Tam 11 senedir, önce Radikal ve Fanatik’de daha sonra da Milliyet ve Posta‘da, engelliler ve engelliler sporları için yazılar yazıyorum. Geri dönüp baktığımda engelliler sporunun bugün geldiği nokta inkar edilemez. Bundan 6 sene öncesine kadar zamanın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yöneticilerinin hiçbir katkısı olmadı desem yalan söylememiş olurum. Bırakın destek olmayı, zamanın başarılı sporcuları ile ilgili ödül yönetmenliğinden tutun da, engelli spor federasyonlarının engel gruplarına göre bölünmesine kadar çektiklerimizi bir Allah bir de yakınımızdaki insanlar bilir. Bu sütunlarda yaptığımız eleştirilerden sonra “Yavuz Kocaömer basında yalan yanlış haberler yazıyor” diyen Gençlik ve Spor Genel Müdürü’nün gönderdiği basın açıklamasından 2 ay sonra, zamanın Spor Bakanı’nın ve 250 kişinin huzurunda “Yavuz Kocaömer yazıları ile bize ışık tutuyor” diyerek verdiği dürüstlük(!) örneğini hiç unutmadık!
Gölge etmesinler!
Engellilerin sporları son 10 sene içinde en büyük desteği Sayın Mehmet Ali Şahin’in Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Mehmet Atalay’ın Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü sırasında gördü. Yaptıkları en önemli şey bizleri anlamak, eleştirilerimize kulak vermek ve daha sonra da gerekli desteği sağlamaktı. Atalay’dan sonra engelliler sporu konusunda Sayın Yunus Akgül de aynı şevk ve kararlılıkla destek oluyor. Sorun, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü teşkilatındaki iş üretmekten çok laf üretmeye meraklı bazı yerlere gelmiş personelden kaynaklanıyor. Bundan kısa bir süre önce Bursa’dan İstanbul’a gelen Gençlik ve Spor İl Müdürü tekrar görevine geri dönünce, eleştirilere kulak veren, engelli sporu için her türlü çabayı gösteren ve bu konudaki uyarılarımızı hoş karşılayan Tamer Taşpınar’ın tekrar İstanbul’a gelmesi önümüzdeki dönem içinde bir şans sayılmalıdır.
Bizler, yani ben ve bu konuya gönül vermiş arkadaşlarım, elimizden geldiği kadar doğruları göstermeye ve ülkemizde engelliler sporunun yalnız uluslararası alanda değil ulusal alanda da daha geniş kitlelere yayılması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Yeter ki bazıları “gölge” etmesinler.