Piyasalarda gerilim tırmandı. ABD’de 2 trilyon dolar olarak lanse edilen teşvik paketi görüşmelerinin kesilmesi, havaların soğumasına rağmen aşı çalışmalarından henüz sonuç alınamaması ve ABD’deki seçim belirsizliği piyasaların diken üzerinde kalmasına yol açıyor.
Büyüklüğü 2 trilyon dolar olarak lanse edilen ABD teşvik paketine yönelik görüşmelerin kesilmesi, küresel mali piyasalarda satışlara neden oldu. Piyasalar yeni bir teşviğin gelmeyecek olmasını olumsuz yönde fiyatlıyor. Öte yandan koronavirüs salgınıyla ilgili aşı çalışmalarından henüz somut bir ürünün ortaya çıkmamış olması da piyasaları geriyor. Bütün bunların yanında ticaret savaşları ve jeopolitik riskler fiyatlanıyor. İngiltere ile Avrupa Birliği arasındaki ticaret görüşmelerinde beklenen ilerleme kaydedilemedi. İngiltere ile AB Brexit konusunda halen bir gelişme kaydedebilmiş değil. ABD seçim belirsizliğine ilaveten, ikinci hatta üçüncü dalga endişesi ve eve kapanma korkusu nedeniyle para güvenli limanlara kayıyor.
D&ou
Borsa İstanbul’da sektörel bazda hareketlilik yaşanıyor. Dokuz aylık bilanço beklentileri alınıyor. Dolar kuru alınan önlemlere rağmen jeopolitik riskler nedeniyle 7.87 ile zirveye yakın
Kur kaynaklı gelişmeler nedeniyle piyasalarda gerilimin arttığı bir dönemde borsada alıcıların güçlü seyri sürüyor. BIST 100 Endeksi 1.165’ten başladığı haftanın ilk gününde 1.180’e kadar yükseldi. Gayrimenkul, gıda ve enerji şirketleri yükselişte öncü konumda bulunuyor. Bu sektörlere ait hisseler günlük bazda ortalama yüzde 3’ün üzerinde değer kazandı. Banka sektörü hisselerindeki hareket yüzde 0.95 ile sınırlı kalırken sanayi endeksi yüzde 1.5 mali sektör ise yüzde 1.32 değer kazandı.
Gelişmelere baktığımızda, jeopolitik riskler ve bu hafta testlerine başlanması beklenen S-400’ler nedeniyle yükselişlerde satışlar güçlenebilir. Rusya’nın girişimi ile Ermenistan-Azerbaycan kısa süreli ateşkeste anlaştıysa da Ermenistan’ın ihlalleri ateşkesin devamı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bu konuda
Hisse ve tahvil piyasasında net satıcı konumda olan yabancılar son iki haftadır alım yapıyor. Borsadaki yerli yatırımcı sayısı 1 milyon 761 bin ile zirvede. Yerli yatırımcı girişi sürüyorPiyasalarda oynaklık oldukça yüksek... Özellikle kur hareketleri fiyatlarda anormalliği artırdı. Hafta içerisinde 7.95 TL sınırına kadar tırmanan dolar kuru şimdilerde 7.87 seviyelerinde. Dolar/TL’de destekler 8 günlük ortalamanın bulunduğu 7.82 ve 20 günlük ortalamanın bulunduğu 7.71 seviyelerinde.
Dolar kurunda sert yükselişleri tetikleyen temel unsur yurtdışı jeopolitik risklerdeki yükseliş ve Türkiye’ye olası bir yaptırım uygulanma ihtimali. Rus menşeli S400 sistemine karşı ABD’nin yaptırımlarının devreye girme olasılığı bir diğer fiyatlanma unsuru. Puslu havalar spekülatif hareketler için zemin oluşturuyor. Anlaşıldığı kadarıyla kasımdaki ABD seçimlerine kadar gerilim devam edecek. Bu nedenle dalgalı seyir sürebilir.
İyi sinyaller var
Tüm bunlardan ayrı olarak TL varlıklarda reel getiri imkânı arttıkça yabancıların TL ve TL cinsi enstrümanlara ilgisi artacak. BIST
Borsaya yönelenlerin sayısı giderek artıyor. Borsada ‘iyi hisse’ bir ayda yüzde 700 kazandıran mı, yoksa istikrarlı getiri sağlayan mı? Bireysel yatırımcılar riskleri göz ardı etmemeli.
Borsaya yönelenlerin bugünlerde en fazla cevabını aradığı soru iyi ya da mükemmel hissenin ne olduğu... Bir ayda yüzde 700 kazandıran mıdır iyi hisse, yoksa istikrarlı şekilde getiri sağlayan mıdır?
Pay piyasasındaki kazançlar yatırımcı iştahını kabartıyor. Kimi hisse senetlerinde bir ayda yüzde 700’e varan getiriler oluşurken BIST 100 endeksindeki çıkış yüzde 5.14 ile sınırlı kaldı.
Yüksek prim...
Borsaya ilk defa ilgi duyanlar için bir ayda yaşanan bu çıkışlar göz kamaştırıcı olurken hisse alımı için de teşvik edici... Neticede bu süredeki kazançlar ne konutta ne dolarda ne altında var. Adeta uçan getiriler söz konusu. Peki bu getiriler ne kadar gerçekçi?
Her borsaya gelen endeksinin üzerinde getiri amaçlar. Eğer yatırımda bulunulan şirket uzun vadede büyüyen bir niteliğe sahipse getirinin artma olanağı gündeme gelecektir.
Türk Lirası varlıklara ilgi artmaya devam ediyor. Borsada dipler yükselirken enflasyon hafif geriledi. Normalleşme adımları etkilerini daha fazla hissettirecek
Trump’ın hastalanmasıyla başlayan küresel risk iştahındaki azalma, yerini biraz daha sakinleşmeye bıraktı. Trump için olumlu açıklamalar belirsizlikleri azaltınca yurtdışı piyasalarda alım gelmeye başladı. Yurt içindeyse TL varlıklara ilgi yükseliyor.
Fiyatlardaki dalgalanmalara rağmen borsada hacimde artış, ortalama fonlama faizinde yükselme var. Yurtiçi yerleşikler hala güçlü döviz pozisyonlarını korusa da TCMB ve BDDK’nın normalleşme adımlarının devamı gelebilir. Bu da piyasalara olumlu yansıyacaktır. Yatırım araçları içinde borsa daha öne çıkmaya başlıyor. BIST 100 Endeksi 1154 seviyesinde ve son bir haftadır dipler yükseliyor. Bu yükseliş yönünde olumlu işaret olarak algılanmalı.
TÜFE yüzde 0.97
Eylülde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1.3 olan piyasa beklentisinin oldukça altında kalarak yüzde 0.97 oldu. TÜFE, yüzde 11.77 seviyesinden
Normalleşme adımları TL’ye ilgiyi canlandırdı. Gerek hisse bazında gerekse tahvilde dönüş yönünde sinyaller var. Yabancı sermaye girişinin devamı, piyasaların güçlenmesine destek noktasında rahatlama yaratacaktır.TCMB ve BDDK’dan gelen art arda normalleşme adımları piyasaları rahatlattı. TCMB’nin 24 Eylül’deki 200 baz puanlık faiz artırımının ardından, swap adımı, aktif rasyodaki düzeltme, BSİV oranının yüzde 1’den binde 2’ye indirilmesi, mevduat stopaj oranlarının da düşürülmesi yabancı cephesinde olumlu değerlendirildi. Yeni Ekonomi Programı’nın açıklanması ve AB Liderler Zirvesi’nin geride kalması piyasaların soluklanmasını sağladı. AB liderler zirvesinde Türkiye ile iş birliği vurgusunun öne çıktığı görüldü. Gerilimli havayı yumuşatan açıklamalar dikkat çekti. Yapılan açıklamada, “Akdeniz’de iş birliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesinde Türkiye ile AB’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamda stratejik çıkarları vardır. İyi
Yeni Ekonomi Programı’yla ortaya konulan finansal istikrar adımları atılmaya başlandı. Mevduattan alınan stopaj düşürüldü. Kambiyo işlemlerindeki BSMV oranı da mayıs seviyesine çekildi. Normalleşme adımları piyasalardaki tansiyonu azaltabilirEkonomide normalleşme adımları hızlanmaya başladı. Yeni Ekonomi Programı’yla (YEP) birlikte önümüzdeki döneme ilişkin hedefler ve beklentiler ortaya konulurken en önemli vurgulardan biri olarak ‘finansal istikrarın tesisi’ için atılacak adımlar oldu. Aşama aşama bu adımların gerçekleştiğini görüyoruz.
YEP piyasalardaki memnuniyeti tam olarak karşılamasa da yapılan yeni revizyonlar, yan senaryoların çalışılması önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerin ortaya koyulması önemli. Şimdi normalleşme adımlarına fokuslanıldı. Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Eylül’de 200 baz puanlık faiz artırımı, hemen ardından gelen swap kısıtlamasının gevşetilmesi adımı, Aktif Rasyosu’nda yapılan düzenleme ve BSMV oranının yüzde 1’den binde 2’ye indirilmesi, mevduat stopaj oranlarının da
Merkez Bankası’nın faiz adımının ardından, BDDK’nın yurtdışı swap limitlerini artırması ve aktif rasyo kriterini düşürmesi piyasada normalleşme yolunda önemli adımlar oldu.
Tüm dünyayı pençesine alan koronavirüs salgını nedeniyle finans piyasalarında alınan tedbirlerde normalleşme adımları atılıyor.
Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz adımının ardından, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yurtdışı swap limitlerini artırması ve aktif rasyo kriterini düşürmesi normalleşme yolunda önemli adımlar oldu.
BDDK, dün bankalar ve İslami finans kurumları için uygulanan aktif rasyosu kriterini 5 puan daha aşağı çekerek sırasıyla yüzde 90 ve yüzde 70’e düşürdü. Yeni oranlar 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak.
Reel getiri oluşursa...
Pandemi döneminde güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izledi. Alınan bu önlemlerin kredi genişlemesini durdurması ile birlikte enflasyonun da