Yavuz Kocaömer

Türk Sporu’nun en büyük destekleyici kurumlarından bir tanesinin Spor Toto Teşkilatının olduğu bir gerçek. 2005 yılının ortalarında Teşkilat Başkanlığı’ na getirilen Bekir Yunus Uçar döneminde bu kurumumuz Türk Sporu’na hiç de azımsanmayacak destekler sağlamaya başladı. Son 5 yılda; Spor Toto Süper Lig Kulüpleri’ne 250, Bank Aysa 1.Ligi’ne 166, Spor Toto 2. Ligi’ne 200, Spor Toto 3. Ligi’ne 156 milyon Lira dağıtıldı.
Bunun yanı sıra Basketbol, Voleybol ve Hentbol Kulüpleri’ne de 37 milyon liralık destek verildi. Aynı dönem içinde muhtelif branşlardaki 60 federasyona 155 milyon Lira’ya varan destek her yıl giderek artıyor.
Kulüplere verilen bu desteğin yanı sıra; yine son 5 yılda Spor Toto tarafından ülkemizde 75 spor salonu, 149 futbol sahası ve spor tesisleri, 6 atletizm pisti yapımı, 30 sporcu kamp eğitim ve gençlik merkezi, 8 kayak eğitim merkezi, 12 yüzme havuzu yapım, tamamlanması ve bakım onarımı, 2 su sporları merkez, 1 tenis kortu yapılarak Türk sporunun hizmetine sunuldu. Bunun yanı sıra 141 adet tesisin bakım ve onarımı gerçekleştirildi. Ve toplamda 215 milyon Lira harcandı.
Ancak bu hızlı gelişmeye federasyonlarımızın alt yapıya sporcu yetişmesine destek olarak,

Son zamanlarda bazı Engelli Spor Federasyonları “Biz bu işin mutfağındayız, biz olmazsak hiçbir şey olmaz” gibi söylemlerle ortaya çıkıyorlar. Bu doğru değil. Gerek engelli, gerekse engelsiz sporlarında işin mutfağı spor kulüpleridir. Spor kulüpleri, sporcuları bulur veya insanlar oraya başvurur, oradaki antrenörler gözetiminde ferdi veya takım sporlarında çalışmaya başlarlar. Daha sonra ülkeyi temsil edecek derecelere ve başarılara ulaştıklarında Milli Takımlar oluşturulur ve ilgili federasyon da bu Milli Takımları gerekli uluslararası şampiyonalara, yarışmalara gönderir. Yani federasyonlar “İşin mutfağı” değil, sadece organizasyonu yapan kurumlardır. Ve en önemli görevleri de spor kulüplerini teşvik etmek, onları desteklemek ve böylece hem ülkede spor yapanların sayısını artırmak, hem de daha çok çeşitlilik içinde Milli Takımlara rekabet yaratarak sporcu seçilmesini sağlamaktır. Bunun için de takım sporlarında ilgili ligleri, ferdi sporlarda yarışmaları organize ederler.

Gönül sponsorlarıÖzellikle bedensel engelliler sporlarında, ilgili federasyonun ana statüsündeki görevlerinden biri olarak da Türkiye’nin dört bir yanında yeni engelli spor kulüplerinin kurulmasını temin etmek ve

Bir süre önce Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Haber-Türk’e bir açıklama yaparak, “Bu yıl İngiltere’de yapılan Dünya Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonasından önce biz de Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Kocaömer’den sandalye istedik. Zira o dönemde Acun Ilıcalı aracılığıyla 10 trilyon para toplanmıştı. Ancak bize bir yardım gelmedi” dedi.
1- Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, (TESYEV) Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’ndan son 2 yılda hiçbir zaman Milli Takım için sandalye istememiştir. (Varsa yazılı müracaatlarını ortaya koyarlar.) Tam tersine TESYEV kulüplere bedelsiz olarak spor sandalyelerini dağıtırken, federasyon Nisan 2010 tarihinde kulüplere bir yazı yazarak, malzeme temininin kendi federasyonlarının statü gereği ana görevlerinden biri olduğu, dernek ve vakıflardan istenen bilgileri vererek sandalye talebinde bulunmalarının doğru olmadığını bildirmiştir.
2- Bahsedilen 15 Mart 2009’daki Acun Ilıcalı ile yapılan “Engelleri Kaldıralım” kampanyasında 10 Milyon değil 3 milyon 50 bin Lira toplanmıştır. Bununla bugüne kadar 31 spor kulübüne 141 adet basketbol sandalyesi, 56 sporcuya ortez ve protez bedelsiz olarak

2 hafta önce Japonya’nın Kitakyushu kentinde Tekerlekli Sandalye Basktebol Kıtalararası Kulüp Şampiyonası, diğer ismi ile Dünya Kupası maçları yapıldı. Bu yıl Avrupa’yı temsilen Almanya’dan RSV Lahn- Dill, Avusturalya‘dan bünyesinde son Dünya ve Paralimpik Şampiyonu Milli Takımlarından oyuncuların bulunduğu Perth Wheelcats, Amerika şampiyonu Dallas Mavericks ve Asya şampiyonu Japonya’dan Miyagi Max takımları katıldı.
2006 yılından beri Dünya Kupasına ev sahipliği yapan Kitakyushu kenti aynı zamanda Japonya’nın engelsiz ilk şehri olma yolunda da büyük aşama kaydetti. Turnuvanın maliyeti ise 270 bin EURO (yaklaşık 550 bin Türk Lirası)
Turnuvanın sonunda tüm maçları kazanan RSV Lahn-Dill yeni Dünya Kupası Şampiyonu oldu. Final maçında Avustralya şampiyonu Perth Wheelcats‘i 63- 54 yenmeyi başardılar. Lahn- Dill antrenörü kupayı aldıktan sonra “Kulübümüzde tekerlekli sandalye basketbolunun başlamasının üzerinden 20 sene geçti. Ve bugün Dünya Kupasını kazandık. Bu rüyadan da öte bir şey. Bunun için söylenecek bir söz yok” şeklinde çok anlamlı bir konuşma yaptı. RSV Lahn-Dill, Wetzlar kentinde, Kent Belediye Başkanı tarafından karşılanarak, kentin “Altın Defteri”ne oyuncuların

Josh, 9 yaşında iken okul takımında başarılı bir futbolcu, neredeyse tüm dünyası futbol olan bir çocuktu. Bir pazar gecesi bacağının ağrısından uyuyamıyor, ertesi sabah annesine bütün gece uyuyamadığını, sol diz üstünde kalçasına doğru dayanılmaz ağrıları olduğunu anlatıyor. Annesi ile birlikte gittikleri hastanede yapılan tetkikler sonucunda kemik kanseri olduğu anlaşılıyor. Önce kemoterapi deneniyor, ancak sonunda kanser tüm vücuda yayılmaması için sol bacağının kesilmesine karar veriliyor ve uygulanıyor. Ve 1 yıl daha kemoterapiye devam ediliyor.
Son kemoterapiden sonra hastaneden çıkarken duvarda engellilere uygun kayak dersleri ile ilgili bir ilan görüyor ve annesine ısrarla kayak yapmak istediğini söylüyor. Ve 16 yaşına kadar oturdukları bölgede kayak kurslarına devam etmeye başlıyor. Daha sonra anne ve babası tarafından bir Noel tatilinde engelliler için düzenlenen bir ulusal kayak kampına gönderiliyor.
2002 Salt Lake City Paralimpik Oyunları’nda ilk defa tribünlerdeki yerini alıyor. Açılış gösterilerini hala unutamadığını söylüyor ve takım arkadaşı Ralph ile birlikte “4 yıl sonra Torino’da bizde varız” diye bağırıyorlar. Ve 2004 yılında Amerika Engelli Kayakçılar Milli

Erdem Göksel, 1960 yılında İstanbul’da dünyaya geldi, 3 yaşında iken çocuk felci geçiriyor. Orta okulu bitirdiği sırada bir dizi ameliyat geçirerek 2 yıl yatağa mahkum yaşıyor. 15 yaşında iken tekerlekli sandalyesi ile atletizme başlıyor. Masa tenisi ve okçulukta uzun yıllar Türkiye 1’ inciliği, 2’ inciliği ve 3’ üncülükleri alıyor. 21 yaşında Boğaz’ı yüzerek geçiyor.
1990 senesinde İstanbul Sakatlar Spor Kulübü adı altında ilk spor kulübünü kurarak hayalini gerçekleştiriyor. Daha sonra da hep engelliler sporunun içinde.
Abdi İpekçi Spor Salonu’nda Savaş Ay’la “BU TOPU POTAYA BİRLİKTE ATALIM” adı altında bir kampanya başlatıyor. Yine Abdi İpekçi’de Fenerbahçe, Galatasaray Beşiktaş ve İstanbulspor’un ünlü futbolcuları ile engelli futbolcuların arasında salon karşılaşması yapılıyor.
Darüşşafaka’da Efes Pilsen, Ülker, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ünlü basketbolcuları tekerlekli sandalyeye oturtularak engelli basketbolcularla gösteri maçı yapılıyor. Türkiye Engelliler Spor Federasyonu’nun kurulmasında rol oynuyor. Daha sonra aynı federasyonda yönetim kurulu üyeliği ve asbaşkanlık görevinde bulunuyor.
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın ve Türkiye Milli

Aşağıdaki yazı 13 Mart 2010 tarihinde bu köşede yayınlanmış, aradan geçen 7 aylık sürede hiçbir bilgi alınamamıştır.
Bilgilerinize sunulur.
“Spor Şurası 2008”
1- Tüm tesislerin engelli, engelsiz sporcu ve seyirci ayrımı yapmaksızın düzenlenmesi, ulaşılabilir, erişilebilir ve ihtiyaca cevap verebilir hale getirilmesi,
2- Tüm spor tesislerinin dışında, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait okulların spor tesislerinde ve diğer kurumların bu amaçla kullanılan tüm spor tesislerinde aynı düzenlemenin yapılması ve denetlenmesi,
3- 81 ilde bulunan spor tesislerinin değerlendirilmesi amacı ile GSGM Tesisler Dairesi Başkanlığı, Engelli Spor Federasyonu ve Türkiye Futbol Federasyonu yetkililerinin oluşturduğu bir komisyon kurulmalıdır. Bu komisyonca alınan kararlar doğrultusunda İl Müdürlükleri ile işbirliği içerisinde tesisler hakkında bilgi edinilmelidir.
4- Spor tesislerinin engelli sporcu ve seyircilere uygun hale getirilmesi; 81 ilde bulunan tüm spor tesislerinin engelliler açısından kullanılabilmesi için gerekli olan çalışmaların ne olacağı ve maddi bilançosu çıkarılarak rapor şeklinde hazırlanmalıdır.

Son yıllarda 2016-2020 yılından başlamak üzere artık dünya da "Tek dünya tek spor" sloganı altında, engelli ve engelsiz sporları kendi branşlarına göre tek federasyon çatısı altında faaliyet gösterecekler.
Bugün ise dünyada değişik uygulamalar var. Ağırlık, ülkelerin Paralimpik Komiteleri’nin tüm engelli sporlarını kapsayacak şekilde faaliyet göstermelerinden yana. Görme, işitme ve bedensel engellilerin dışında, paralimpik oyunlarına dahil olmayan işitme engelliler de bir çok ülkede gerek ihtiyaçlarının sağlanması, gerekse programlarına destek verilme bakımından, o ülkenin Milli Paralimpik Komitelerine bağlı olarak çalışıyorlar. Bunların en belirgin örneklerinden bir tanesi de Kore Milli Paralimpik Komitesi.
Yine ülkelerin birçoğunda, o ülkelerdeki sporun devlet tarafından desteklenme şekline göre, ilgili federasyonların yıllık bütçeleri Milli Paralimpik Komiteleri vasıtasıyla kullandırılıyor. Bunun en önemli nedeni ise; bizdeki gibi tüm sporu kucaklayan, maddi bakımdan bütçeleri veren bir Gençlik ve Spor Teşkilatının olmayışı.

Almanya örneği
Örneğin Almanya‘da; federasyonların yıllık bütçeleri İçişleri Bakanlığı tarafından veriliyor ve daha sonra sıkı bir şekilde