Euro ve altın ipi göğüsledi
2018 yılının ilk çeyreğinde en çok kazandıran yatırım araçları euro ve Cumhuriyet altını oldu. Euro ilk çeyrekte yüzde 7.27 oranında, Cumhuriyet altını da yüzde 6.38 değer kazandı. Borsa ise artan risk priminin gölgesinde kalarak yılın ilk çeyreğinde yüzde 0.35 geriledi.
Son bir ayda dövizde gözlenen çıkış, yılın ilk çeyreğinde kur hareketlerinin piyasaya damgasını vurmasına neden oldu. 2018’in ilk çeyreğinde en fazla kazandıran enstrüman euro ve Cumhuriyet altını oldu. Mevduat ve yatırım fonlarının getirisi yüzde 2.82 ve 2.89’da kalırken dolar yüzde 4.36 kazandırdı. Borsada ise hisse senetleri ortalama yüzde 0.35 geriledi.
Son bir ayda kurda yaşanan yükseliş ivme kazanırken kur hareketlerine duyarlı enstrümanlara ilgi arttı. Borsada ulusal endeksler içerisinde sanayi ve hizmet endeksleri mali endeksi geride bıraktı. En fazla değer kazanan hisseler sanayi sektöründen oldu.
İlk çeyrekteki gelişmelere baktığımızda piyasalar 2018’in ilk ayında olumlu seyir izledi. Küresel piyasalardaki olumlu hava Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sıcak para girişini destekledi. Ocak ayında Borsa yüzde 3.63 yükselişle 120.000’e yaklaşırken, tahvil ve mevduat faizlerinde uzun zamandır ilk defa hafif gerileme yaşandı. Dolar/TL kuru yüzde 1.02 değer kaybederken euro/TL kurunda yüzde 2.77 yükseliş oldu.
Satış baskısı geldi
Ancak aynı olumlu seyir şubat ayında devam etmedi. Şubatta satış baskısı görülmeye başlandı. Enflasyon görünümü ve Fed’in 2018 yılında 4 faiz artışı yapacağı endişesiyle fiyatlarda gerileme yaşandı. Yatırımcı güvenli liman gördüğü enstrümanlara sığındı. Yıllık bilançolar açıklandı. Güçlü şirket kârlarının etkisiyle hisse senedi piyasalarında toparlanma yaşanırken hisse senetleri kayıplarının büyük kısmını geri aldı.
Tam durulma yaşanacakken 5 Mart’ta şubat ayı enflasyonu açıklandı. ÜFE 13.71, TÜFE 10.26 oldu. Enflasyon sonrasında Moody’s’ten bir açıklama geldi. 8 Mart’ta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu ‘Ba 1’den ‘Ba 2’ye düşürdü, not görünümünü ‘negatif’ten ‘durağan’a çevirdi. Sonrasında ise 12 Mart günü cari işlemler dengesi açıklandı. 6.9 milyar dolar açık beklenirken söz konusu açık 7 milyar 96 milyon dolar oldu. 21 Mart’ta Fed faizi 25 baz puan artırdı. Hemen sonrasında 23 Mart’ta ABD’nin 60 milyar doları aşan ithalat için gümrük vergisi uygulaması ve Çin’in misilleme kararı sonrası ortalık karıştı.
Başkan Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mcmaster’ın yerine Bush döneminin ‘şahini’ olarak bilinen neo-muhafazakar isim John Bolton geldi. Piyasalarda yeni bir satış dalgası başladı. Bu arada, ‘carry trade’ işlemleri ve parasını enflasyona karşı korumak isteyen bireysel yatırımcıların döviz kurundaki pozisyonlarını korumaları kurların tırmanışa geçmesine neden oldu. Şirketlerin de döviz açıklarını kapatma eğilimi kurda baskıyı artırdı. Yurtiçi yerleşiklerin döviz pozisyonuna baktığımızda hâlâ 160 milyar doların üzerinde 166.9 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Kur yükselirken yurtdışı yerleşikler sadece ellerindeki 170 milyar doların 3.1 milyar dolarını bozdu.
2018 ilk çeyreğinde en fazla dolar/TL konuşulurken getiride euro ve Cumhuriyet altını öne çıktı. 2017’nin başında 4.54 seviyesinde olan euro/TL 4.96’ya kadar yükseldikten sonra ilk çeyreği 4.86 seviyesinden tamamladı. Yılbaşında 10.000 TL’lik euro alan 727 TL kazandı. Son bir ayda yükselişini tırmandıran euro/TL, 4.85 değerini de aşarak yatırımcılarını memnun etti.
1.128 TL’ye yükseldi
Cumhuriyet altını da yılın ilk çeyreğinde yükselişini sürdüren araçlar arasında yer aldı. 29 Aralık’ta 1.060 TL olan serbest piyasada Cumhuriyet altını ilk çeyreğin sonunda 1.128 TL seviyesine yükseldi. Cumhuriyet altınındaki değer artışı yüzde 6.38 oldu.
Volatiliteye devam
Fed’in faiz artış süreci, ticaret savaşları, algoritmik işlemlerle gerçekleştirilen milisaniyelik emirler ve para tacirlerinin ‘carry trade’ işlemleri yılın ikinci çeyreğinde de etkisini sürdürmeye devam edecek. Yatırımcıların volatil piyasalarda paralarının değerini korumaları ve kazanç elde etmeleri ise portföy çeşitlendirmesinden geçiyor. Farklı yatırım enstrümanlarını mutlaka yatırım sepetinde bulundurmakta yarar var.
Elektrik hisseleri % 31 kazandırdı
Yılın ilk çeyreğinde borsa yüzde 0.35’lik değer kaybı ile yatırım araçları içerisinde geride kalırken, elektrik sektörü hisseleri yatırımcısına yüzde 31 getiri sağladı. Finansal kiralama yüzde 23.87, ulaştırma sektörü hisseleri yüzde 20.7 değer kazandı.
Elektrik sektörü hisselerinin getirisi tüm yatırım araçlarının getirilerini katladı. Aksu Enerji yüzde 75.30, Ayen Enerji yüzde 64.39, Zorlu Enerji yüzde 29.75 değer kazandı. Borsa’da 8 Şubat’ta işlem görmeye başlayan Enerjisa hisseleri ise ilk işlem gününden itibaren yüzde 7.9 değer kazanarak 7.10 seviyesine yükseldi. Sektördeki yedi şirketten değer kaybeden olmadı.
Borsada enerji hisseleri yükselirken Ayen Enerji de üst üste değer kazanımlarıyla ilk çeyrekte dikkat çekti. Ayen Enerji hisseleri 2018 yılına 4.83 seviyesinden başladı ve 26 Mart’ta 14.37 TL’ye kadar yükseldi. Ancak hızlı çıkış sonrasında sert satışlar gelmeye başladı. Hisse 29 Mart’ta 7.33’e kadar geriledi ve ayı 7.94 TL’den tamamladı. Hisselerdeki yüksek volatil seyir nedeniyle inceleme yapan SPK, Ayen Enerji ile ilgili işlemlerde bulunan iki kişiye altı ay süreyle işlem yasağı getirdi. SPK’nın haftalık bülteninde yer alan kararda bilgi suistimali ve piyasa dolandırıcılığı incelemeleri nedeni ile iki kişiye altı aylık işlem yasağı getirildi.
THY yüzde 22 yükseldi
Türk Hava Yolları geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği yüzde 213 oranındaki getirisinin ardından 2018’in ilk çeyreğinde de yatırımcısına yüzde 21.80 getiri sağladı. Şirket, geçtiğimiz mart ayında 50 adedi kesin ve 10 tanesi opsiyonlu olmak üzere toplamda 60 geniş gövdeli uçak satın alınmasına karar verdi. Uçaklar Boeing ve Airbus firmalarından alınacak. THY, yılın başında paylaşmış olduğu beklentilerine göre, bu yıl yüzde 80 doluluk oranıyla toplam 74 milyon yolcu taşımayı hedefliyor.
