Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Ömer Altunsoy ile Frankfurt’ taki Olimpiyat Hazırlama Merkezi’ nde (Buraya ülkemizde bazıları benim iznim olmadan kimse giremez demişti) yaptığımız incelemelerde enteresan bilgilere ulaştık.
Tesislerin içinde 48 yataklı yatılı sporcu okulu var. Buraya, ileride olimpiyatlarda, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda başarılı olacakları sinyallerini veren gençler yatılı olarak alınıyor. Haftada 60 saat eğitim görüyorlar. Bu, spor ve okul eğitimini kapsıyor. Bir gelecek vadeden spor öğrencisinin aylık maliyeti 1.250 EURO. Bunun 650 EURO’ sunu o sporcunun ailesi ödüyor. Kalanı devlet tarafından karşılanıyor. Yani sistem temelde sağlam bir şekilde oturtulmuş, bir yandan da muhtelif sporculara geleceğin elit sporcularına mesleki eğitim de veriliyor. Spor yaşamları bittikten sonra, toplumla kaynaşabilip birer meslek sahibi olabilmeleri için.
Örneğin; Almanya’da bir polis memurunun komiserliğe terfi etmesi için 3.5 sene eğitim alması gerekiyor. Eğer bir elit sporcu polis olmak istiyorsa, bu komiserlik eğitiminin süresi 5 yıla çıkıyor, bir yandan sporunu yaparken, bir yandan da eğitimini tamamlıyor ve spor yaşamı bittiğinde komiser olarak devletin ve toplumun hizmetinde oluyor. Öte yandan, olimpiyatlarda herhangi branşta şampiyon olan Alman sporcuya devlet ödül vermiyor. Alman Spor Vakfı isimli bir sivil toplum örgütü, altın madalyaya 30 bin, gümüş madalyaya 20 bin, bronz madalyaya ise 10 bin EURO ödül veriyor.
Bizdeki durum ise çok farklı. Yıllardır sporumuzun sistemli gelişmesi için çaba göstermediğimiz için, milli sporcu seviyesine gelmiş olanları teşvik etmek bakımından, devletimiz, olimpiyatlarda altın madalya kazanmış bir sporcuya yaklaşık 550 bin EURO ödül veriyor. Yani Almanya‘ da bir vakfın verdiği ödül 30 bin, bizde 550 bin. Son 2 senedir sistemi oturtmak için T.C. Başbakanlık Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın gösterdiği çabalara destek olmak herkesin görevidir. Bu çabalar ortaya konulurken, hiçbir komplekse kapılmadan, bizden daha ileri spor ülkelerinin sistemlerini yakından inceleyerek, oradan da örnekler almamız gerekir.