Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP uzunca bir süredir sokağa, vatandaşlara dokunmak, ülke sorunlarına çözüm üretmek yerine parti içi dengeler ve hesaplaşmalara odaklanmış bir görüntü içinde. Ekranlarda, sosyal medya platformlarında hala bitmeyen genel başkanlık hesapları ve Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, olmalı üzerine kurgulu polemikler, hep ön planda... Ülkeyi yönetmeye talip iktidar alternatifi bir ana muhalefetten ziyade,daha kendi içindeki sorunlarını çözemeyen, kısır çekişmeleri sonlandıramayan bir parti havası söz konusu... Buna rağmen CHP adına birileri de çıkıp diyor ki; “asayiş berkemal” bunların hepsi partiyi karıştırmak, yıpratmak, iktidar yürüyüşünü engellemek isteyenlerin çıkarttığı söylentiler ve buna bağlı yaratılan kasıtlı tartışmalar... Siyasette bunlar da olabilir ama bu gibi tartışmaların kaynağının bizzat CHP’lilerin yaptığı açıklamalar ve hamleler olduğu da ortada. Durduk yerde kimse birtakım iddialar ortaya atmıyor açıkçası...CHP’nin içinden birileri ateşi körüklüyor sürekli... Bu durum çıkarlarına dönük “dış güç” manipülasyonundan daha çok parti içi iktidar olma çekişmesi ya da koltuk sevdası yani...

Haberin Devamı

★★★

Mesela Özgür Özel’in genel başkan seçildiği kurultay sonrası artık kavgalar geride kaldı, birlik beraberlik dönemi demedi, diyemedi CHP... Olası yeni kurultay söylemleri,kendi iç saflaşmaları, hizipleri anlamında bildik “normalinde” kaldı... Bunda da açtığı ofisiyle alternatif bir genel merkez havasındaki Kılıçdaroğlu’nun, payı büyük elbette. Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, olmalı tartışması, hesapları da bunun hepten tuzu biberi oldu... Kim kimden yana, ne istiyor, kimi destekliyor hepten karıştı.. Oğuz Kaan Salıcı’nın sosyal medya platformundan yaptığı son paylaşım ve buna CHP yönetiminden gelen tepkileri de kapsayan her iki tarafa da destek çıkan yoğun yorum trafiğiyle de kurultay olasılığı bir kez daha tartışılmaya, konuşulmaya başlandı.. Buna uzunca bir süredir arka planda konuşulanların dışa vurumu da denilebilir...Delege hareketliliği ve Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekillerinin yönetime dönük eleştirel sert söylemleriyle böyle bir olasılık siyaset kulislerinde konuşuluyordu malum... Bunlara karşı Özel’de “Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez” sözleriyle hodri meydan dedi zaten...

Haberin Devamı

★★★

CHP’nin diğer kısır çekişme ağır polemik konusu cumhurbaşkanı adayı kim olacak konusuna gelince, orada da İmamoğlu’nun da, Yavaş’ın da adaylığı çok istedikleri net. Alttan alta kıyasıya süren mücadele de kızışmaya başladı. Her ikisi de 2028’e giden yolda kendi kilometre taşlarını döşemekle meşgul. Kendi destekçileri, taraftarlarının birbirlerine yönelik itibarsızlaştırma hamleleri de var. Deneyimli siyasetçilere göre de; İmamoğlu parti içerisinde kuvvetli olduğu için CHP’nin adayı olma ihtimali Yavaş’a göre daha yüksek. Şu anda parti içerisinde CHP geleneğinden gelenlerle milliyetçi muhafazakar kökenden gelen insanların arasında var olan uyum problemi ve belediyeler bünyesinde yaşandığı öne sürülen çekişmede bunu tetikler nitelikte. Buna bağlı olarak Yavaş odaklı daha farklı gelişmeler, ayrışma olasılıkları da konuşuluyor nitekim...

Haberin Devamı

★★★

CHP’de hiç kimsenin meseleyi kişilerden,isimlerden koparıp partinin ilkeleri,gelenekleri, duruşu üzerine yoğunlaştırmak gibi bir derdi, niyeti yok yani...Hele de sokak kimsenin umurunda değil...Hemde Genel Başkan Özel’in son açıklamasındaki “insanlar bu kadar geçim sıkıntısı çekerken, yokluk çekerken, işsizlik çekerken CHP’nin kendi içine dönük tartışmalar yapması kadar anlamsız bir şey olmaz” sözlerine rağmen... Bu durumda da CHP’lilerin partinin kimyasını kimin bozduğunu sorgularken öncelikle aynaya bakmaları ve gerçekle yüzleşmeleri gerekiyor...