Hangi sıklıkla bilgisayar oyunu oynuyorsunuz ve gününüzün ne kadarını oyun oynamaya ayırıyorsunuz? Cevaplarınız her gün ve saatlerce ise Dünya Sağlık Örgütü sizi uyarıyor; akıl hastalığının sınırına gelmiş olabilirsiniz. Bu noktada oyun bağımlılıkları akıl sağlığını etkilemeyle birlikte; uzun süreli yanlış oturmalardan dolayı ortaya çıkan postür ( duruş ) bozuklukları da akıl sağlığı kadar önemlidir.
Hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama standardının belirlendiği Uluslararası Hastalık Sınıflandırması, sağlık sektörü ve sağlık istatistikleri alanında dünya çapında kullanılan kodlama dizgesidir. Sınıflandırma belirli aralıklarla güncellenir ve sonuçlar Dünya Sağlık Örgütü’nce yayımlanır. En son 1990 yılında güncellenen rapor bu sene bir kez daha güncellenecek ve listede hepimizin hayatına bir şekilde temas etmiş olabilecek, görünüşte “masum” bir alışkanlık da yer alacak.
Çağımızın En Tehlikeli Bağımlılığı: Bilgisayar Oyunları
Teknoloji bağımlılığı çağımızın hastalığı. Hepimiz telefonumuzdan, internetin başından bir an ayrılsak zamanın gerisinde kalacakmışız gibi çılgın bir paranoyaya kapıldık. Her an dünyanın her yerindeki en ufak esintiden haberdar olmak, bunları insanlarla paylaşmak isteğindeyiz. Bunlar işin sosyal medya arızaları. Birçoğumuzda belki daha da tehlikeli bir bağımlılık mevcut: Oyun bağımlılığı. Daha tehlikeli çünkü diğer sosyal medya bağımlılıkları gibi en azından dış çevreye kapanmayan, etkileşime açık bir yapısı yok. Aksine tamamen soyutlanılan, gerçeklikten koparıp oyun dünyası için kurulmuş alemlerde yaşatan, insanı saatlerce sağlıksız atıştırmalıklarla beslenip hareketsiz oturmaya teşvik eden bir sosyal durum bozukluğu. Aşırıya kaçan oyun oynama süreleri sadece zihinsel ve ruhsal açıdan bozulmalara yol açmıyor, ayrıca bedensel hareketleri minimuma indirerek birçok fiziksel probleme de zemin hazırlıyor. Yani sorun her zaman olduğu gibi holistik. Uzun saatler boyunca rahatsız pozisyonlarda, yanlış oturma şekilleriyle ekran başında kalan insanlarda postür (duruş) bozukluklarının oluşması kaçınılmaz. Bunun devamında da fıtık, kamburluk, kronik bel ağrıları, boyun düzleşmeleri vb. gibi hastalıklar var. Vücudumuz direği omurgamız. Ben bunu adeta ana trafo olarak adlandırıyorum. Vücudumuzunda bir elektrik sistemi olduğunu varsayarsak oyun bağımlılığından ötürü ortaya çıkan uzun süreli oturma omurgamızı yani ana trafoyu etkileyecek ve bir çok bozukluğun veya sebebi bulunamayan hastalıkların ortaya çıkması olağanlaşacaktır.
Bir klinik psikonöroimmünolok adayı ve öğrencisi olarak değerlendirdiğinde ise oyun bağımlıklıkları oluşan mekanik ve fizyolojik bozukluklarla bilrlikte aslında hiç masum değil ve sonu ölümle bile sonuçlanabilecek tehlikeli bir yolculuk.
Geçtiğimiz aylarda yazılı ve görsel basında sık sık karşımıza çıkan Mavi Balina haberlerini görmüşsünüzdür. Emirlerin sorgusuzca uygulanmasıyla ilerleyen sözde oyun, son emirle birlikte çocukları intihara sürüklüyordu. Ancak oyun bağımlılığının kötü etkilerini görmek bazen Mavi Balina örneğindeki kadar açık olmuyor maalesef. Uzun süreli masa başı oturmaların oyun gibi ruhsal bağlılıklarla seyretmesinin altında yatan gizli tehlikenin bozulan postür ( duruş ) bozukluklarıyla birlikte ileri yaşlarda oluşacabilecek bir çok hastalığın kapısını araladığını asla unutmayın.