ayrımı yapılmadan, sıraya göre çocuklar koruyucu ailelerine teslim ediliyor. Depremin üzerinden bir yıl geçmişken, başvurular da yeni yeni onaylanmaya ve çocuklar yeni aileleriyle buluşmaya başladı. Peki, geçen zorlu bir yılda koruyucu aileler neler yaşadı? Ne gibi çalışmalar yapıldı? Dernekler ve depremi yaşamış koruyucu ailelerle konuştuk.
Simay Bülbül (Kırmızı Çocuklar Derneği kurucusu Simay Bülbül)
3 BİN AİLENİN DOSYASINA ONAY
“6 Şubat depreminden sonra tüm Türkiye’den yaklaşık 300 bine yakın koruyucu aile başvurusu geldi. Bu şu ana kadar yapılan en yüksek başvurusu sayısıydı. Ama maalesef bir duygu
Bazı araştırmalar kardeş sayısı arttıkça çocukların psikolojisinin bozulduğunu söylerken bir diğer araştırma kardeşler arası ilişkilerin pek çok beceriyi geliştirdiğini gösteriyor. Uzmanlara sorduk
ABD ve Çin’de 18 bin 500 ortaokul öğrencisiyle ruh sağlığına yönelik yapılan bir araştırmada kardeşi olmayan ya da bir kardeşi olan çocukların daha fazla kardeşi olanlara göre daha iyi ruh sağlığına sahip olduğu saptandı. Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir başka araştırmaya göre ise kardeş kavgalarının, sosyal becerileri, kelime dağarcığını ve gelişimi artırdığını ortaya koydu. Çocukluk dönemindeki kardeş kavgaları ile yetişkinlikteki başarı arasında ilişki olduğu öne sürüldü. Kardeşli bir ailede büyümenin avantajları/dezavantajları neler? Çocuk ve Ergen Psikoloğu Evren Morgül ve Klinik Psikolog İrem Polat ile konuştuk.
“İletişim becerilerinde yardımcı”
Evren Morgül (Çocuk ve Ergen Psikoloğu)
Kendisi de 4 çocuklu bir anne olan Çocuk ve Ergen Psikoloğu Evren Morgül, bu konuda farklı bakış açıları olduğunu
Çocuklarımızın dört gözle beklediği sömestir başladı. Anne babalar ise çocuklarının bu 15 günü ekrana bağımlı kalmadan nasıl verimli geçireceklerinin stresinde. Onların ihtiyaçlarını gözeterek birlikte keyifli bir tatil için ipuçlarını sıraladık.
Yarıyıl tatilini çocuklar için nasıl verimli hâle getirebileceğimiz, onları nasıl ekranlardan uzak tutacağımız konusu hepimizin ortak kaygısı. Şu bir gerçek ki, eskiden olduğu gibi çocukları kendi hâllerine bırakmak mümkün değil! Çalışan bir ebeveyn misiniz, evde çocuklarla ilgilenen bir yetişkin var mı, çalışma saatleriniz nasıl? Tüm bunlar tatili nasıl geçireceğinizi belirleyen kriterler. Çocuklarıyla birlikte bir tatil kaçamağı yapamayanlar için, günlük sistemli bir planlama gerekiyor.
- Öncelikle çocukların da dinlenmeye ve boş zamana ihtiyacı olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Tatilin ilk birkaç günü onları gerçekten rahat bırakabiliriz. Bedenlerini ve zihinlerini dinlendirmeye ihtiyaçları var.
-
Uzun bir aradan sonra Kanal D’nin uzun soluklu dizisi “Arka Sokaklar”la ekranlara dönen Burcu Kara ile kardeş kıskançlığı ve uykusuz geçen gecelerle iki çocuklu hayat ve annelik üzerine konuştuk.
Büyük oğlu ilkokula başlayan, küçük oğlu geçtiğimiz günlerde bir yaşına basan oyuncu Burcu Kara, hemen her annenin yaşadığı zorlanmaları, çaresizliği, yetememe kaygısını hissettiği bir yıl geçirmiş. Kardeş kıskançlığı ve uykusuz geçen gecelerin ardından yaşadıklarını tüm içtenliğiyle anlatarak annelere yalnız olmadıklarını hissettiriyor. “Arka Sokaklar”da sert, affı olmayan, işkolik bir kadını canlandıran ve seyircinin tepkisini çok merak eden Kara, sete bazı günler bebeği ve bakıcı ile gidiyor.
- Çocuklu hayat nasıl gidiyor?
Tamamen çocuklara bağlı olarak geçiyor. Aslında bu neyi tercih ettiğinizle alakalı. Kimi insan hayatına devam ediyor, çocukları kendine uyduruyor. Ben biraz onların mutluluğu odaklıyım. Yemesi, içmesi, uykusu, dersi ihmal olmasın, çok uzun süre ayrı kalmayayım, kendini
Müziğin ritmi, bebeklerin işitsel algılarını; melodiler, konsantrasyonlarını artırıyor ve müzik eşliğinde duydukları sözler, dili kavramalarını kolaylaştırıyor. Müziğin çocukların gelişimindeki bilişsel, sosyal ve akademik açıdan etkilerini eğitimci ve müzisyen Sezer Ortadağ ile masaya yatırdık
Son dönemdeki araştırmalar müziğin, bebeklerin gelişiminde önemli bir role sahip olduğunu yeniden gündeme taşıyor. Cambridge Üniversitesi’nce yürütülen söz konusu çalışma, müzik yoluyla bebeklerle etkileşimde bulunmanın, sadece eğlenceli bir aktivite olmadığını, bilişsel gelişim açısından da büyük önem taşıdığını gösteriyor. Eğitimci ve müzisyen Sezer Ortadağ ile müziğin çocuk gelişimindeki rolünü konuştuk.
Müziğin bebeklerin bilişsel gelişimindeki rolü nedir?
Çevrelerinden duydukları ritimler ve farklı melodi kalıpları, bebeklerin işitsel algılarını güçlendiriyor. Özellikle ritmik olarak ilerleyen melodiler, onların dikkatlerini belirli noktalarda toplamalarını sağlıyor ve bu sayede konsantrasyon
Her yıl sonu kendimizi gözden geçirme, değerlendirme ve yenilenme için bir fırsat. Ebeveyn olarak 2023 nasıl bir yıldı? Çocuğumuzla ilişkimizde neler öğrendik? 2024’te neler yapmayı hedefliyoruz?
2023 hepimiz için olduğu gibi benim açımdan da zorlu bir yıldı. Depremin acısı, endişesi tüm yıla yayıldı; sanki her yıldan daha hızlı geçti. Bu kaotik süreçte, kızım ortaokula başladı. Bu, onun büyüme yolculuğunda büyük bir adımdı ve elbette ilişkimize de yansıdı. Çok doğal ve sağlıklı olarak, benden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Daha sık tartışır olduk. Ama anlaşmazlıklara çözüm üretmeye ve orta yolu bulmaya dair birbirimizi geliştirdiğimizi düşünüyorum. En önemlisi de kırgınlıkları onarmasını bildik. 2024, anneliğimin 11’inci yılı; yeni deneyimler ve öğreneceklerim için heyecanlıyım. Yeni yılda dileğim kızımı daha çok dinleyip, daha çok anlayabilmek. Şef Arda Türkmen, Milli Jimnastikçi Göksu Üçtaş Şanlı, oyuncu Bennu Yıldırımlar, Aslı Tandoğan ve Didem Uzel’e
Masum gibi görünen bir oyun bile dehşet görüntüleri içerebiliyor. Bu durum karşısında ebeveynler ne yapmalı? Konuştuğumuz uzmanların önerileri bu bakımdan çok önemli.
Araştırmalar, dijital oyunlarda şiddet içeriklerine maruz kalan çocukların, şiddete eğilimlerinin arttığını gösteriyor. Ankara’da bir çocuğun bilgisayar oyunu yüzünden arkadaşını öldürmesi, Malatya’da ise bir çocuğun bu yüzden kuzenini bıçaklaması son yıllarda gazetelere yansıyan haberlerden. Beş gün önce Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde 13 yaşındaki 8’inci sınıf öğrencisi, tartıştığı 12 yaşındaki arkadaşını öldürdü. Tartışmanın bilgisayar oyunu yüzünden çıktığı üzerinde duruluyor.
Oyun Tasarımcıları, Geliştiricileri, Yapım ve Yayıncıları Derneği (OYUNDER) Başkanı Tansu Kendirli oyun seçimi yaparken yaş sınırının çok önemli olduğuna işaret ediyor.
*Platform sağlayıcılar ve oyun geliştiriciler tarafından yaş sınırına yönelik neler yapılıyor?
Oyun aslında çocukların eğitim ve öğretimine
Millî Eğitim Bakanlığı, son dönemde tartışmalara neden olan “Sınıf annesi” uygulamasını kaldırınca kararın ardından pek çok komedyen ve tanınmış isim, sosyal medyada, uygulamayı eleştiren esprili paylaşımlarda bulundu.
Uzun yıllardır, ağırlıklı devlet okullarında uygulanan “sınıf annesi” uygulamasına MEB’in kararıyla son verildi. Bu karar okullarda sosyalleşen, orada çocuklar ve aileleri arasında geceli gündüzlü iletişim kurmak için mesai harcayan ve özel etkinliklerin planlamasını yapan sınıf annelerini hiç de mutlu etmedi şüphesiz. Fakat geri kalanlar için aynı şeyi söylemek mümkün görünmüyor.
Uygulamadaki yanlışlar nedeniyle sık sık tartışma konusu olan sınıf anneliği, geçtiğimiz günlerde bir ilkokul öğrencisi ile sınıf annesi arasındaki diyaloğun sosyal medyaya düşmesi sonrası epey tepki almıştı.
MEB’in uygulamayı kaldırma kararının ardından da sosyal medyada bu konuda binlerce paylaşım yapıldı. “Sınıf anneliği” unvanıyla veliler üzerinde baskı oluşturmasından, sınıf içinde alınacak her karara