2020 yılına damgasını vuran pandemi 2021 yılında da piyasaların gündeminde yer almaya devam edecek görünüyor. Virüsün yeni mutasyonuna dair gelişmeler küresel korkuyu hareketlendirdi: VIX Endeksi 30 puana çıktı. Petrol yüzde 5 değer kaybetti. Havayolu şirketlerinde tedirginlik arttı.
Koronavirüs salgınında aşıların hayata geçmesi ile birlikte sevindirici gelişmeler yaşanırken İngiltere Sağlık Bakanlığı, koronavirüsün hızla yayılan yeni bir türünün ortaya çıktığını açıkladı. Üstelik mutasyona uğramış bu türün bulaşıcılık oranı yüzde 70 daha fazla. Salgın hastalık konusunda yaşanan bu gelişme piyasalarda bir anda havayı değiştirdi. Virüsün mutasyona uğraması ve bulaşıcılık oranının çok daha fazla olması endişeleri artırdı.
İngiltere sert izolasyon tedbirleri alırken risk iştahı düştü. Dolar endeksi (DXY) 89.9 seviyesi ile gördüğü dip seviyelerden yönünü düşük bir ivme ile de olsa yukarı çevirdi. VIX Volatilite Endeksi 8.4 puan yükselerek 30 puana çıktı, endeks 4 Kasım’dan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Uluslararası piyasalarda spot altının fiyatı yüzde 1 düşüşle 1856.29 dolar/ons seviyesine geriledi. ABD petrolü yüzde 5.5 düşüşle 46.53 doları, Brent petrol ise yüzde 5.4 düşüşle 49.44 doları gördü. Virüsün yeni mutasyonu piyasaları anında gerdi. Bir gerçek var ki pandeminden birden bire kurtulunmayacak. Bu nedenle bu dalgalanmalar olacaktır.
Öte yandan ABD’de Senato 900 milyar dolar büyüklüğündeki yeni koronavirüs teşvik paketi üzerinde uzlaşmaya varıldığını duyurdu. Bu biraz moral verse de gözler salgın hastalıkla ilgili gelişmelerde. Olumsuz haberler küresel risk iştahının düşmesine neden olabilir.
Yurtiçi piyasalara bakıldığında ise BIST 100 Endeksi yüzde 1.78 düşüşle, 1.383 puana geriledi. Dolar/TL kuru 7.66 seviyesini gördü.
Bardağın dolu tarafını gösteren 5 gelişme
1Piyasalarda dinamikler yukarı doğru bu nedenle Salgın hastalığa ilişkin çok bariz bir gelişme olmadıkça bardağın dolu tarafı görülecektir.
2Yıl sonu kapanışları yapılıyor borsada ne kadar yüksek, kurda ne kadar düşük fiyatlar olabilirse yansıması bilançolar için o kadar iyi olacaktır.
3Salgın hastalığa karşı bilinç yükselmiş durumnda. Ekonomilerde kapanmalar yaşanmadan etkileri atlatılmaya çalışılıyor.
4Türkiye’de normalleşme adımları ile iyimser bir dalga var ve sürekli olumlu raporlar üretiliyor bunun etkisi görülecektir.
5Fiyatlarda küçük düzeltmeler yaşanıyor ancak ana yükseliş trendleri korunuyor.
Haftanın gündeminde PPK var
Bu hafta gündeminin en önemli maddesi perşembe günü yapılacak olan TCMB’nin son olağan faiz toplantısı olacak. Ağırlıklı olarak 100-200 bandında bir faiz artışı bekleniyor. Yabancılar 2-2.5 puan reel faiz beklentisinde. Deutsche Bank yayımladığı bir araştırma notunda perşembe günü gerçekleştirilecek Para Politikası Kurulu toplantısından daha fazla sıkılaştırma beklediklerini söylüyor. Kurum bu beklentisini ise yükselen enflasyona, nakit ve altın olarak döviz rezervindeki seyre ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın sözlerine dayandırıyor. Banka, 250 baz puanlık bir sıkılaştırmanın daha gerekli olduğuna işaret ediyor. Faizin yüzde 17.50 seviyesine gelerek reel faiz getirilerinin ise yüzde 2-2.5 civarında olmasının önemini vurguluyor. Yüzde 2-2.5 oranındaki bir reel faiz hem yabancı sermayeyi çekebilir hem de döviz mevduatlarında çözülmeye neden olabilir. Ancak bu faizin bir maliyeti olduğu ve pandemi de varken ekonomide çarkları yavaşlatacağı ortada. Bu nedenle Merkez Bankası 100-200 bandında kalmayı tercih edecektir. Yıl sonu enflasyonunu görmek için düşük bir ihtimal de pas geçebilir. Öte yandan Goldman Sachs ise 3, 6 ve 12 aylık dolar/TL tahminleri sırasıyla 7.50, 7.75 ve 8.00 şeklinde revize etti. Kurum bir önceki tahmininde dolar/TL’nin bir yıl sonra 9.00’a yükseleceğini öngörmüştü.