Sağlıkta Psikonöroimmünoloji Yaklaşımı
Klasik tıptan farklı olarak gelişim gösteren psikonöroimmünoloji, bireyleri bütüncül olarak inceleyen ve süreç eğilimli bir yaklaşımdır. Kişide mevcut probleme yönelik semptomların azaltılabilmesi ya da ortadan kaldırılabilmesi için hastalığın gelişim evrelerinin önemini ortaya koyar. Kişi merkezli yaklaşımlara somut olarak katkı sağlayan, psikolojik süreçlerin immün sistem üzerindeki etkisini ortaya koymayı hedefleyen ve buna göre terapi süreci belirleyen yaklaşımdır. Bu terapi süreçlerinin top down yaklaşıma uygun düştüğünü söyleyebiliriz. İnsan psikolojik yönelimleriyle ve fizyolojik belirtileriyle bir bütündür. Parçalardan oluşan bu bütünü, bir semptoma bağlı kalarak zincirleyenlerinden ayrı tutmak, sağlığı geliştirmek açısından gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır. Son zamanlarda tıbbın yönelim gösterdiği kısım budur. Holistik ve multidisipliner yaklaşımları içerisinde barındırmayan tedavi yöntemleri ile kıyaslandığında psikonöroimmünoloji yaklaşımlarının başarı şansı daha yüksektir.
Parçaların Birleştiği Bilim Dalı: Psikonöroimmünoloji
Kelime anlamında da açıklandığı klinik psikonöroimmünolog; psikolojik süreç, nörolojik
Psikonöroimmünoloji; zihinsel rahatlama sonucu (stresin azaltılması ve ortadan kaldırılması) sonucunda bedensel bir takım sorunların üstesinden gelinmesi esasına dayanır. PNI bu doğrultuda uygulanan özel bir terapi yöntemidir. Tamamen kişiye özel olarak gerçekleştirilen PNI, tüm dünyada yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
PNI terapi pek çok farklı vakaa için uygulanabilir ancak temelde; sinir sistemi, sindirim sismtemi ve hormon dengeleri ve insan psikolojisi arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Rahatsızlığın başlangıcı, kronikleşme aşamaları, özetle serüveni üzerine tespitlerde bulunan PNI, başta stres olmak üzere, anksiyete, korkular, gerginlik, öfke patlamaları, kalp hızının ve kan basıncının artışı, terleme ve benzeri durumların fizyolojik olarak insanda oluşturduğu etkilere odaklanır ve olumsuzlukların kısmen ya da tamamen ortadan kaldırılması için çalışır.
Öte yandan PNI terapi yöntemi; bağışıklık sistemi organlarını donatan sinirlerin oluşturduğu fiziksel bağlantılar ve interlökinler, nörotransmitterler ile hormonları içeren moleküler bağlantıları esas alarak değerlendirmelerde bulunur.
PNI Terapinin Uygulama Alanları
PNİ Terapi, Oruç, Egzersiz ve Kilo
Fazla kilolardan kurtulmak ve fit bir görünüşe kavuşma arzusu kilo problemi yaşayan herkes için olduka önemli. Kilolarla mücadele problemi sadece fazla kilolu kişiler için değil bilim insanları için de üzerinde çalışılması gereken bir araştırma konusu. Egzersiz ve diyetlerin yanı sıra son dönemde hızla yayılan Intermittent Fasting ve PNI Terapi yöntemi önemli iki alternatifi oluşturuyor. Bu arada bir konuyu düzeltmekte fayda var ; PNİ terapi bir zayıflama metodu değil Dünyada bir çok tıp camiası tarafından kullanılan ve kanıt düzeyi yüksek bir terapi metodudur. Bağışıklık sistemini destekleyici bir beslenme, genetiğe uygun beslenme, evrimsel geçmişimize yönelik beslenme vs. sistemide denilebilir en sade şekliyle. Açılımını psikoloji, sinir sistemi ve immün dediğimiz bağışıklık sisteminin bütünlüğü oluşturur.
Fazla kilolarla mücadele konusunda araştırmalar yapan Dr. Michael Mosley’in The Fast Diet Book (Hızlı Diyet Kitabı) kitabı yayınlandığı ilk günden bugüne Intermittent Fasting(Aralıklı Oruç) yöntemi bu alandaki en etkin yöntemlerden biri olarak adından sıkça söz ettiriyor. Aslında Türkçe’ye aralıklı oruçşeklinde geçmiş olsa da yöntemin
Aerobik Egzersiz Vücudunuza Gerçekte Ne Yapıyor?
Artık herkesin ezberlediği bir gerçek var; sağlıklı ve uzun bir yaşam için vücudumuza iyi bakmamız şart. Bu da çok kapsamlı bir özen gerektiriyor. Sadece sağlıklı beslenmek, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, stresten kaçınmak yetmez; egzersizi de hayatımızın vazgeçilmezi yapmalıyız. Ancak egzersiz yapmak denilince kafalarda birçok farklı şey canlanıyor. Bu yazımızda sizlere aerobik egzersizden ve vücudunuza yaptığı faydalardan bahsedeceğiz. Aerobik egzersiz denilince anlaşılan birçok şeyin eksik olduğunu, gerçeklerin aslında bambaşka olduğunu göreceksiniz.
Aerobik Egzersiz Doğal Glutamin Takviyesi Yapmanızı Sağlar
Düzenli olarak egzersiz yapmaya başladığınızda vücudunuzdan hemen zayıflayıp incelmesini, yağları yakıp yerine kasları koymasını beklersiniz. Ama süreç gerçekte böyle işlemez. Egzersiz kilo vermek ya da sıkılaşmak, moda tabirle “fit görünmek” için yapılan bir şey değildir. Aerobik egzersiz yaptığınızda nefes alışverişinizden kas yapınıza, akciğerinizden kalbinize tüm vücudunuz ve organlarınızda birçok şey değişime uğrar.
Öncelikle aerobik egzersizin aslında ne olduğuna bakarak başlayalım. Aerobik
Vücudumuz bizimle hiç durmadan konuşur. Biz ise bu sürekli iletişimin farkına ender zamanlarda varırız. Sağlığımızla ilgili sürekli bize bilgi ileten bir ulak, bir nevi alarm sistemi işlevi gören bir sinyal vardır ki biz buna ağrı diyoruz. Bu ağrıların alarm vazifesini görmek için bazen vücudumuzda seyahate çıktıkları da olur. Ağrı hissetmek çoğunlukla “normal” bir durumdur. Ağrılarınızın vücudunuzda gezindiğini hissediyorsanız ağrıların size ilettiği mesaj birçok farklı bilgi içeriyor olabilir.
Vücudumuzun gezgin ulakları ağrılar, birçok sebepten kaynaklanıyor olabilir. Ama ondan önce tespiti doğru yapabilmemiz için ağrının Uluslararası Ağrı Teşkilatı Araştırmaları tarafından 1979 yılında yapılmış tanımına bakalım: "Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan bir duyudur".
Her şeyden önce ağrının kaynağını doğru tespit etmek gerekir. Herhangi bir yaralanma, kaza ya da ağır hastalık evresinde değilseniz gezici ağrılarınızın size ilettiği mesajları doğru okumak için gündelik rutinlerinize bakmanız yerinde olacaktır. Bir gün kolunuzda olan ağrı diğer gün bacaklarınızda
Hangi sıklıkla bilgisayar oyunu oynuyorsunuz ve gününüzün ne kadarını oyun oynamaya ayırıyorsunuz? Cevaplarınız her gün ve saatlerce ise Dünya Sağlık Örgütü sizi uyarıyor; akıl hastalığının sınırına gelmiş olabilirsiniz. Bu noktada oyun bağımlılıkları akıl sağlığını etkilemeyle birlikte; uzun süreli yanlış oturmalardan dolayı ortaya çıkan postür ( duruş ) bozuklukları da akıl sağlığı kadar önemlidir.
Hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama standardının belirlendiği Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, sağlık sektörü ve sağlık istatistikleri alanında dünya çapında kullanılan kodlama dizgesidir. Sınıflandırma belirli aralıklarla güncellenir ve sonuçlar Dünya Sağlık Örgütü’nce yayımlanır. En son 1990 yılında güncellenen rapor bu sene bir kez daha güncellenecek ve listede hepimizin hayatına bir şekilde temas etmiş olabilecek, görünüşte “masum” bir alışkanlık da yer alacak.
Çağımızın En Tehlikeli Bağımlılığı: Bilgisayar Oyunları
Teknoloji bağımlılığı çağımızın hastalığı. Hepimiz telefonumuzdan, internetin başından bir an ayrılsak zamanın gerisinde kalacakmışız gibi çılgın bir paranoyaya kapıldık. Her an dünyanın her yerindeki en ufak esintiden haberdar
Postür, iskelet sistemimizin doğru dizilişi yani vücudumuzun kol, bacak, boyun gibi unsurlarının birbirleriyle dengeli bir dizilim oluşturmasıdır. Halk dilinde “doğru dur”, “dik otur” gibi uyarılarla karşımıza gelen postur bozuklukları kamburluk ya da fıtığa dönüşmeden mutlaka bir fizyoterapist tarafından değerlendirilmelidir.
Duruşumuz, hakkımızda olumlu ya da olumsuz bir ilk izlenim oluşturmada görünüşümüz kadar önem taşır. Kamburlaşmış bir sırt, düşük omuzlar ve eğik bir boyun, karşı tarafa güvensiz bir insan izlenimi yaratacaktır. Dahası iskelet sistemimizin bu yanlış duruşu nefes alışımızdan ağrılara birçok konuda olumsuz sinyallere dönüşür. Postür yanlışlarından kurtulmak için holistik ( bütüncül ) yöntemler içeren bir fizyoterapi programı görmek en kalıcı çözümdür.
Bel ve boyun ağrılarımızı genelde fıtığa yormak gibi bir eğilimimiz olur ancak uzun süre masa başında kamburumuz çıkmış şekilde oturduğumuz, aşırı stres altında ezildiğimiz ya da yanlış yastık kullandığımız aklımıza gelmez. Oysa çözüm doğru duruş alışkanlığı edinmeye ve bilinçli egzersize bağlı. Tabii öncesinde bir fizyoterapiste görünmelisiniz.
Omurga Eğriliği Bütüncül Yaklaşımla Düzeltilebilir
Om
İkinci beyin ya da duygusal beyin olarak adlandırılan bağırsak, sindirim sistemimizin başlıca organı ve sindirim sistemimiz de vücudumuzun bağışıklık sisteminin en önemli belirleyicisi. Böyle olunca bağırsak floramızın önemi apaçık ortaya çıkıyor. Flora örtü demek, bağırsak florası da basitçe ifade edersek; bağırsaklarımızda yaşayan organizmaların oluşturduğu örtüdür. Sağlıklı bir vücut için beslenmenin önemi yadsınamaz. Son yıllarda artan bilinçlenme ile insanlar daha sağlıklı beslenmeye karşı eğilim göstermekte ama bu ne kadar yeterli henüz belirsiz. Sağlıklı bir birey olmak, dönem dönem gelen ve bir süre sonra kaybolan sağlıklı yaşam şevki ile değil, hayatımızın her anına yerleştireceğimiz tutarlı ve sürdürülebilir holistik yaklaşımla mümkündür.
Sağlık İçin İki Şart: Psikonöroimmünoloji ve Doğru Beslenme
Yeni bir metot olarak kendini kabul ettiren psikonöroimmünoloji, insan vücudunun sinir ve bağışıklık sistemi ile psikolojik süreçler arasındaki etkileşim üzerine çalışır. Holistik yaklaşımda beslenme ve psikonöröimmunoloji, ayrılmaz bir bütündür. Zayıf bağışıklık sisteminin ardında yatan sebepler için sadece yetersiz beslenmeye bakarsak hatayı bulmamız zorlaşır.