Bir süredir satış baskısı altında olan piyasalar erken seçim açıklamasıyla birlikte tekrar hareketlendi. Seçim süreci; kur, borsa ve faizde oynaklığı artırabilir.
Artan jeopolitik riskler, ABD ve Rusya arasındaki gerilim, yurt içinde şirket borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin haberlerle satış baskının arttığı piyasalarda şimdi de erken seçim çağrısının yarattığı bir oynaklık gözleniyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağrısı, ilk etkisini gösterdi bile. Bahçeli’nin ‘Erken seçim yapılmalı’ çağrısıyla dolar kuru 4.07 TL’den yönünü yukarı çevirerek 4.1266’ya kadar yükseldi. Borsada ise endeks yüzde 3’ün üzerinde değer kaybederek 108.001 seviyesine kadar geriledi.
Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısındaki konuşmasında “Türkiye’nin seçim için 3 Kasım 2019’u beklemesi mümkün değil” dedi. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin aynı gün yapılması gerektiğini söyleyen Bahçeli, seçim için 26 Ağustos 2018 tarihini işaret etti.
Kur nereye gidebilir?
Seçimin normal zamanı 3 Kasım 2019 tarihinde. Önümüzdeki 26 Ağustos günü ise 24 Ağustos’ta tamamlanacak olan Kurban Bayramı tatilinin hemen sonrasına geliyor. Bu nedenle tarih konusunda tartışmaların
BIST 100 Endeksi 5 Kasım 2010’dan bu yana dolar bazında % 48 değer kaybederken teknoloji sektörü hisseleri aynı sürede dolar bazında yüzde 100’lük getiri sağladı.
Hisse senetleri piyasasında sular bir türlü durulmuyor. Dolar bazında ucuz olan fiyatlardaki iskonto, kurların hareketlenmesiyle daha da arttı. Halihazırda borsadaki şirketlerin piyasa değeri 212 milyar dolar. Halbuki 5 Kasım 2010 tarihindeki değer 306 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu. Aradan geçen sekiz yıllık zaman diliminde şirketlerin piyasa değeri yüzde 30 eridi. Aynı süre içinde borsadaki şirketlerin fiyat/kazanç oranı 13,29 seviyesinden 10,44’e geriledi. Fiyat kazanç oranının bu seviyelere gelmesi dolar bazında borsanın cazip hale geldiği şeklinde yorumlanabilir. Dolar bazında BIST 100 Endeksi 5 Kasım 2010 yılında test ettiği 51.382 seviyesine göre yüzde 48,25 oranındaki ıskontoyla 26.592 seviyesinden işlem görüyor.
En hızlı yükselenler
Endekste dolar bazında oluşan bu yüksek değer kaybına rağmen dolar bazında değer kazanan üstelik bu kazançları yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşen 26 hisse senedi bulunuyor. Bu hisselerin 13 tanesi BIST 100’de yer alıyor. Dolar bazında en fazla kazandıran sektörler; Teknoloji, Metal
ABD’nin Suriye’ye müdahale ihtimali jeopolitik endişeleri yükseltirken Trump’ın Twitter mesajlarıyla dövize yönelim arttı. Dolar 4.1815 TL ile rekor tazeledi. Peki dolar tekrar 4 liranın altına iner mi?
Piyasalardaki yüksek oynaklık devam ediyor. Dolar kuru yeni bir rekor kırarak 4.1815 seviyesine tırmanırken euro da 5.1812 ile tarihi zirvesini yineledi.
10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 14.70 ile rekor tazeledi. Yabancıların TL’deki pozisyonlarını azaltarak dövize geçmeleri, kurun da yükselişine ivme kazandırıyor. Suriye’de kimyasal silah kullanımı söylemlerine ABD’nin tepki vereceğini açıklaması sonrasında Trump’ın Twitter’da “Hazırlan Rusya, füzeler Suriye’ye geliyor” yazması piyasalarda sert dalgalanma getirdi. BIST 100 Endeksi 106.624 seviyesine kadar geriledi.
Zorlu bir süreç...
Kurdaki yükselişin kalıcı olup olmadığı ve tekrar 4 liranın altına inip inmeyeceği merak edilen en önemli konu. Görüntü, önümüzde zorlu bir sürecin olduğu yönünde. Merkez Bankası’nın nisan toplantısı önemli. Yabancılar enflasyonun yükseleceği ve faizlerin artmayacağı beklentisiyle TL’den çıkarak alternatiflerini değerlendiriyor.
Bu da TL varlıklarında sert fiyat hareketlerini getiriyor. Ata Portföy
Yabancıların satışlarıyla 121 binden 114 bine gerileyen borsada, hisse senetlerindeki iskonto arttıkça alım fırsatı yükseliyor. Borsada yılın ilk üç ayında yabancılar 773 milyon dolarlık satış yaptı. Yabancı satışı sürecek mi?
Piyasalarda tansiyon arttı. Borsada satış baskısı ağır basarken döviz kurlarında ve faizde yükseliş yaşanıyor. Bunun ana nedeni ise bozulan yabancı algısı. Yurt dışındaysa mevcut risklere küresel bazda yaşanan korumacı dış politika eğilimleri ve bunların neden olduğu kaygılar eklendi. Bu da riskli varlıklardaki satışları artırıyor. Güçlü hisselerde yaşanan satışlar borsada sert gerilemeyi beraberinde getiriyor.
Kredi kuruluşlarının not indirimleri yabancı raporlarında dikkat çeken risk faktörleri ve değişen yatırımcı algısı piyasalarda türbülansa neden oluyor. BIST 100 Endeksi güçlü destek seviyelerinin ve ortalamaların altına kaydı. Endeks 7, 20, 50, 100 ve 200 günlük ortalamaların altında. Yeniden bu seviyelerin üzerine çıkmadıkça kısa ve orta vadede satış eğilimi devam edecek. Borsada endeksin güçlenmesi ise 115.500 - 116.000 seviyesi üzerinde bir kapanışla mümkün. Bu aşamaya kadar olası yükseliş denemelerini sınırlı tepki olarak kalacaktır.
Hisseler
Faiz ve döviz kurları aynı anda yükseliyor. Dolar kuru 4.04, euro 4.95, gösterge faiz 14.43 seviyesinde. Peki faizlerin bu yüksek seyri nasıl düşebilir?
Para piyasalarında hareketli bir döneme girildi. Cari açığın beklentilerin üzerinde gelmesi, enflasyonun yüksek seyri, jeopolitik riskler ve ticaret savaşları, yılın ikinci çeyreğinin hızlı başlamasına neden oldu.
Dolar kuru 4 liranın üzerine çıkarken euro 5 liraya dayandı. Gösterge faiz ise 14.43 seviyesinde. Kârlı enstrümanlara kayan yatırımcılar fiyat hareketlerinde sarsıntıya neden oluyor. Türkiye’nin kredi risk primi 194 seviyesi ile 200 sınırına yaklaşmış durumda. Oran 200’ün üzerine çıkmaya başladığında yabancı sermaye çıkışı hızlanmaya başlıyor. Faizlerin bu kadar yüksek seyretmesinin nedenlerinden biri de risk priminin yüksek olması. Enflasyon da parasının değerini korumak isteyen yatırımcıların alternatifleri değerlendirmesine neden oluyor.
Anahtar cari açık...
Enflasyon, martta yüzde 10.23 seviyesinde; çekirdek enflasyon ise yüzde 11.44. Merkez Bankası ise yılın ilk Enflasyon Raporu’nda 2018 sonunda enflasyonun yüksek olasılıkla yüzde 6.5 - 9.3 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyor. Ancak mevcut hızıyla devam etmesi halinde
2018 yılının ilk çeyreğinde en çok kazandıran yatırım araçları euro ve Cumhuriyet altını oldu. Euro ilk çeyrekte yüzde 7.27 oranında, Cumhuriyet altını da yüzde 6.38 değer kazandı. Borsa ise artan risk priminin gölgesinde kalarak yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.35 geriledi.
Son bir ayda dövizde gözlenen çıkış, yılın ilk çeyreğinde kur hareketlerinin piyasaya damgasını vurmasına neden oldu. 2018’in ilk çeyreğinde en fazla kazandıran enstrüman euro ve Cumhuriyet altını oldu. Mevduat ve yatırım fonlarının getirisi yüzde 2.82 ve 2.89’da kalırken dolar yüzde 4.36 kazandırdı. Borsada ise hisse senetleri ortalama yüzde 0.35 geriledi.
Son bir ayda kurda yaşanan yükseliş ivme kazanırken kur hareketlerine duyarlı enstrümanlara ilgi arttı. Borsada ulusal endeksler içerisinde sanayi ve hizmet endeksleri mali endeksi geride bıraktı. En fazla değer kazanan hisseler sanayi sektöründen oldu.
İlk çeyrekteki gelişmelere baktığımızda piyasalar 2018’in ilk ayında olumlu seyir izledi. Küresel piyasalardaki olumlu hava Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sıcak para girişini destekledi. Ocak ayında Borsa yüzde 3.63 yükselişle 120.000’e yaklaşırken, tahvil ve mevduat faizlerinde uzun zamandır ilk defa
Kur oynaklığından kazanç sağlayan oyuncular pozisyon değiştirince dolar zirve yaptı. Bu hareketin sınırlandırılması şart. Aksi takdirde piyasa küresel para oyuncularının spekülasyon riskine açık olacak.
Piyasalarda tansiyon yükseldi. Dolar kuru 4.03 ile yeni bir tarihi zirve yaparken, doların altı para birimine karşı değerini gösteren Dolar Endeksi (DXY) 89,44 ile dip seviyelere yakın bir seyir izliyor. Euro ise 4,9146 seviyesinde bulunuyor.
Dolar Endeksi düşerken dolar/TL’nin zirve üzerine zirve yapması bozulan yabancı algısı ve “carry trade” işlemlerinden kaynaklanıyor. (Carry trade; faizi düşük bir para biriminden borçlanıp, borçlanılan parayı daha yüksek faizli bir para birimine çevirerek faize yatırma işlemi anlamına geliyor.)
Yabancılar için cazip “carry trade” fırsatı sunan TL’de açılan pozisyonların kapatılmaya başlaması sert hareketleri getirdi. Enflasyondaki yüksek seyir, beklentilerin üzerinde açıklanan cari açık ve kredi kuruluşlarının not indirimleri sonrasında yabancı algısındaki bozulma piyasalarda sert dalgalanmayı genişletti. Yüksek faizden yararlanmak için dolar bozarak tahvil alan yatırımcıların yeniden dövize yönelmeleri kurda hareketlenmeye yol açtı.
Yabancı ne
Geçen yıl hükümetin ekonomiyi canlandırmak için uyguladığı teşvikler sonuç verdi. Borsadaki 163 imalat sanayi şirketinin satışları yüzde 35, kârlılığı ise yüzde 61 arttı.
Reel sektörün satışlarında 2017 yılında görülen yüksek artış kârlılığa da yansıdı. Borsa şirketleri 2017 yılsonu bilançolarını açıkladı. Veriler son 10 yılın en yüksek kâr artışının yaşandığını gösteriyor. Borsada işlem gören 163 imalat sanayi şirketi 20 milyar TL net kâr açıkladı. Firmaların net satış gelirleri de 287 milyar TL’yi buldu. Satış gelirleri yüzde 35 artan borsa şirketlerinin net kârları yüzde 61 yükseldi. İmalat sanayi şirketlerinin faaliyet kârlılıklarındaki artış da yüzde 58 oldu. Şirketlerin faaliyet giderlerine bakıldığında ise imalat sanayinde faaliyet gider artışının sadece yüzde 16,87 oranında kaldığı görüldü.
2016 yılının üçüncü çeyreğinde 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı olumsuzlukların etkisiyle ekonomide küçülmeye yol açmıştı. Bu durum baz etkisi nedeniyle 2017’nin üçüncü çeyreğinin çok daha olumlu bir tablo sergilemesine yol açsa da yıl genelinde şirketlerin kârlılığının olumlu bir seyir izlediği de bir gerçeklik. Ekonomi, darbe girişiminin hemen akabinde devreye alınan canlandırıcı