Özgüven ve gövde gösterisi

3 Kasım 2020

Fenerbahçe golü 52. Dakikada yedikten sonra Antalyaspor kalesine yoğunlaştırdığı ataklara bakalım.

Dakika 56; sol kanattan gelen köşe vuruşuna Tisserand müthiş bir kafa vuruşu yapıyor, az farkla dışarı çıkıyor.

57. dakikada Caner korner kullanıyor, top Samatta’nın kafasıyla buluşuyor ve üstten kaçıyor.

58. dakikada yine Caner’in ortasına Pelkas kafayı vuruyor, önce direk sonra da top kalecinin kucağına düşüyor.

60. dakikada bu sefer Gustavo çok sert bir şut çekiyor, top direkte patlıyor.

Ve 62. Dakika geliyor; Erol Bulut oyunu durduruyor, iki oyuncu değişiklik hakkını kullanıyor.

Sosa ve Pelkas çıkıyor, yerlerine Perotti ve Cisse giriyor.

Bu soruyu bugün sormak gerekiyor; neden değişiklik ihtiyacı duydu Erol Bulut?

Yazının Devamı

Erol Bulut etkisi

26 Ekim 2020

Fenerbahçe bir büyük maçtan fazlasını kazandı.

Evet, Fenerbahçe’nin sahasında çok uzun yıllardır Trabzonspor’a yenilmeme gibi bir serisi var ama geride kalan 4 sezondur yenemiyordu da ve buralarda kaybettiği puanlar şampiyonluk yarışlarında etkili oluyordu.

Büyük maçları kazanamayan takım görüntüsü oyuncular üzerinde baskı oluşturması muhtemel bir sonuçtu.

Bunu kırmış oldu.

Diğer taraftan Fenerbahçe’nin sahasındaki maçları kayıpsız geçmesi gerekiyor; rakip kim olursa olsun.

Bunların üzerine bir de kazanma alışkanlığına sahip takım olgusu eklendiğinde sanırım üç etki tamamlanmış oluyor.

Karşılaşma sonunda futbolcuların yüzlerinden okunan ifade tam da buydu işte.

Maçı çevirebileceklerine duyulan özgüven...

Yazının Devamı

İzmir'de değerli 3 puan

19 Ekim 2020

Zor sayılacak bir İzmir deplasmanından Fenerbahçe 3 puan ile dönmeyi başardı, diyebiliriz.

Göztepe zor ve güçlü bir rakip, sezon içinde bu galibiyetin ne kadar önemli ve değerli olduğu ilerleyen haftalarda daha da net olarak görülecektir.

Erol Bulut yeni gelen transferlerin de katkısıyla ilk 11’de iki yeni oyuncu tercihi ile başladı; Nazım ve Pelkas.

Soru şu; Nazım formayı bir daha Gökhan Gönül’e verir mi vermez mi?

Hücum aksiyonlarında genel görüntüsünün ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliyoruz, Nazım’ın. Savunmada Gökhan Gönül gibi yine ilk müdahale ve özellikle de ayakta kalma konusunda aksadığını belirtmek gerekiyor.

Fenerbahçe’nin yediği ikinci gol öncesinde ayakta kalmayı başarabilseydi; muhtemelen Göztepeli oyuncu Halil gole dönüşecek o ortayı bu kadar rahat yapamayacaktı.

Hücumda Nazım en az Gökhan kadar hatta ondan çok daha fazla katkı sağladı diyebiliriz ya da son olarak şöyle bağlayalım; Fenerbahçe’nin sağ kanadında birbirinin bire bir alternatifi iki oyuncu oynuyor.

Pelkas, Fenerbahçe’de ilk gol atan Yunanlı oyuncu olma özelliğini kazandı. Oynadığı bölgede formaya alternatif başka futbolcular da var. Bu nedenle önemli bir rekabetin içine gireceği

Yazının Devamı

En hızlısı hangi takım?

30 Eylül 2020

Ligin 3. Haftası tamamlandı ve yavaş yavaş da takımların verileri yerli yerine oturmaya başlıyor.

Geçen hafta derbi oynanmadan Galatasaray’ın ligin en hızlı topunu oynadığına yönelik bazı “gözü kapalı” yorumlar konuşuldu. Bu tartışmalar uzar gider ve sonuca da bağlanmaz; mesele hangi takımın daha hızlı oynadığını sayısal verilerle destekleyerek anlamak olmalıdır. Bu aynı zamanda Süper Ligin standart ve ortalamalarını takip etmek bakımından hem önemli hem de değerlidir.

Öncelikle şunun bilgisini verelim; Pazar günü oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisi topun oyunda kaldığı 41:42 dakika ile Süper Ligin en kısa süreli oynanan karşılaşması oldu.

Bu sürenin nereye karşılık geldiğini hem Süpel Lig hem de Premier Lig’deki maçlarla kıyaslayarak görelim.(1)

Ancak diğer taraftan 3. Haftanın açılışı maç olan Karagümrük-Başakşehir karşılaşması da topun oyunda kaldığı ve isabetli pas sayısı bakımından Premier Ligin bir başka karşılaşması Wolverhampton-Manchester City maçına yakın dikkat çeken veriler sunuyor bize.

Başakşehir Lige 3’de 0 ile

Yazının Devamı

İki teknik adama da yetti

28 Eylül 2020

Önce şuradan başlayalım.

Hafta içi karşılaşmayı kimin yöneteceği açıklandıktan sonra malum bir grup, yoğun bir şekilde manipülasyona başladı; genel eğilim Ali Palabıyık’ın Fenerbahçe’nin işine yarayacak bir atama olduğu yönündeydi.

Medyadaki bu gruba bakınca önemli isimler olduğunu görüyoruz. Bunun hakemi baskı altına aldığı da muhakkak bir gerçek ki Ali Palabıyık’ın maç boyunca verdiği tartışmalı kararlarda etkisi büyük oldu. Detaylarına girmiyorum.

Şu soruyu soralım; hakemler bir karşılaşmanın kaderini bu kadar etkiliyor mu? Fenerbahçe’nin 2014 yılından bu yana şampiyon olamadığı göz önünde bulundurulduğunda maçları yöneten hakemlerin bu sonuca etkisi var mı?

Bu sorunun cevabını futbol kamuoyu düşünecek, daha çok da sessiz çoğunluk.

Diyelim ki bu geride kalan 6 sezonda Fenerbahçe lehine büyük hakem hataları oldu ve tepki gördü. Sonuca etkisi neydi peki bunların?

Rakiplerinin lehine yapılanların etkisi ne oldu?

Düşünmenizi tavsiye ediyorum; ama karar yine de sizin.

Yazının Devamı

Derbiyi Fenerbahçe belirler

26 Eylül 2020

Hafta sonu sezonun ilk derbisi oynanacak.

İlginç bir dönemden geçiyoruz, futbol tarihimizin en önemli derbisinde de bu anlamda ilkler yaşanıyor. Modern zamanlarda daha önce herhangi bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin seyircisiz oynandığı hiç olmamıştı.

Diğer yandan sezonun 3. Haftasına yerleştirilmiş bir derbi var ki bu da yakın zaman dilimi içinde ilk defa yaşanacaktır.

Bence her ikisi de işin tadını kaçıran etkenlerdir.

Derbi kimin sahasında oynanıyorsa onun taraftarı ve deplasman tribünüyle güzelleşiyor.

Daha takımların kadrolarında gidecek-gelecek oyuncular belli olmamışken, Türkiye’nin gerçek futbol olayının buraya sıkışması da oyunun heyecan seviyesini etkiliyor.

Bu kadar lafın elbette bir karşılığı var.

Sezonun 3. Haftası ve öncesinde her iki takım da ikişer maç oynadılar.

Yazının Devamı

Hocanın kafası rahat değil

22 Eylül 2020

Fenerbahçe son üç sezonda takımının üçte birini değiştirerek bugünlere geldi. Bir başka ifadeyle her sezon yeni bir takım kurdu ve bu takımın sahada uyum içinde oynamasını bekledi.

Karşılaşma öncesindeki yorumlar Fenerbahçe’nin yedek kulübesinin sahadaki ilk on birden daha iyi olduğuna yönelikti.

Bu ne demektir?

“Fenerbahçe’nin alternatifi bol, kaliteli bir kadrosu var!”

Peki bu iyi bir şey mi?

Ne yapacağını ve oynayacağını bilen bir teknik adam için kesinlikle iyi bir durum; ama her kafadan ses çıkan böylesi bir futbol ortamında takımın başına yeni gelmiş bir teknik direktör için handikap yaratabilir hal de oluşturabilir.

Öyle mi?

Geçen hafta Vedat Muruqi’in yokluğunda o bölgeye yapılacak transfer gelene kadar Frey’in nasıl oynatılması gerektiğine dair hem maç öncesi hem sonrasında bir yorum yapmıştım.

Yazının Devamı

İlk elin günahı olmaz

12 Eylül 2020

Eskiden mahallede oyun oynarken “ilk elin günahı olmaz” derdik.

Yanlış anlaşılmasın buradaki eller Rizespor’un penaltılara sebebiyet veren oyuncuları Selim Ay ve Moroziuk ait olanlar değil.

Fenerbahçe’nin kazanmasına rağmen iyi görünmemesi, dağınıklığına dairdir.

Daha en başından “şöyle olmaz, bu doğru değil” formatında yorum yazmak gerçekçi değil; ancak sahada göze çarpan birkaç sorunu da not etmek gerekiyor.

Sezon öncesinde Rizespor iki, Fenerbahçe 5 hazırlık maçı oynadı.

Kuşkusuz Rizespor teknik direktörü yeni de olsa birbirini tanıyan futbolculardan kurulu, basit bir oyun planı olduğunu söyleyebiliriz; bu maçta da bunu işletti. Bir attı, sadece ilk yarı daha fazlasını bulabilirdi.

Fenerbahçe ise son iki sezonda olduğu gibi kadrosunu yenileyerek başlıyor.

Erol Hoca bu beş maçta hep bir şeyler denemeye çalıştı durdu.

Yazının Devamı