Yavuz Kocaömer

T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu bir süre önce spor faaliyetleri ile ilgili yaptığı denetlemeyi bir rapor ile Cumhurbaşkanlığı’na sundu. Geçtiğimiz haftalarda “Belediyeler ve Spor” konusundaki görüşleri aktarmıştık. Raporda göze çarpan tavsiyelerden bir tanesi “Okullardaki spor eğitimi ve faaliyetleri ile ilgili hizmetlerin yürütülmesine ilişkin görevin, mevzuatla birden fazla kuruma verilmesinden kaynaklanan belirsizliğin giderilmesi”
Yıllardır sporda kanayan bir yara olarak devam eden bu konuya Devlet Denetleme Kurulu Müfettişlerinin dikkat çekmesi bizleri çok sevindirdi. Bir taraftan “Sporcu yetişmiyor” diyoruz, diğer taraftan Milli Eğitim Bakanlığı ile Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı bir araya gelerek okullarda sporun nasıl geliştirileceği konusunda bugüne kadar ciddi bir çalışma yapmadılar.
İnternete “MELANET” diyen üst düzey yetkililerin bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’ndan spor konusunda da ne kadar destek beklenebilir ki?

Masaya yatırılmalı
Sporda ileri gitmiş ülkelere baktığınızda, sporun

Her şey geçtiğimiz yıl Eylül ayında Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin Pekin Paralimpik Oyunları sırasında bazı ülkeleri akşam yemeğine davet etmesiyle başladı. Bu yemeklerde bir araya gelen bazı ülkelerin Ulusal Paralimpik Komitesi Başkanları ve Genel Sekreterleri, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından Uluslararası bir Paralimpik Gençlik Kampı’nın yapılması konusunda ikna edildi. Daha sonra Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC)’nden alınan izinle kamplarda “Paralimpik” kelimesinin kullanılması onaylandı.
Bugün Marmaris Panorama Park Otel’de Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Güney Kore, Hollanda, Kenya, Yunanistan ve Türkiye’den 12-17 yaş grubunda toplam 100 civarında engelli genç bir araya geliyor. Bir hafta sürecek kampta masa tenisi, goalboll, okçuluk, yüzme gibi spor dallarında bilgiler verilirken, yöresel geziler yapılacak ve çeşitli ülkelerden gelen bu gençler kaynaştırılacak. Önümüzdeki yıl aynı kamp Kore’de daha sonra Hollanda’da yapılacak ve nihayet 2012 Londra Paralimpik

T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Faaliyetlerinin Denetimi ve Özerk Federasyon Uygulamalarının Değerlendirilmesi” konusunda yaptığı çalışmaları tamamlayarak geçtiğimiz ay raporunu Cumhurbaşkanlığı katına sundu.
İlginç saptamaların yer aldığı bu rapordaki öneriler tartışılıp uygulandığı takdirde Türk sporuna büyük fayda sağlayacağına eminiz.
Belediye ve Özel İdarelerle ilgili ise spor konusunda raporda şu görüşlere yer verildi:
- Belediye ve İl Özel İdarelerine spor tesisi yapımı, bakımı ve işletmesi ile ilgili görevlerin verilmesi,
- Belediye ve İl Özel İdarelerine amatör spor faaliyetlerini ve amatör spor kulüplerini destekleme görevlerinin verilmesi gerektiği ve bu çerçevede,
- Belediye ve Özel İdarelerin müsabaka düzenleme yetkilerine son verilmesi,
- Belediye ve İl Özel İdarelerinin doğrudan ya da dolaylı şekilde amatör ve / veya profesyonel kulüp kurmalarının yasaklanması,

12 yıldır engelliler sporu konusunda bu ülkede dert anlatmaya çalışıyorum. Engelliler sporunun “Dandik” olmadığını, sosyal sorumluluktan öte performans sporu olduğunu, engelli ve engelsiz sporcular arasında bir fark olmadığını dilimin döndüğü kadar söylüyorum. Ama öğrenmek için çaba gösterenlerin sayısı o kadar az ki... 
* “Sakatın da sporu mu olur?” diyen Spor Yöneticileri gördüm.
* Olimpiyatlara devletin parası ile koşturarak giderken, Paralimpik Oyunlarına mazeret göstererek gelmeyen sözde spor adamları ile karşılaştım. 
* Sporu, sadece futbol zanneden ama engelliler sporu konusunda ahkam kesen kıymeti kendinden menkul spor yazarları ile tanıştım.
* Gazilerimize, ampute futbol oynarken “Bunlar yarı ölü, sağ değil bunlar” diyen mahalle kabadayısı kılıklı spor yorumcularına tanık oldum. 
* Çıkarılan yanlış yasa maddesini eleştirdiğimde “Canım zamanı gelince isteyen mahkemeye başvurur hakkını alır” diyen kendini hukukçu zanneden hukuk müşavirlerine muhatap oldum. 
* Batı

Bir süre önce İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Antrenörü Harman Yazıcıoğlu arayarak, Yüksekova Engelliler Spor Kulübü’nden telefon aldığını, kendilerini 3-4 günlüğüne eğitim için davet ettiklerini, para istemediğini, uçak biletini nasıl temin edebileceğimizi sordu. Devreye Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (BESF)Başkanı Veysel Gülpınar girdi ve Harman Yüksekova’ya gitti.

Olanaklar sıfır
Harman şöyle diyor : “Engelli sporcular Yüksekova’da çok zor şartlar altında. Belediye Başkanı, engelliler spor takımına imkansızlıklar dolayısıyla yardım edemediğini söyledi. Sayın Kaymakam iyi niyetli. Senede birkaç defa para yardımı yapıyor ama bu para minibüs parasına bile yetmiyor. Gençlik ve Spor İlçe Müdürü ile bir türlü görüşemedik. 4 gün kaldığım Yüksekova’da salonu bize sadece 1,5 saat verebileceğini söyleyince devreye federasyonumuz girdi. Hakkari İl Müdürü arandı ve salonu

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı bir süre önce Ankara’da, Akdeniz Oyunları’ na katılacak Spor Federasyonu Başkanlarını davet ediyor. Bunların içinde İşitme ve Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanları da var. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ni ise davet etmiyor. Oysa o gün hazırlanan hazirun listesinde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ismi var. Belki de “Biz davet ettik, gelmediler” demeleri için.

Dünya değişiyor
Uluslararası Olimpiyat Komitesinin, 2001 yılında aldığı “Bundan böyle Olimpiyat organize eden kent, Paralimpik Oyunları’nı da organize etmek mecburiyetindedir” kararı olmasaydı, bizler bugün bu satırları yazamazdık. Yani yine yurtdışından bir karar, yine bizim ona uyma zorunluluğumuz. Buna rağmen, muhtelif konularda olduğu gibi, spor da da kurumları temsil eden insanlarımızın haris, egoist yapıları birlikte çalışmaya olanak vermiyor. Oysa bir çok ülkede Milli Olimpiyat ve Paralimpik Komiteleri elele çalışıyor, hatta aynı çatı altında.
TMOK Başkanı Togay Bayatlı bir gazeteye açıklama

1 Eylül 2008 günü Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı olarak, o tarihlerde Pekin’de yapılacak olan Paralimpik Oyunlarına gidecek sporcu kafilemizle birlikte bizleri kabulünüzde, engelli insanlarımıza ve engelliler sporuna gösterdiğiniz duyarlılık ve ilgi bizleri çok memnun etmiş idi.
Daha sonra ayrılırken sizi aramamı ve bu konularda görüşmek istediğinizi buyurmuştunuz. 2 defa yazılı olarak özel kaleminize başvurmama rağmen, bugüne kadar bir cevap alamadım. Ancak, sade bir vatandaş olarak, özellikle son aylardaki yoğun ulusal ve uluslararası sorunlarla uğraştığınızı da düşündüğümde, bu konuda hiçbir alınganlık göstermedim. Bu vesile ile arz etmek isterim ki, engelliler spor konusunda ülkemizdeki ilgisizlik ve ciddiyetsizlik devam etmektedir. Çıkarılan yasaların bazı maddeleri yanlış olup, bazıları ise uygulanmamaktadır.
Bildiğiniz gibi Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı geçtiğimiz yıl hem Avrupa hem de Dünya Şampiyonu olmuş idi. Aynı başarıyı bu sene de göstererek, kısa bir süre önce yeniden Avrupa Şampiyonlar

Sevgili Tamer Taşpınar İstanbul’dan ayrılarak, Bursa’daki görevine başlıyor. Geçtiğimiz haftalarda Bursa’dan gelen Ömer Gümüş ise, İstanbul’da ki görevi devraldı. Kendisini tanımıyoruz. Ama İstanbul’daki engelli sporları ile ilgili bazı sorunları, ileride doğacak anlaşmazlıkları önlemek bakımından burada kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
1- Bahçelievler’deki Engelliler Spor Salonu’nun zemini biraz hızlı koşarsanız düştüğünüz zaman neredeyse ayağınızı kıracak şekildedir. Tamer Taşpınar, burada yenileme çalışmalarını başlatmıştı. Bunun biran evvel bitirilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu salon, adı üzerinde, önce engelli sporcuların antrenman ve maçlarına tahsis edilmelidir.
2- Ahmet Cömert Spor Salonu’nda uluslararası turnuvalar hariç, öncelikle engelli spor turnuvaları ve tekerlekli sandalye basketbol müsabakaları yapılmaktadır. Örneğin; Galatasaray, Beşiktaş ve İstanbul Engelli Yıldızlar gibi Süper Lig’in en üstteki takımları arasındaki maçlar pazar sabahı saat 11.00‘e konmaktadır. Bunu hangi