Verda Özer

Verda Özer

verdaozer@gmail.com

Tüm Yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta ABD’ye yaptığı ziyareti izleyenler, sadece iki konuya takıldılar: Erdoğan Başkan Trump’la görüşecek mi? Güvenli bölge konusunda anlaşma çıkacak mı? Özellikle bu 2. başlık, Erdoğan tam da New York seyahatinden önce “Türkiye’nin talepleri karşılanmazsa Suriye’ye tek taraflı operasyon yaparız” dediği için öne çıktı.

Oysaki bu ABD ziyaretinin “manşeti” her ikisi de olmadı. Hem Türk hem Amerikan tarafında diğer tüm gündem maddelerini geride bırakan başlık, ticaret oldu. “Bu kadar güvenlik meselesi varken neden ticaret?” diyeceksiniz. İşte tam da bu kadar güvenlik meselesi olduğu için, ticaret.

Haberin Devamı

Öncelikle: Tam da 74. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun yapıldığı esnada Trump hakkında azil soruşturması başlatılması, Erdoğan’la ikili görüşme ihtimaline sekte vurdu. Dolayısıyla, Suriye konusunda da bir gelişme kaydedilemedi. Ama zaten görüşme olsaydı da yıllardır bir türlü aşılamayan -güvenli bölge dahil- sorunlu konularda yol alınabilir miydi, orası muamma. Erdoğan’ın BM kürsüsünden gösterdiği bölünmüş Suriye haritası da buna yönelik bir haykırıştı adeta.

100 milyar $ hedefi

Ancak tüm bu sorunlara rağmen ve tam da tüm bu sorunlardan dolayı, ziyarette öne çıkan başlık ticaret oldu. Hem de 4 günlük seyahatin her merhalesinde.
İkinci günün akşamında Türkiye-ABD İş Konseyi’nin (TAİK) düzenlediği “10. Türkiye Yatırım Konferansı Galası”ndan önce bizimle buluşan TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, işte bu ticaret başlığını “Tahmin edildiğinden çok daha önemli” diyerek vurguladı.

“Bir ülkeyle ticaret hacminiz 20 milyar dolar ise (Türkiye-ABD arasında olduğu gibi), ilişkileriniz kolayca bozulabilir. Ama 100 milyar dolar olsa, ilişkinize kolay kolay zarar gelmez. ‘Vazgeçilmez dostlar’ listesine girersiniz. Oysaki 20 milyar dolar, ABD için vazgeçilebilir rakamdır” diye devam etti.

Aynı mesajı yatırım galasında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan verdikten sonra, sıra ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’a geldi. “Türk iş dünyasıyla ortaklık yapmaya çok istekli olduğumuzu söylemek istiyorum” diyerek 100 milyar hedefinin altını defalarca çizdi. Hem de Türkiye’nin ve ABD’nin tüm büyük şirketlerinin yöneticilerinin bulunduğu salonda.

Haberin Devamı

Hakeza aynı Ross bu ayın başında Ankara’ya gelip tam 5 gününü Türk iş dünyası temsilcileriyle geçirdi. Yalçındağ’ın aktardığına göre bu esnada, “100 milyar dolar hedefi için Trump’tan talimat aldım. Zaman kaybetmeyin” diyerek bizzat Trump’ın bu hedefin arkasında olduğunu gösterdi.

Asıl mesele Çin

Peki bu, hem ticari hem siyasi olarak mümkün mü? Mümkün.

Önce ticari kısımdan başlayalım. Bu rakamın yakalanması için, iki ülkenin başlangıç için belirlediği 7 ana sektörde gümrük vergilerinin indirilmesi/kaldırılması gerekiyor. İşin arka planında ise şu var: Trump bu ticaret hedefini asıl olarak Çin’i zayıflatmak istediği için önemsiyor. Zira resmen gümbür gümbür gelen Çin, ABD Başkanı’nın ödünü patlatıyor.

Hakeza galanın yapıldığı gün Başkan’ın BM kürsüsünden yaptığı konuşmada ana gündemi Çin’di. Tüm stratejisini Pekin’in önünü kesmek üzere kurguluyor. Türkiye de hem büyük pazarıyla, hem de ve daha önemlisi Çin’in Tek Kuşak-Tek Yol projesinin en önemli stratejik ayaklarından biri olarak, Trump’ın gözbebeklerinden.

Haberin Devamı

Dolayısıyla, vergiler konusunda Trump’ın aşama aşama gerekeni yapması bekleniyor.

İkinci engel olarak ise insanın aklına siyaset geliyor. Oysaki nasıl İsrail’le aradaki derin krize rağmen ticaret hacmi artmaya devam ediyorsa, aynı trend ABD ile de yakalanabilir. Unutmayın ki ikili ilişkilerde artık devletler kadar özel sektör de rol oynuyor. Daha önce de yazdığım gibi, mesela Patriot krizinde ABD savunma sanayii (askeri-endüstriyel kompleksi) Trump’ın kendisinden bile daha etkili.

Kısacası, Türkiye ile ABD arasında yeni bir hikâye yazılıyor. Eğer ki bu hedef tutturulursa ve Türkiye ABD’nin 100 milyar dolar ticareti olan 7 ülke arasına girerse, ilişkilerin üzerine oturduğu zemin değişir.

Ezcümle, “Önce siyasete rağmen ticaret. Sonra ticaret sayesinde siyaset” diye özetleyebiliriz mevzuyu.