Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen hafta Hamburg’da yapılan Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonası’nın ilk maçı, Almanya ile Türkiye arasındaydı. Alman Tekerlekli Sandalye Federasyon Başkanı Ulf Mehrens’la güzel bir dostluğumuz var. Her zaman söylediğimiz gibi kendisi, Türkiye’deki tekerlekli sandalye sporlarının da önemli destekçilerinden bir tanesi. Ancak, geçen yıl Frankfurt’ta yapılan 22 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda, Alman takımını gençlerimizin yenmesine de oldukça üzülmüştü.
Maça, trafik sorunundan dolayı yetişemedim. Karşılaşmadan hemen sonra telefonuma bir mesaj geldi: "Kazandık." Belli ki Almanlar, bizim ilk defa bir araya getirdiğimiz, hiçbir deneyimi olmayan basketbolcu kızlarımızı yenmekten çok sevinmişler. Şampiyona beklediğimiz gibi geçti. Kızlarımız ellerinden geleni yaptılar. Ama, bugüne kadar takım olarak ilk defa bu şampiyonada bir araya geldiklerini düşünürsek, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde erkekler takımında oynayan bu kızlarımızın, toplam 15 - 20 günlük kampla böyle bir şampiyonaya hazırlanması sonucu, kazandıkları deneyim her şeyin üstündedir. Nitekim, turnuva sırasında görüştüğümüz Avrupalı otoriteler, "Çok gelecek vaadeden genç bir takımınız var. Birkaç sene sonra bu kızlarla başa çıkmak çok zor olur" sözlerini birkaç defa tekrarladılar. En güzelini ise Alman Milli Takım Sorumlusu Ann - Kathrin Gesellnsetter söyledi: "Kızlarınız işlenmemiş bir elmas. Birkaç yıl sonra dünyada söz sahibi olacakları kesin."
Önemli olan, tartışmaları, sürtüşmeleri, kişisel çıkarları bir yana bırakıp, bu genç Bayan Milli Basketbol Takımı’na sahip çıkmaktır. Ülkemiz, bu sporlarda yeni yeni sesini duyurmaya başlamış ve düzgün bir yoldadır. Ama hiç kimse bu elde edilen başarıların, gelişmelerin, kendine ait olduğunu düşünüp, huzursuzluk yaratmasın. "Ben" yerine "Biz" demeyi öğrendiğimiz gün çok daha başarılı olacağımız da kesin.