GALATASARAY’ın Türk sporuna verdiği zarar

13 Şubat 2010

2009 yılının Mayıs ayında Almanya’nın Wetzlar kentinde Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonlar Kupası finalleri yapılıyor. Ve Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Avrupa Şampiyonu oluyor.
Müsabakaların ikinci gününde Galatasaraylı bir sporcumuzun otel odasında t-shirtünü lambanın üzerine koyması ve lambayı da açık unutması üzerine odada yangın çıkıyor. Şehir itfaiyesi gelip yangını söndürüyor. Daha sonra Galatasaray Kulübü’nün orada bulunan yetkilileri, çıkacak raporlar sonunda tüm masrafları ödemeyi kabul ediyorlar.
Wetzlar kentinin savcılığı ve itfaiye raporlarının sonucunda hasar tespiti yapılıyor ve 26.000 ( yirmialtı bin) EURO‘luk bir rakam ortaya çıkıyor. Bu da Galatasaray Kulübü’ne bildiriliyor.
Aradan aylar geçiyor, muhtelif zamanlardaki uyarılara rağmen Galatasaray Kulübü konunun incelendiğini belirterek ödemeye yanaşmıyor.
Daha sonra Wetzlar’daki otel Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu Avrupa bölümüne başvurarak yardım istiyor ve Başkan Jan Berteling, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Veysel Gülpınar’a bir mail göndererek taahhüt edilen bu bedelin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde Galatasaray’ın bu

Yazının Devamı

Vancouver 2010 Kış Paralimpik Oyunları

6 Şubat 2010

12- 21 Mart 2010 tarihleri arasında Kanada’nın Vancouver kentinde Kış Olimpiyatlarından 4 hafta sonra Kış Paralimpik Oyunları yapılacak. İlk defa 1976 yılında Örnsköldsvik İsveç’te yapılan Kış Paralimpik Oyunlarına 16 ülke katılmış idi. Bu sene Kanada’daki oyunlara ise 64 ülkeden 600 sporcu katılması bekleniyor. Oyunlar sırasında binin üzerinde medya mensubunun gelmesi bekleniyor. 2006 Torino Kış Paralimpiklerinden beri neredeyse tüm dünya ülkeleri bu yarışmaları yayınlıyor.

Bizdeki durum
Elimizdeki bilgilere göre bugüne kadar Kış Paralimpik Oyunları’na Türkiye’den katılan sporcu yok. Bu durum 2010’da da bozulmayacak. Bunun en önemli nedeni ise, ülkemizdeki genel spor anlayışının engelliler Kış Sporlarına bire bir yansıması. Hani deveye “Boynun eğri” demişler de “Nerem düzgün ki ?” demiş. Bizimki de biraz o hesap. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu faaliyet gösterdiği 13 branşta bir yandan maddi olanaksızlıklarla uğraşırken, sponsor arama çabaları ülkenin bugünkü koşullarında sonuç vermezken, bir de Kış Paralimpik Oyunları’na katılacak sporcu yetiştirmelerini kendilerinden beklemek biraz haksızlık olur.
Uluslarararsı Paralimpik Komitesi Başkanı Sir Philip Craven, “Bizim

Yazının Devamı

11 sene

30 Ocak 2010

Tam 11 senedir, önce Radikal ve Fanatik’de daha sonra da Milliyet ve Posta‘da, engelliler ve engelliler sporları için yazılar yazıyorum. Geri dönüp baktığımda engelliler sporunun bugün geldiği nokta inkar edilemez. Bundan 6 sene öncesine kadar zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yöneticilerinin hiçbir katkısı olmadı desem yalan söylememiş olurum. Bırakın destek olmayı, zamanın başarılı sporcuları ile ilgili ödül yönetmenliğinden tutun da, engelli spor federasyonlarının engel gruplarına göre bölünmesine kadar çektiklerimizi bir Allah bir de yakınımızdaki insanlar bilir. Bu sütunlarda yaptığımız eleştirilerden sonra “Yavuz Kocaömer basında yalan yanlış haberler yazıyor” diyen Gençlik ve Spor Genel Müdürü’nün gönderdiği basın açıklamasından 2 ay sonra, zamanın Spor Bakanı’nın ve 250 kişinin huzurunda “Yavuz Kocaömer yazıları ile bize ışık tutuyor” diyerek verdiği dürüstlük(!) örneğini hiç unutmadık!

Gölge etmesinler!
Engellilerin sporları son 10 sene içinde en büyük desteği Sayın Mehmet Ali Şahin’in Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Mehmet Atalay’ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü sırasında gördü. Yaptıkları en önemli şey bizleri anlamak, eleştirilerimize kulak vermek ve daha

Yazının Devamı

Tekerlekli Sandalye Basketbolu Okullarda

23 Ocak 2010

Almanya’da 2007 yılında organize edilen Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası ile birlikte yeni bir program hayata geçirildi. Buna göre, tekerlekli sandalyeli basketbolcular okulları ziyaret ederek, beden eğitimi derslerinde engelsiz gençlerin de sandalyeye oturması ile onlara tekerlekli sandalye basketbolunu tanıttılar. 2007 yılında 108, 2008 yılında 108, 2009 yılında ise 123 okulda bu çalışmalar devam etti.
Burada amaç, engelsiz öğrencileri engelli sporları konusunda bilgilendirmek, mevcut olan çekingenliği, korkaklığı ve yanlış anlamaları ortadan kaldırmaktı. Kendileri ile görüşülen beden eğitimi öğretmenlerinin edindiği kanı, bu karşılaşmaların kısa bir süre sonra engelsiz öğrenciler tarafından nasıl herhangi bir ön yargıya sahip olmadan karşılandığının saptanması yönündeydi. Bunun yanı sıra 2007‘de Wetzlar’da yapılan Avrupa Şampiyonasını muhtelif okullardan gelen 11.000 öğrenci izledi.

Biz ölür gideriz!
Biz de ise bunun tam tersi. Bu konudaki entegrasyonu ve birbirini tanımayı ne Milli Eğitim Bakanlığı düşünüyor, ne de spordan sorumlu Devlet Bakanlığı. Geçen yıl yapılan 5.Dr. Trawinski Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’na Avrupa’nın en iyi

Yazının Devamı

Fırsatlar ve tehditler

16 Ocak 2010

Geçen hafta GSGM‘nin 2010-2014 stratejik planını yazmaya başlamıştık. Bu hafta devam ediyoruz.
Raporun bir diğer bölümünde “Fırsatlar ve tehditler” başlığı altında bugünkü durum analize edilmiş.
Tehditler bölümünde:
-Görevlendirme yetkilerinin taşrada GSGM kontrolü dışında yapılması.
-Spor konusunda 5018 sayılı yasa.
-Milli Eğitim politikalarının GSGM amaçları ile örtüşmemesi.
-Genel bütçeden yeterli payın ayrılmaması.

Yazının Devamı

2010-2014 Stratejik Plan

9 Ocak 2010

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kısa bir süre önce 2010-2014 stratejik planını açıkladı. Bu proje kapsamında faaliyetlerin planlı bir şekilde yerine getirilebilmesi, kaynakların stratejik önceliklerine göre kullanılması, bunun izlenmesi ve başarının değerlendirilmesi amaçlanıyor. Raporda hizmet yıllarına göre mevcut personelin yüzde 87’sinin 20 yıl ve üzeri kurumda çalıştığı görülüyor. Diğer önemli noktaların yanında bu da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün mekanizmasının ağır çalışmasının nedenlerinden biri olarak ortaya çıkıyor. Yani personelin yüzde 80‘i ağır denen şartlar içinde, yıllardır değişen siyasi etkilere de ayak uydurmak için artık görevlerini kanıksayıp, yerlerini muhafaza etmenin peşinde gibi gözüküyorlar. Raporda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün saptanan zayıf yönleri:
- Nitelikli personel sayısının azlığı.
- Okullardaki sporcu potansiyelinin kullanılamaması.
- Personelin kendi uzmanlık alanlarında kullanılmaması.
- Hizmet içi eğitimlerin yeterli sayıda yapılmaması.
- Lisanslı sporcu sayısı artırılırken, faal sporcu haline dönüştürülememesi.
- Personel rotasyonunun sık olması.

Yazının Devamı

Destek şart

2 Ocak 2010

2009 yılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü açısından mali yönden çok zor geçti. Finansal krizin getirdiği olumsuz etkiler Maliye Bakanlığı’nın Genel Müdürlüğe gerekli fonları aktarmasını etkiledi. Bunun sonucu olarak da yalnız engelliler değil, tüm spor federasyonları yeni yılı büyük zorluklarla kapatıyorlar. 2010 yılında nasıl bir yıl izleneceği biraz da genel ekonomik gelişmeye bağlı. Tüm bunlara rağmen özellikle 4 engelli spor federasyonunun 2012 Londra Paralimpik Oyunları da göz önüne alındığında desteğe ihtiyacı var. 2010 ve 2011 yıllarında yapılacak uluslararası Avrupa ve Dünya şampiyonalarına sporcularımızı göndermekte zorlanırsak, bu 2012 oyunlarına daha az sporcu ile katılmamız sonucunu doğuracak.
Ancak her zaman söylediğimiz gibi her şeyi devletten beklemek mümkün değil. Özellikle Bedensel Engelliler Spor Federasyonu 1 yıldır sponsor temin edebilmek için çaba gösteriyor. Ancak gerek engelli sporlarının ülkemizde hâlâ tanınmayışı, gerekse ekonomik zorluklar bu çabaların istenen sonuçlarını almaya yetmiyor. Federasyon Başkanı Veysel Gülpınar tek başına mücadele ediyor. Tekerlekli Sandalye Süper Ligi’ne hâlâ bir ana sponsor bulunabilmiş değil. Bu konuda görsel medyamızın

Yazının Devamı

Niçin birlikte değiliz ?

26 Aralık 2009

Bu program Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde uygulanıyor. Spor kulüpleri ile okullar iş birliğine gidiyorlar. Burada da konu ikiye ayrılıyor. Engelli çocuklar, engelli spor kulüplerinin antrenörleri tarafından okulda beden eğitimi derslerinde izleniyor ve içlerinden yetenekli olanları seçilerek, performans sporu yapmak üzere kulüplerin alt yapılarına alınıyorlar.
Aynı şekilde engelsiz çocuklarda benzeri bir yol takip ederek, eğer yetenekleri varsa kulüplerde değerlendiriliyor. Böylece de ileride ülkelerini temsil edecek engelli engelsiz sporcular daha ilkokul sıralarından başlayarak gözetim altında yetenekleri değerlendiriliyor ve çalışmalara başlanıyor.
İlgili federasyonlar da bu çalışmalara birer gözlemci gönderip bilgi alıp, geleceğin milli sporcularını seçmeye çalışıyor ve bu yetenekli sporcuların spor yaptıkları kulüplere destek olmaya çalışıyorlar.
Ülkemizde ise; genelde böyle bir çalışma yok. Onun için de spordaki uluslararası başarılarımız ya tesadüfen ortaya çıkan kişisel yetenekleri bağlı kalıyor veya geleneksel sporlarımızın dışına çıkılmıyor. Bunun en yakın örneği de geçtiğimiz haftalarda İstanbul’ da yapılan Dünya Kısa Kulvar Yüzme Yarışları Yüzme

Yazının Devamı