Parçalı görüntü

19 Ocak 2013

Kasımpaşa, Galatasaraylı oyuncuların yüzlerini kendi kalelerine döndürmeden orta alanda basıp, hızlı toplarla ileride gol aradı. Bu oyunu Galatasaray orta alanı bozabilirdi. Ama ne Hamit, Selçuk, Melo, ne de Emre orta alanda doğru bir organizasyon kuramadı. Oyuna girenler de çare olamadı.
Galatasaray savunmasının da hiç kanal ayarı değiştirmeden, hızlı gelişen ev sahibi ataklarını izlemeyi tercih etmesi yenilginin nedeni oldu.
Galatasaray’ın savunmasıyla hücum hattı “parçalı bir görüntüye” sahip, bir parça etkiliyken diğeri bir o kadar sorunlu. Selçuk’un iki güzel pas dışında oyunda görünememesi önemli bir sıkıntı.

Yazının Devamı

Beşiktaş kendini lider olmaya hazır hissetmiyor.

19 Ocak 2013

Beşiktaş'ı bu sezon farklı kılan pozitif gerçeklik sahada mücadele eden oyuncuların şahsi oynamıyor oluşudur. Takım oyunun üst düzeyde bir anlayışa dönüşmesi futbolcuların sahada yardımlaşmaları ve hızlı oynamalarını sağlıyor.

Hızlı ve baskılı oyun da rakip üzerinde yıpratıcı ve hataya zorlayan bir oyuna dönüşüyor.

Beşiktaş ligin sağlam oyuna sahip bir çok takımına karşı genel karakterini sahaya yansıttığı bir çok maçta bol gol attı ve kazandı.

Bu oyunu sadece Fenerbahçe'nin dengeli sakin futbolu bozmuştu.

İBB de bu anlamda başarılı oldu diyebiliriz.

Bülent Korkmaz savunma hattının çizgisinin bozulmadan oynamasını sağlayan bir kurgu ile başladı oyuna. İBB'nin yıllardır görmeye alışkın olduğumuz oyun anlayışı kontra atağa dayalıdır. Bunun için kuşkusuz hızlı adamlara ihtiyaç duyuyorsunuz.

İlk golde soldan gelen Visca'nın topu uygun alana getirmesi, ardından pası çıkardığı Webo'nun ustalık gösteren vücut hareketi ile topu ve kendisini boşa çıkarması ve uygun durumdaki Holmen'e bırakması ve bu oyuncunun da kendi etrafında dönerek rakibini geçmesiyle gol kendisini yaratmış oldu.

Bu maçta farkı yaratan böylesine ince ve yaratıcılık gerektiren hareketler oldu.

Yazının Devamı

Galatasaray savunması kanal ayarını değiştirmeden izleyince...

18 Ocak 2013

Kasımpaşa'nın basit bir oyun kurgusu vardı; oyunu dar alana sıkıştırıp, Galatasaraylı oyuncuların yüzlerinin kendi kalelerine dönmesine izin vermeden ilk toplara müdahalede bulunulacak, bu bölgede kazanılan topları da hızla ileri göndererek buradaki çabuk adamlarının sonuca gitmesi sağlanacak.

Bu oyunu ne bozabilirdi?

Galatasaray'ın orta sahası bu bölgede etkili olur, ileri topları hızlı gönderebilirse becerisi yüksek gol ayakları Kasımpaşa kalesinde gol arardı.

Selçuk anlattığımız şekilde Sabri'ye iki güzel top çıkardı. Zaten oyunun oynandığı yerin tam tersine atılan bütün toplar rakip defans için sorundur. Sabri iki topu da olumlu kullanırken ilkinde ceza alanında Elmander topu ıskalarken ikinci pozisyondaki sürpriz dokunuşu altına dönüşüverdi ve gol oldu.

Sabri için iyi bir maç oldu diyebiliriz. Sanırım Fatih Terim en çok bu duruma sevinecektir.

Maç boyunca Galatasaray'ın yapabildiği atak organizasyonu da duran toplar hariç bu kadardı.

Galatasaray'ın orta alanı hiçbir atak organizasyonu gerçekleştirmeyi başaramazken aksine görüntüsüyle de ileri zamanlar için taraftarını karamsarlığa yöneltmiştir.

Selçuk'un anlattığımız iki top ve duran toplar dışında maç içinde

Yazının Devamı

Fatih Terim'i yararlı bir "eleman" yapan Ünal Aysal modeli

17 Ocak 2013

Sneijder transferi Galatasaray'da bazı ilişkileri gerdi. Üzeri örtülmüş bir takım detayları da su yüzüne çıkardı.

Galatasaray özelinde Türkiye'de değişmeye başlayan profesyonelleşme konusunu yeri geldiği için konuşabiliriz. Burada çok bileşenli bir durum söz konusudur, bu nedenle birden fazla yazı şeklinde bir sunum olabilir.

Önceki günkü Divan Kurulu toplantısında Ünal Aysal'ın Fatih Terim ile ilgili yaptığı açıklama çok vurucuydu.

"Fatih Terim'in camiamıza son dereceli yararlı ve faydalı bir 'eleman' olduğunu da buradan tekrar ediyorum."

Fatih Terim, Galatasaray'ın maaşlı, sözleşmeli bir çalışanıdır. Ancak üstlendiği misyonu nedeniyle özellikle geçmiş dönemlerde eleman olmasının çok ötesinde bir yerde olmuştur.

Galatasaray'ın 1997 sonrasında futboldaki öyküsü uzunca bir süre başarı üzerinedir ve bu başarının tam merkezinde Fatih Terim vardır.

Fatih Terim Galatasaraylıların bir kısmı tarafından benimsenmiş, sindirilmiş midir, bu hala süren polemiğin bir parçasıdır aynı zamanda.

Galatasaray'da Lise çok önemli bir odaktır; Liseli olmak veya olamamak dönemsel olarak gündemi, yönetimi, idareyi belirleyen konumundadır.

Yazının Devamı

Fenerbahçe kupa takımı özelliği kazandı.

16 Ocak 2013

Fenerbahçe'nin Kupa takımı özelliği kazanmaya başlaması, final maçlarını kazanma yolunda çok önemli bir aşamadır.

Vasliu deplasmanı ile başlayan, sonra yine M'gladbach, Limassol ve Marsilya maçlarıyla devam eden seri Bursaspor ile kendisini bir kere ispat etmiş oldu.

Pazar günü sert bir Trabzon deplasmanında mücadele eden oyuncuların golü erken buldukları bir maçı dengede ve rölantide devam ettirmek istemeleri doğal olandı.

Ancak ikinci yarı maçı kazanmak için sahaya çıkmış bir Bursaspor vardı ve oyunun bu bölümünde Fenerbahçe'yi çok zorladı. Rölantideyken kendini yeni duruma adapte etmede zorlanan Fenerbahçeli futbolcular, sanki ofsaytmış gibi görünen bir pozisyonda Pinto'nun golüne engel olamadı.

(Fotoğraf Cemal Tuncer @gct_07)

Bu golün ne olduğunu anlamaya çalışırken Gökhan Gönül'ün akıllara zarar geri pası ile Bursaspor'un öne geçmesi Fenerbahçe'de yağmur altında duble soğuk duş etkisi yarattı.

Fakat kenar yönetiminin duruma müdahalesi ve takımın da kendini bu zaman diliminde çabucak toparlaması önemli pozitif katkılardı.

Yazının Devamı

Gamzeda'ya mektup; Kuyt'ın telaşını anlayabilmek "9 numaralı çocuk nerede?"

15 Ocak 2013

Sevgili Gamzeda,

Bana Einstein'dan şu özlü sözü göndermişsin.

Düşlemek bilgiden çok daha önemlidir; bilgi limitlere sahiptir, oysa düş kurmak dünyayı kuşatır.

Sanırım 2006 Mayısıydı ve güneş tutulmasını daha iyi izleyebilmek için Side'ye gitmiştik.

Orada bana bir soru sormuştun; "düşlerinin ne kadarı sana ait ve bunları gerçekleştirmek için imkan yaratabildin mi kendine?"

Sana gülümsemiştim. Çünkü hala gerçekleşmesi için zaman olduğunu bildiğim bir takım planlarım vardı.

Bir şeyler başarabilmenin yolu düş kurmaktan geçiyor. Düşlerimizi her zaman kendimiz yaratamayabiliyoruz. Bazen başkalarının kurduğu düşlerin bir parçası da olabiliyoruz. Kimseden bir rol beklemeden o düşün içinde bir yer edinebiliyoruz.

Bazen de başkalarının ortaklaşa paylaştığı düşleri kendimiz yaratabiliyoruz.

Yazının Devamı

Aykut Kocaman'ın kafasında patlayan cisme dönüşen "hedef!"

13 Ocak 2013

Toplumsal muhalefet bir haktır. Kişiler, topluluklar katılmadıkları, karşı oldukları bir durumu, görüşü, kişiyi, sonucu protesto edebilirler.

Kuşkusuz özgürlükler başkasının özgürlüklerinin ve kişilik haklarının başladığı yerde sınırlanıyor.

Bunu sınırları belirleyecek olanlar üstyapı kurumunda kendilerine yer edinmiş olan; yazar, çizer, resmeden, yorum yapan gibi düşünen akil "adamlardır."

Geçen hafta Trabzon'da bir panel düzenlendi. Bu panel Trabzon'un kendi düşüncelerini kamuoyuna paylaşacakları en azından canlı tutacakları önemli bir araçtır.

Panele İstanbul'dan Mehmet Baransu ve Turgay Demir katıldılar. Bu kişilerin 3 Temmuz sürecindeki takındıkları tavır anlamlıdır. Muhtemelen 2 Temmuz gecesi Fenerbahçe'nin suçlu olduklarına inanıyorlardı.

Bu duruşun habercilik, gazetecilikle ilgisi olmadığı bir gerçektir.

Nedir, sorusunun cevabını Mayıs ayında yazdığım bir yazıda vermiştim; ideolojiktir.

Mehmet Baransu; panelde şöyle diyor.

Yazının Devamı

Fenerbahçe Ülker inisiyatif kullanamayan bir takım oldu.

10 Ocak 2013

İlk yarı skoru 36-36. Son çeyrek skoru 38-25.

Şimdi bu maçın hangi bölümünü açıklayabilirsiniz? Fenerbahçe Ülker 20 dakikada yediği toplam sayıdan fazlasını son 10 dakikada yiyorsa maç kazanabilmesi zaten düşünülemez.

Maç kazanmak!

Aslında kritik eşik de burada düğümleniyor. Kazanabilmek de bilgi, beceri, kararlılık gerektiriyor. Bu sezon Fenerbahçe Ülker'de bunların hiçbiri yok.

Sonunda hep iyiler kazanır belki ama iyi olmanın yolu inisiyatif kullanmaktan geçer.

İnisiyatif kullananlar belirleyicidirler. Hep bir adım önde götürürler, yaptıkları her neyse...

Şimdi Fenerbahçe'ye bakıyorsunuz, her maçta rakibin yaptıklarını takip etmeye, onu dengelemeye çalışan bir oyun yapısı olduğunu görüyorsunuz. İnisiyatif kullanma teşebbüsü bile yok.

Takım içinde bazı oyuncuların zaman zaman sivrilmesi, maçı dengeliyor olması bu anlamda bir teşebbüs olmaktan çok uzaktır, anlatmaya çalıştığımız şeyin belki de tam tersidir.

Yazının Devamı