Sevgili Gamzeda,
Bana Einstein'dan şu özlü sözü göndermişsin.
Düşlemek bilgiden çok daha önemlidir; bilgi limitlere sahiptir, oysa düş kurmak dünyayı kuşatır.
Sanırım 2006 Mayısıydı ve güneş tutulmasını daha iyi izleyebilmek için Side'ye gitmiştik.
Orada bana bir soru sormuştun; "düşlerinin ne kadarı sana ait ve bunları gerçekleştirmek için imkan yaratabildin mi kendine?"
Sana gülümsemiştim. Çünkü hala gerçekleşmesi için zaman olduğunu bildiğim bir takım planlarım vardı.
Bir şeyler başarabilmenin yolu düş kurmaktan geçiyor. Düşlerimizi her zaman kendimiz yaratamayabiliyoruz. Bazen başkalarının kurduğu düşlerin bir parçası da olabiliyoruz. Kimseden bir rol beklemeden o düşün içinde bir yer edinebiliyoruz.
Bazen de başkalarının ortaklaşa paylaştığı düşleri kendimiz yaratabiliyoruz.
Önemli olan şey sanırım paylaşmak, paylaşabilmek. Çünkü en güzel duygu olan sevgi de paylaşınca çoğalmıyor mu, güçlenmiyor mu?
Ne zaman paylaşmayı unutuyor, önemsemez hale geliyor, yok sayıyoruz, o zaman başka şeyler devreye giriyor.
Pazar akşamı futbolda Kupa mesaisi vardı ve Fenerbahçe, Trabzon 1461 takımı ile oynadı. Maç sonunda Fenerbahçe'nin Hollandalı yıldızı Kuyt formasını vermek üzere Trabzon 1461 kafilesini taşıyan otobüse gidip "9 numara giyen oyuncu nerede?" diye arayışa girdi ve verdiği sözü tuttu.
Ancak futbolda çok klasikleşmiş ve çok normal olan bu forma alış verişine 9 numaralı oyuncudan ilginç bir cevap geldi.
O formayı kendisinin değil, bir Liverpool taraftarı olan ağabeyi için istediği açıkladı.
Trabzon'da öyle bir ortam oluştu ki 1996 yılında kazandıkları maç sonunda Trabzonsporlu oyuncuların hissettiği üzüntüyü anladığını ve paylaştığını ifade ettiği için bir kaç gün sonra Başkan tarafından kulüpten uzaklaştırılan Fenerbahçe futbol takımının bugün teknik direktörlüğünü yapan Aykut Kocaman'ın kafasına rahatlıkla bir cisim atılabilmektedir.
Genç bir futbolcu için Dirk Kuyt önemli bir oyuncu olmalıdır. Model olacak futbolcu çıkarmada pek başarılı olduğumuz söylenemez. Bu nedenle ülkemizde top oynamaya gelmiş bazı başarılı futbolcuların profesyonellikleri yeni nesil için örnek oluşturmaktadır.
Son dönemde Hagi, Hooijdonk, Alex bu anlamda iyi birer örnek oldular. Kuyt da bu kervana katılacak özellikler barındırmaktadır.
Ancak Trabzon 1461 forması giyen genç bir oyuncu sadece Fenerbahçe forması giydiği için ve çevresinden gelecek tepkileri göz önünde bulundurarak Kuyt gibi çok önemli bir futbolcudan forma almasının nedenini açıklama zorunda hissedebilmektedir.
İşte burası hayallerin, düşlerin sona erdiği yer olmalıdır.
Bu artık düş bile kurulmasına izin verilmeyen, bazı özel yasakların olduğu, insanların zihinlerine öfke, kin, nefretin doldurulduğu bir ortamdır.
Kuşkusuz böylesi bir dünyanın bize huzur vermesi beklenemez.
Ne yapmalıyız?
Kuyt'un yaptığı yerden başlayamaz mıyız?
http://twitter.com/uzaygokerman