Gün akıllı olma günü.
Bundan kastım, aklını başına almak değil. Dünyaya bundan böyle hakim olan herşeyin akıllı (smart) olacak olması ve buna uyma gerekliliği. Yani bahsettiğim akıllı büyüme, akıllı kalkınma, akıllı şehirleşme vs... Dünyanın sürdürülebilir olması, yani yeryüzündeki yaşamın devam edebilmesi için oluştu tüm bu “akıllı trendler”. Malum birkaç yıldır da her şeye damga vurmaya başladılar. Ama asıl bu hafta öyle birşey oldu ki dünyada “akıllı” olanın yol alacağı, olmayanın geride kalacağı artık iyice ortaya çıktı.
Yeni merkez
Güneydoğu Asya’nın yeni finans-ekonomi-ticaret-teknoloji merkezi haline gelen ve bu yüzden de “Yeni Hong Kong” denilen Çin’in Şenzen kenti, dünyaya işte bu mesajı verdi geçtiğimiz hafta. Şöyle ki:
Çin’in tarihinde ilk özel ekonomik statü verdiği şehir olan Şenzen, bu hafta 40. yılını kutladı. Çin devleti de bunun şerefine büyük bir kutlama yaptı ve Devlet Başkanı Şi Cinping, kente gidip tam anlamıyla güç gösterisinde bulundu Neden mi? Çünkü burası zaten Çin’in 1970’lerin sonlarından itibaren yaptığı reformların, dışa açılmasının, modernleşmesinin, kalkınmasının, kısacası yükselişinin sembolü. O nedenle çok önemli.
Aslında ülkenin özel ekonomik bölgelerinin hikâyesi 40 yıl önce, Ağustos 1980’de başlamıştı. İlk adım olarak Şenzen’den başlayarak üç şehirde daha “özel ekonomik bölge” kurulmuştu. Şenzen Özel Ekonomik Bölgesi’nin açılmasıyla birlikte de Çin bir anda bir dizi ilki hayata geçirmişti. Mesela 1987’de ilk defa burada kamu arazileri özel amaçlara hizmet için ihaleye sunulmuştu.
İşte bu tip ekonomik ayrıcalıklar vererek Çin bu balıkçı kasabasını bir anda kalkındırdı. Düşünün, sadece 40 yılda burası bir kasabadan Çin’in Silikon Vadisi’ne dönüştü. Bugün Şenzen sadece Çin’in değil, tüm Güneydoğu Asya’nın da yeni finans ve teknoloji merkezi olma yolunda! “Kısacası, Şenzen Çin’in hem geçmişinin hem geleceğinin sembolü” diye özetliyor bu durumu, Asya uzmanı ve Atlı Global’in Başkanı Dr. Altay Atlı.
***
Elbette bunda, şehrin bulunduğu sınırın hemen karşısında Hong Kong’un olması da büyük rol oynuyor. Zira Asya’nın finans merkezi olagelmiş olan Hong Kong, asıl gücünü kaybetti. Geçtiğimiz mayıs ayında ABD Hong Kong’a tanıdığı “özel statüyü” kaldırınca (yönetimin Çin hükümetine yeni güçler veren ulusal güvenlik yasasını kabul etmesi üzerine); sadece Amerikan değil dünyanın önde gelen tüm şirketleri buradan çekilmeye başladı.
Akıllı kalkın
Ama ABD böyle yaparak Çin’in ekmeğine yağ sürmüş oldu. Zira ABD başta olmak üzere Batı dünyası ile Hong Kong’da güç mücadelesi veren Çin, burada ABD’nin eli zayıflayınca... Hemen harekete geçti ve Şenzen’e daha fazla ekonomik ayrıcalık vererek burayı kısa zamanda daha da cazip bir merkez haline getirdi. İşte Şenzen bölgesinin 40. yaş günü geçen hafta tam bunların üzerine denk geldi. Elbette Jinping de fırsatı değerlendirdi ve buraya gidip tüm dünyaya Şenzen’in 5 yıllık özel kalkınma planını cümle âleme ilan etti.
İşin can alıcı yeri de işte tam da burası! Çünkü burada olan biten sadece “Çin ABD’ye karşı çok önemli bir hamle yaptı, liderliği elinden alıyor” falan değil. Bu çok dar bir okuma olur. Asıl olan ve işin can alıcı noktası, Çin’in bunu nasıl yapacağı. Zira Jinping Şenzen’i tamamen “yeşil” kalkındıracağını ve dünyanın “yeşil merkezi” yapacağını duyurdu. Bugün dünyanın en gözde finans merkezi ve alternatif Silikon Vadisi olma yolunda hızla ilerleyen şehir, asıl olarak “sürdürülebilirlik” alanında yerkürede bir ilke imza atmak üzere.
***
Zaten 2017’de Cinping burada toplu taşıma araçlarının ve taksilerin tamamını elektrikli araçlarla değiştirerek bunun işaretini vermişti. Ki böylelikle şehirdeki karbon dioksit salınımı yarı yarıya düşmüştü. Kamyonlar ve özel araçlar da dâhil olmak üzere yönetim şehirdeki tüm araçların yüzde 35’ini elektrikli hale getirmeyi başardı bile.
İşte bu “vatandaş-odaklı şehirleşme planlama” şehirde ta 2000’de hayata geçirilmişti. Kentin süper hızlı gelişmesi karşısında şehir planlamacılar, bu gidişatın aniden durdurulması gerektiğini söyleyince... Pekin yönetimi sözlerini dinledi ve o andan itibaren yapılan tüm binalar sürdürülebilir olarak inşa edildi. Şehirde çok daha geniş yeşil alanlar oluşturuldu. Şimdi açıklanan 5 yıllık kalkınma planı da tamamen “sürdürülebilir”.
***
Cinping eylül ayındaki Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul zirvesindeki konuşmasında “yeşil büyüme” ve sürdürülebilirlik alanında dünyaya öncülük etmek istediğinin sinyalini zaten vermişti. Hep yazıyorum: Lider, o zamanın değerlerini taşıyan, simgeleyen ve öne çıkarandır. Bugün dünyada oluşan yeni değerler bütününü herhalde en iyi bu eski balıkçı kasabası simgeliyor ve bu değerlerin liderliğini de belli ki Çin ele alıyor.
Bir balıkçı kasabasının bu kadar kısa sürede hem finasın, hem yeşilin simgesi haline gelebilmesi, tüm dünya için çok ilham verici bir hikâye. İnsan Türkiye’nin muazzam potansiyelini düşününce, “yeşil” kararlar alınsa nerelere gelinebileceğini hayal etmeden edemiyor.