Yavuz Kocaömer

<#comment> AK Parti hükümetinin kamuda yeniden yapılanma programı çerçevesinde spor teşkilatının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasının kararlaştırıldığını ve yeni düzenlemenin bir ay içinde uygulamaya başlayacağını geçen hafta gazete haberlerinden öğrendik.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanacak olan spor teşkilatı için, bir de Spordan Sorumlu Müsteşarlığın kurulacağı haberleri yüreklerimize su serpti. Çünkü çok ağır bir görev olan Milli Eğitim Bakanı’nın doğrudan sporla ilgilenmesi ve yönetmesi çok zor gözüküyordu. Ancak kurulacak olan bu müsteşarlık, bağlı olduğu bakanlığın diğer Milli Eğitim Müsteşarlığı ile koordineli çalışarak Türk sporunun bir anda önünün açılmasını sağlayacaktır.
Almanya’da spor, içişlerine bağlıdır. Bir ülkenin İçişleri Bakanlığı gibi ağır görevi yöneten bir kişinin, sporu yönlendirmesi söz konusu olmadığı için, İçişleri Bakanı senede sporla ilgili sadece birkaç toplantıda ortaya çıkar. Bunun dışında kurulmuş olan Federal Alman Spor Teşkilatı tüm federasyonların koordinasyonunu sağlar. Bu arada bu federasyonların hepsinin özerk olduğu, bütçelerini İçişleri Bakanlığı’ndan alıp özerk bir şekilde çalıştıklarını ve Federal Alman Spor Teşkilatı’nın

<#comment> Bundan 6-7 sene önce Almanya’da ilk Goalball maçını seyrettiğimde, yanımda oturan Alman Görme Engelliler Spor Federasyonu Genel Sekreteri’ne, "Bu sporcunun gözleri görüyor galiba" gibi aptalca bir soru sormuştum. Bunun nedeni ise, gözlerinde siyah gözlükler veya bantlar bulunan sporcuların topun atıldığı yeri sanki görürcesine, bilerek onu kurtarma çabaları idi. Oysa gerçekte durum farklı idi. Goalball, içinde çıngırak bulunan basketbol topu büyüklüğünde bir topla oynanan ve körler tarafından yapılan bir spor dalı.
Kapalı spor salonunda, voleybol sahası büyüklüğünde bir sahada oynanıyor. Her iki taraftaki çizgiler kale çizgisi olarak kabul ediliyor ve 1.30 metre yüksekliğinde, takımlar üçer kişilik. Her takım sadece kendi yarı sahasında hareket etme hakkına sahip, rakip takımın yarı sahasına geçmek yasak. Her kalenin önünde bulunan, elle hissedilebilecek çizgiler oyuncuların kendilerini yönlendirmesine yardımcı oluyor. Amaç, aralarında pas yaparak da topu karşı tarafa göndermek. O sırada karşı takımın oyuncuları ise, tüm vücutlarını kullanarak topun çizgiyi geçmesini önlemek zorundalar. Kendi üzerlerine gelen topu savunan oyuncular, sadece akustik sesleri alarak

<#comment> Bir süre önce Gençlik ve Spor Genel MüdürlüğüÔnün teşkilat, görevleri hakkındaki kanunun değiştirilmesi sırasında yapılan bir ilave ile sadece uluslararası resmi spor organizasyonları ve genel müdürlükçe uygun görülen spor tesisleri için yapılacak ayni veya nakdi harcamaların gelir vergisi ve kurumlar vergisi kanunlarına göre gider sayılabileceği yasalaşmıştı.
Basınımızda ve Spor Bakanlığı tarafından sponsorluk yasası diye adlandırılan bu ilave madde, Türk sporunun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Özellikle Engelliler Spor Federasyonları ve bu federasyonlara bağlı kulüpler sponsor bulmakta zorlanmaktadırlar. Aşağıdaki önerimiz bir taraftan bu federasyonlara destek olurken, öte yandan da hep üzerinde konuşulan federasyonların özerkliğe kavuşması konusunda bir deneyim sağlayabilir.
İşitme, görme, bedensel ve zihinsel engelli spor federasyonları ile bunlara bağlı kulüplerin organize edeceği, ulusal ve uluslararası yarışmalarda bağlı kulüplerin forma reklamı, malzeme ve diğer maddi ihtiyaçlarını karşılama konusundaki elde edilecek gelirleri sağlayacak olan kurum ve kuruluşlar bu harcamalarını gelir ve kurumlar vergisi yasalarının ilgili maddelerine göre

<#comment> Aralık ayı içinde Milli Paralimpik Komitesi’nin ilk genel kurulu yapılarak başkanlığına, aynı zamanda Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığını yürüten Asaf Avcı getirildi. Daha önce de belirttiğimiz gibi, seçimlere aday olarak katılmadık. Bunun üzerine Yönetim Kurulu aday listesinde bulunan engelli kuruculardan Dr.Taner Tula ve Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü Başkanı Erdem M.Göksel de adaylıktan çekildi. Salonda bulunanların bazıları konunun kişisel bir yaklaşım olduğunu öne sürdüler. Oysa o engelli temsilcilerin amacı, bu komitenin kuruluşundan beri huzursuzluk çıkaran, sistem yerine kişilerle uğraşmayı alışkanlık haline getirmiş, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yetkililerine karşı gösterilen bir tepkiydi.
Şimdi Milli Paralimpik Komitemiz, böylece dünyada bir ilke imza atmış oldu. Yani yönetim kurulunda tek bir engelli birisi bulunmayan Milli Paralimpik Komitesi olma unvanına kavuştuk. Bu tip komiteler veya sivil toplum örgütleri kurulduğunda, bazı kişiler o günkü görevleri dolayısıyla kurucu üye oldular. O görevleri sona erdikten sonra, bir daha genellikle bu kuruluşlarla ilgilerini keserler. Bu kötü niyetli bir davranış değil, ancak ülkemizde sıkça rastlanan

<#comment> Daha önce bu sütunlarda Avrupa Tekerlekli Sandalye B Grubu Basketbol Şampiyonası’nın Çek Cumhuriyeti’nin Brno kentinde 3-5 Ocak tarihlerinde yapılacağını yazmıştık.
Brno’ya geldiğimizde ilk maçımıza çıkmadan teknik kadromuzda ve Federasyon Başkanı Demirhan Şerefhan’la yaptığımız görüşmelerde heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Hele takımın teknik sorumlularından Serhan Kartal’ın ne zaman düşüp bayılacağını düşünürken, ilk maçımız için sahaya çıktık. Karşımızda ev sahibi Çek Cumhuriyeti vardı.
Daha önceki 22 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda olduğu gibi o zaman Almanlar, bu sefer de Çekler ev sahibi olarak ilk maçlarını Türk Milli Takımı’na karşı oynuyorlardı. Bunun bir nedeni de averaj takımı olarak gördükleri Türkiye’yi yenip, turnuvaya iyi bir başlangıç yapma istediğinden kaynaklanıyordu. Almanlar’da olduğu gibi, bu kez de Çek Cumhuriyeti bu sevinci yaşayamadı. Tüm heyecanına rağmen Milli Takımımız Çekleri sahadan sildi.
Aynı gün akşam yapılan ikinci maçta, Avusturya Milli Takımı’nın sadece ismi vardı. Millilerimiz 79- 41 gibi bir skorla sahadan galip ayrılırken Avusturyalıların şaşkınlığı yüzlerinden okunuyordu.
3 Ocak günü gruptaki son maçımızı

<#comment>25 - 27 Aralık’ta Antalya’da TSYD’nin organize ettiği Medya - Olimpizm ve Futbol Semineri yapıldı. 7 oturum şeklinde yürütülen seminerde, "Zirveye giden yol" başlığı altında futbol ve futbolda yeni yapılanmalar, kadınımız sporun neresinde, pistler de renklenecek, 12 Dev Adam’ın dönüşü, bir barış köprüsü olarak spor, kimliğimiz ve yarınımız bölümleri tartışıldı.
Gözlerimiz boşuna 8. oturum olarak engelliler ve sporu aradı. Oysa TSYD Başkanı Onur Belge, grup olarak beğendiğimiz bir başkandı. Ve kendisinin de engelliler sporu konusundaki hassasiyetimizi ve bu sporun önemini bildiğini düşünüyorduk. Yalnız o mu? Zaman zaman da olsa engelliler sporuna destek veren Deniz Gökçe de unuttu. Geçen sene Zihinsel Engelliler Olimpiyatı’nın açılışına davetimiz üzerine birlikte gittiğimiz ve üç gün sonraki finallerde yeniden karşılaştığımız Sevgili Togay Ağabey (Bayatlı) kendisine "Biz işte insanı böyle zehirler buralara getiririz" dediğimizde; cevaben "Yavuzcuğum, zehirlemek ne demek, sen bizi temizliyorsun" dememiş miydi ?
Engelliler sporuna Fanatik ve Milliyet’te üç yıldır destek veren, hiçbir isteğimizi geri çevirmeyen Sevgili Necil Ülgen’in de mi hiç aklına gelmedi?

<#comment>Tekerlekli Sandalye Avrupa Şampiyonası yeni yılın ilk günlerinde Çek Cumhuriyeti’nin Brno kentinde yapılacak. Milli Takımımız ilk maçını 2 Ocak günü Çek Cumhuriyeti’ne karşı yapacak ve aynı gün akşam saatlerinde Avusturya ile oynayacak. Gruptaki son maçımızı ise bir gün sonra Finlandiya ile oynayacağız.
Tekerlekli sandalye basketbolu ülkemizde süratle gelişiyor. Ancak buna rağmen gerek gurubumuz, gerek diğer guruptaki Hırvatistan, Slovenya, Bosna Hersek ve Polonya takımları da son derece iddialılar.
Bu şampiyonada ilk dörde giren takımlar , Haziran ayında İtalya’nın Sassari kentinde yapılacak Avrupa "A" klasmanı şampiyonasına katılacak. Genç bir kadroya sahip Milli Takımımızın bu turnuvadan başarılı olarak döneceğinden şüphe etmiyoruz. Bu sporun daha da ileri gidebilmesi için önümüzdeki dönemde Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu’nun kurulması ve bu konudaki çalışmaların daha konsantre bir şekilde yapılması gereği de yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Ayrıca antrenör yetiştirme seminerleri yabancı hocaların önderliğinde sıkça yapılmalı diye düşünmekteyiz. Böylece bu spor dalının hem daha sağlıklı gelişmesi sağlanacak hem de geleceği güvence altına

<#comment>Bu hafta sizlere internette yayın yapan üç spor sitesi ile ilgili kısa bilgiler vereceğiz.

www.ajansspor.com
Türkiye’nin önemli spor sitelerinden biri. Zengin içeriği ve tasarımı ile hemen göze çarpıyor. Yalnız futbolu değil, tüm sporları kucaklamış durumda. Aklınıza gelebilecek her spor dalıyla ilgili en son bilgileri bulabiliyorsunuz. Avrupa ve dünyadaki gelişmeleri anında izlemeniz mümkün. Yalnız üç büyüklerin değil, neredeyse tüm birinci lig kulüplerinin yazarlarına yer veriliyor. Bir de üye olursanız, sabahları kalktığınızda, mailboxunuzda günün önemli spor olayları ve yorumlarını bir arada görmeniz mümkün.

www.sporline.com