Yavuz Kocaömer

<#comment>     İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Vedat Bayram geçen hafta istifa ederek görevinden ayrıldı. İstifa etmeseydi, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nde deneyimlerinden "müze müdürü" olarak yararlanılacaktı! Bize göre doğrusunu yaptı. Başka türlü de davranmaya yapısı müsait değildi. Mert, delikanlı, deli dolu, düzgün çalışan bir insana da böylesi yakışırdı.
     İstanbul’un nüfusu, bir kısım Avrupa ülkesinden fazla. Böyle bir ilin Spor Müdürlüğü, bir çok Avrupa ülkesinin Spor Bakanlığına eşit.
     Hem siyasilerle iyi geçineceksin, beylerin bir dediğini iki etmeyeceksin, hem yıllarca sporu Protokol Tribünü’nden maç seyretmek zanneden Erol Çakır gibi bir vali ile çalışacaksın. Ve bunun yanı sıra, birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapacaksın, işadamlarına neredeyse yalvar yakar tesisler yaptıracaksın ve karşılığında "müze müdürlüğü" ne terfi ettirileceksin!
     Türkiye’de iş yapan insanların genelde kaderi ve sporun içinden yıllardır bir virüs gibi çıkmayan siyasetin ürünüdür bu.
     Bunda, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Genel Müdür

<#comment>     Türk sporu son 4 yıl içinde, kim ne derse desin batıdaki gelişmelere ayak uyduramadı. Hiç kimse "Benim dönemimde Süreyya Ayhan gibi bir Avrupa şampiyonu çıktı. Basketbol Milli Takımımız Avrupa ikincisi oldu. Futbol Milli Takımımız Dünya üçüncüsü oldu. Galatasaray UEFA şampiyonluğunu kazandı ve Süper Kupa’nın sahibi oldu" diye kendine pay çıkarmaya çalışmasın. Tüm ağır eleştirilere ve engellere rağmen Basketbol Federasyonu’nun başarısı her türlü engellemelere ve kişilerle uğraşma politikasından vazgeçilmemesine rağmen, Futbol Federasyonu’nun başarıları ve aynı şekilde Galatasaray’ın ülkemizin ismini tüm dünyaya duyurması, bu kuruluşların başkanları, yöneticileri, teknik adamları ve sporcularına ait başarılardır.
     Bakan olduktan sonra 11 ay süreyle Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nü vekaleten idare ettiren, o genel müdür vekilini işlerin yürümesi bakımından nasıl zor durumda bıraktığını anlamayan bir spor bakanının döneminde hep kişileri ön plana çıkararak, sistem üzerinde bir çalışma yapılmamasını hiç kimse unutmamalı.
     Sidney ve Akdeniz Olimpiyatları’nda alınan başarısız sonuçlardan sonra,

<#comment> Bedensel engelliler masa tenisi, ayakta ve tekerlekli sandalyeli olarak iki grupta oynanmaktadır. Her iki grupta da engel derecesi ve çeşitlerine göre beş ayrı kategoride yapılan masa tenisi sporu, ülkemizde ilk defa 10 - 11 Nisan 2000 yılında başlamıştır. Bu tarihte TESYEV, Almanya’dan getirdiği iki hocanın idaresinde, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda yaklaşık 21 kulübün temsilcisine, tekerlekli sandalye tenisine giriş kurslarını düzenlemiştir.
Daha sonra TESYEV, Almanya’dan 100 adet masa tenisi masası 400 adet raket 21.600 adet top getirerek, yer durumları müsait olan Bedensel Engelliler Spor Kulüpleri’ne dağıtarak, bu sporun yapılmaya başlanmasını sağlamıştır.
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu geçtiğimiz yıl çalışmalarını tamamlamış ve resmi olarak bu sporun Türkiye’de uygulanmasına karar vermiştir. Eski bir milli masa tenisçisi olan diş hekimi Engin Avcı’nın, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Yönetim Kurulu’na girmesiyle, gözle görülür ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu bağlamda, bedensel engelli masa tenisçilerimiz, bu yıl 19 - 29 Haziran tarihinde Zagrep’te yapılacak olan Avrupa Bedensel Engelliler Masa Tenisi şampiyonasına

<#comment> Seçimlerden hemen sonra, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin başarılı sporculara ödül töreni sırasında, Başbakan Abdullah Gül’e altın spor ödülü vermişti.
Daha önce de yazdığımız gibi, Başbakan Gül de "Hiçbir şey yapmadan ilk defa bir ödül alıyorum. Bu ödül yapacaklarımın karşılığında verilmiş olsa gerek" demiş idi.
O zaman da, siyasilerle arasını iyi tutup , etliye - sütlüye karışmayan, dolayısıyla da hizmet yapmak yerine, koltuğunu sağlamlaştırmak konusunda dört yıl çaba veren Kemal Mutlu’nun, kafasından bu fikrin çıktığını belirtmiş idik. Anlaşılan Kemal Mutlu, genel müdürlüğü bırakırken de aynı alışkanlığına devam etmiş. Nitekim, devir teslim töreninde yeni müdür Mehmet Atalay’a da bir altın spor ödülünün verildiği fotoğraflarla birlikte gazetelerde çıktı.
Hiçbir şey yapmayan insana ödül verilmesi, belki de dünyada ilk defa ülkemizde yapılıyor. Yalnız bu ödülü verenler değil, alanların da üzerinde dikkatle düşünmesi lazım. İçlerinden bir tanesi çıkıp da "Ben ne yaptım da bu ödülü hakettim? Lütfen bunu ileride vermek üzere muhafaza ediniz" deseydi, belki bundan sonra böyle anlamsız ve hak edilmemiş ödüller tarihe karışırdı.

<#comment> Geçen hafta Hamburg’da yapılan Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonası’nın ilk maçı, Almanya ile Türkiye arasındaydı. Alman Tekerlekli Sandalye Federasyon Başkanı Ulf Mehrens’la güzel bir dostluğumuz var. Her zaman söylediğimiz gibi kendisi, Türkiye’deki tekerlekli sandalye sporlarının da önemli destekçilerinden bir tanesi. Ancak, geçen yıl Frankfurt’ta yapılan 22 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda, Alman takımını gençlerimizin yenmesine de oldukça üzülmüştü.
Maça, trafik sorunundan dolayı yetişemedim. Karşılaşmadan hemen sonra telefonuma bir mesaj geldi: "Kazandık." Belli ki Almanlar, bizim ilk defa bir araya getirdiğimiz, hiçbir deneyimi olmayan basketbolcu kızlarımızı yenmekten çok sevinmişler. Şampiyona beklediğimiz gibi geçti. Kızlarımız ellerinden geleni yaptılar. Ama, bugüne kadar takım olarak ilk defa bu şampiyonada bir araya geldiklerini düşünürsek, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde erkekler takımında oynayan bu kızlarımızın, toplam 15 - 20 günlük kampla böyle bir şampiyonaya hazırlanması sonucu, kazandıkları deneyim her şeyin üstündedir. Nitekim, turnuva sırasında görüştüğümüz Avrupalı otoriteler, "Çok gelecek vaadeden genç bir takımınız var. Birkaç sene sonra bu

<#comment> * İstanbul Olimpiyatları görkemli bir törenle açıldı. Olimpiyat meşalesine gaz verilmesi unutulduğu için yaşanan bir buçuk saatlik gecikme süresinde, Gülben Ergen’le Pınar Eliçe dönüşümlü olarak konser verdi. Uygur Kardeşler’in esprileriyle süslenen konseri sonrasında çeşitli kafilelerden 459 sporcu Türkiye’yi terk etti!
* Olimpiyat meşalesi yakıldı fakat aniden çıkan lodos sonucu söndü. Meteoroloji yetkilileri ile spordan sorumlu devlet bakanı, canlı yayında birbirlerini şerefsizlikle suçladılar. Olimpiyat meşalesinin yerine, geçici olarak camekan içinde mangal ateşi konuldu!
* Olimpiyatların ilk altın madalyasını atıcılık dalında Porto Riko kazandı. Ödül töreninde Porto Riko’nun ulusal marşı bulunamadı; bu açığı kapatmak amacıyla Sezen Cumhur Önal mikrofona ıslıkla " Portofino"yu çaldı.
* Olimpiyat Köyü’ne kaçak olarak girip, sporcular için yapılan evlere yerleşen 82 aile, olimpiyat jandarması tarafından zor kullanılarak çıkartıldı. Memduh Papatya isimli yurttaş, jandarmalara saatlerce direndikten sonra, iki Polonyalı güllecinin yardımıyla etkisiz hale getirildi!
* Olimpiyat Köyü içindeki minik caminin mahyasına "Yaşasın Olimpiyat" yazdırılması din

<#comment> 26 Şubat - 2 Mart tarihleri arasında Hamburg’da Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası yapılacak. Bayan Milli Takımımız’ın yanısıra, Fransa, Almanya, İngiltere, Hollanda ve İspanya da bu şampiyonada yarışacak.
Ülkemizde henüz Tekerlekli Sandalye Bayanlar Ligi yok. Ancak kurallar gereği erkek basketbol takımlarında bayan oyuncu da oynatmak mümkün olduğu için, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun yaptığı araştırmada, 22 bayanımızın bu sporu yaptığı saptandı. Süratle organize olan Federasyon, Milli Takım seçmeleriyle birlikte, Bayan Milli Takımımız’ı bu şampiyonaya hazırlık kamplarına başladı.
Geçen yıl katıldığımız Avrupa 22 Yaş Altı Erkekler ve A Milli Takımlar B Kategorisi Şampiyonaları’nda Avrupa ikincisi olmamız, belki de bu şampiyonaya katılan takımları huzursuz edecek. Ancak, genç kızlarımız bu konuda henüz çok deneyimsiz ve maç eksiklikleri var. Buna rağmen bu şampiyona Bayan Milli Takımımız’ın deneyim kazanması ve önümüzdeki dönemdeki şampiyonalara hazırlanması bakımından büyük bir fırsat olacak. Ayrıca bu tip şampiyonalarda yapılan klasifikasyon değerlendirmeleri ile de bayanlarımız uluslararası sınıflandırma sertifikalarını da almış

<#comment> Bundan bir süre önce Beşiktaş Spor Kulübü’nden TESYEV olarak aldığımız bir davette, 100. yıl etkinlikleri Organizasyon Komitesi Başkanı Mete Düren işbirliği teklifi yaptı. Beşiktaş’ın 100. yıl etkinliklerinde engelliler sporuna da önemli bir yer vermek. Tereddütsüz kabul ettik ve kurulan komite, bu yıl çeşitli engelli spor yarışmaları yapılmasının çalışmalarına başladı.
Bunlardan ilki; Haziran ayı başında İstanbul’da yapılacak olan TESYEV - BJK 100. Yıl Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası. Birinci ve ikinci liglerden davet edilecek dört takım, aynı zamanda Türkiye’nin de dört bir yanından katılım sağlayacak.
Daha sonra, yeni futbol sezonunun başlamasıyla birlikte Ağustos ayında yine TESYEV - BJK İşitme Engelliler 100. Yıl Futbol Kupası yapılacak. 8 takımın katılacağı şampiyonanın finali, eğer şartlar el verirse önümüzdeki sezon Beşiktaş’ın İstanbul’daki bir lig maçından önce yapılacak.
Sonbahar aylarında ise bu kez de TESYEV = BJK 100. Yıl Görme Engelliler Satranç Turnuvası İstanbul’da yapılacak.
Yalnız Beşiktaş Engelliler Spor Kulübünü maddi ve manevi destekleyerek, neredeyse bünyesi içine alan Beşiktaş Spor Kulübü böylece engelliler sporuna