ABD’nin kurguladığı kirli oyunun bir parçası olma sıfatıyla son zamanlarda havalanan Yunanistan yine hayal peşinde. Son günlerdeki NATO görevinde Türk F-16’larına kilit atma, bunu yaparken de Rus hava savunma sistemi S-300’leri kullanma gibi herkese meydan okuyan pervasızlıkları, sinsi planları ve savaş kışkırtmalarıyla da iyiden iyiye saçmalıyor. Hatta bu anlamda ciddi zekâ sorunu emareleri de var. Mesela Yunan Hükümet sözcüsü ne diyor? “Türkiye’ye karşı müttefiklerimizi harekete geçirebiliriz”. Kim o müttefikler? NATO üyeleri ABD ve Fransa başta olmak üzere AB’nin bazı ülkeleri. Yani kışkırtmalara, saldırılara karşı olası bir meşru müdafaa durumunda Yunanistan ‘Türkiye bizi vuruyor’ diyecek ve ABD ile ikili savunma anlaşmasının olduğu Fransa yardıma koşacak! NATO müttefiki ülkeler birbirlerine resmen silah doğrultacaklar açıkçası. Evet, ABD’nin bugüne dek tavrı, yaptıkları, özellikle de terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye aleni desteği ve Yunanistan’daki askeri yığınakları asla NATO’nun müttefiklik ruhuna uymuyor ya da Rus hava savunma füzeleri konusundaki çifte standart kabul edilemez ama yekten müttefikler arası savaş durumu daha bir başka. Kaldı ki NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in bu ikili anlaşma nedeniyle Fransa ve Yunanistan’a yaptığı “NATO’yu bölüyorsunuz, zayıflatıyorsunuz, iki NATO üyesinin bir başka NATO üyesine karşı anlaşma yapması söz konusu olmamalı” şeklinde uyarısı da var. Dolayısıyla, Yunan sözcünün ağzından çıkanlar Uluslararası İlişkiler birinci sınıf öğrencisinin dahi dillendiremeyeceği saçmalıkta, acemilikte. Çünkü öğrenci böyle bir şey söylemiş olsa sınıfta çakar. Ancak Yunan sözcü pervasızca atıp tutuyor. Bunda da NATO Genel Sekreteri’nin çıkışının cılız olması, şimdi de suskun kalmasının payı büyük. Yoksa bu kadar hadsizlik biraz sıkar. Türkiye’nin eski NATO Daimi Temsilcisi Emekli Büyükelçi Onur Öymen anlatıyor:
“NATO’nun susmaması lazım. NATO’nun 4. maddesi var. Bir ülke kendi güvenliğini tehdit eden bir durum olduğu zaman NATO Konseyi’ni toplantıya çağırabiliyor, orada karşı tarafın söyleyecek lafı yoksa görüşünüzü kayda geçiriyor, tescil ettiriyorsunuz. Yunanistan’ın söyleyecek lafı yok. Denilecek şu: Bir yerde hangi ülkenin hava sahası kara sularından daha geniştir? Dünyada kural, hava sahasının kara suları genişliğinde olması. Şimdi Ege’de kara suları 6 mil, Yunanistan hava saham 10 mildir diyor. Türk uçakları 6 mil ile 10 mil arasında uçtuğu zaman her defasında gidiyor NATO’ya, ‘Türkiye bizim hava sahamızı ihlal etti’ diye şikâyet ediyor. Bunun ayrıntılarını fazla bilmeyen ülkeler de Yunanistan haklı diyor. Başka nedenlerde var tabii.”
Ne gibi?
“Menfaatleri var. Fransızlar niye seslerini çıkartmıyor çünkü 18 tane Rafale uçağı aldılar, bu kadar açık. Şimdi denizaltı alınması için müzakere ediyorlar hem Fransa’yla hem Almanya’yla. Bunları bir cins rüşvet gibi düşünün. Rüşvet vererek devletleri yanlarına çekmeye çalışıyorlar, onlara üs kolaylıkları da sağlıyorlar. ABD’nin orada üsleri var. Dolayısıyla, o ülkeler de daima Yunanistan’ın yanında vaziyet alıyorlar. Türkiye haklı olduğu konularda haksız gösteriliyor. Yani Yunanistan’a destek vermek onların menfaatinin gereği ama işin esası ne, onu anlatacaksınız. NATO olarak uçakların rotasını izleme imkânınız var; bakın bakalım bizim uçaklarımızın kaç tanesi 6 milin içinden geçmiş diyecek ve haklılığınızı tescil ettireceksiniz, başka yolu yok.”
NATO Genel Sekreteri de suskun ama?
“Uluslararası ilişkileri bir mahkeme gibi görmemek lazım siz tezinizi savunursunuz ve aksi söylenmeyecekse o zaman Genel Sekreter de açıkça sizi destekleyecek laf edebilir. Mesela İsveç ve Finlandiya konusunda desteklediler. Çünkü aksi söylenemezdi. Yani sen teröristleri himaye edeceksin, sonra ben sana oy vereceğim, seni NATO üyesi yapacağım. Böyle bir şey olur mu? “
Şimdi ne diyebilir Genel Sekreter?
“Genel Sekreter bir tek demeç verse, ‘Hava sahası ile kara suları aynı mesafede olmalıdır, bunun aksi uygulamalara karşı bizim NATO olarak haksızlığı yapan tarafı destekleme imkânımız yoktur’ dese yeter.”
Bunlar iyi güzel de ABD’nin NATO’daki patronluğu ve onun Yunanistan’dan yana tavrı da malum. Böyle bir durumda NATO Genel Sekreteri bunu der mi, diyebilir mi? Öymen devam ediyor:
“Bizim dosyamız çok sağlam. En haklı olduğunuz konuda NATO Genel Sekreteri sırf ABD onu destekliyor diye size karşı vaziyet alırsa o zaman NATO çok şey kaybeder. Yapamazlar bunu. Hiçbir NATO Genel Sekreteri bu kadar açık bir haksızlığı savunamadı. En azından, ’Taraflar tartışma konusunu oturup aralarında çözsünler’ der. Yoksa kalkıp da ‘Türkiye bu konuda haksızdır, Yunanistan haklıdır’ dediği anda NATO çok şey kaybeder. Bunu yapamaz. Büyük devletler istese de, istemese de yapılamayacak şeyler vardır. Bir ülkenin menfaatini başka bir üye ülkenin menfaatine karşı haksız bir biçimde savunursanız NATO itibarını kaybeder.”
Yani, NATO’nun ses vermesi için öncelikle konuyu NATO’ya taşıyacaksınız. Yoksa NATO kendiliğinden devreye girmez. Nitekim şu an Türkiye’nin yaptığı da bu. Bakalım ne değişecek?..
