Dünyanın gözü önünde pervasızca soykırım yapan, hala da devam eden İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği kararı da takmadı, takmıyor. Ne deniliyordu BM’nin en yüksek yargı organı UAD’nin 26 Ocak’ta açıkladığı ihtiyati tedbir kararlarında? Gazze’de yaptıkların orada soykırım olduğunu gösteriyor. Sivilleri korumak için çok acil önlem alacaksın, bir ay içinde de UAD’ye hangi önlemleri aldığını rapor edeceksin. Bu net hükümlere rağmen ne yaptı Netanyahu? Bırakın sivillerin canını korumayı, önlem almayı, o günden bu yana 3 bine yakın (toplamda 30 bine yaklaştı) Filistinliyi daha katletti, atılan bombalarla da 5 bine yakın Gazzeli de yaralandı. Maalesef bunun daha da artacağı gözleniyor. Yani UAD’deki duruşmanın ardından “Bizi kimse durduramaz ne Lahey ne başkası” diyen Netanyahu öldürmekten vazgeçmedi, vazgeçmiyor. Yıllardır olduğu gibi kendisini yine hukukun üstünde görüyor ve bildiğini okumaya, öldürmeye devam ediyor… Böyle şımarmasının, hadsizleşmesinin nedeni de ABD malum… Hem arkasında durdu, askeri ve ekonomik anlamda destek verdi, vermeye devam ediyor hem de bugüne kadar İsrail aleyhindeki sayısız BMGK kararını veto etti. Bütün dünyanın canlı yayınlarla naklen izlediği çocukların, kadınların hedef alındığı Gazze’deki bu katliamda bile… İsrail’in Refah’a saldırı ve oradaki Filistinlileri hepten yok etme ya da tehcir planıyla da her ikisinin hala da aynı kafada olduğu bir kez daha ortaya çıktı...
★ ★ ★
İsrail’in bu fütursuzluğu karşısında UAD’den ne beklenir? “Arkadaş yetti artık” deyip Netanyahu’ya haddini bildirmesi. Ama Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, The Guardian gazetesine yaptığı açıklamada ne dedi? “İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Ocak’ta açıkladığı Filistinlilerin haklarını korumak ve soykırım suçu oluşturabilecek tüm eylemlerden kaçınılması için gerekli adımları atmasına dair kararları ihlal ediyor gibi görünüyor.”
Gibi ne demekse?... Sanık sandalyesindeki İsrail alenen cinayetlere, kan dökmeye devam ediyor, BM Filistin özel raportörü acaba öyle mi diyor hala!...
Bu duyarsızlığa saçmalığa eklenen bir başka halka da, İsrail’in Refah’a saldırı planı nedeniyle Güney Afrika’nın acilen yeni tedbirler talebine karşılık UAD’nin açıkladığı ret kararı. Onda da Gazze Şeridi’nde ve özellikle de Refah’ta yaşanan son gelişmeleri “çok vahim” olarak nitelendiren Divan, şu görüşte:
“UAD’nin 26 Ocak 2024’te hükmettiği ihtiyati tedbir kararları Refah da dahil olmak üzere Gazze Şeridi’nin tamamında geçerli. İlave tedbirlere gerek görülmemiştir...”
Yani aldığım tedbir kararları fazlasıyla yeter! Tamam da sorun kağıtta yazılı kararlar değil ki, İsrail’in yüksek mahkeme olarak senin kararlarını takmadığı...Üstelik de “İsrail, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güvenliğini sağlamakla yükümlü, İsrail Soykırım Sözleşmesi’ne ve tedbir kararlarına tam olarak uymak zorunda” diye uyarmana rağmen...
★ ★ ★
Dolayısıyla dünya kamuoyunun BM’nin en yüksek yargı organı olarak UAD’den beklentisi İsrail’in bu alçaklığına, pervasızlığına artık yeter demesi. Yani aslında 26 Ocak’ta duyurulması gereken acil ateşkes kararı. Evet, İsrail’in soykırım suçundan sanık sandalyesine oturması çok önemli, ilk defa yargılanıyor, böyle bir olay hiç duyulmayan şeydi, hatta hakkında en ufak bir tenkit dahi yapılamıyordu ama bunun sonucunun getirilmesi de gerekiyor… Çünkü öyle ya da böyle nihai karar ne olursa olsun kamuoyu vicdanı ve insanlığın kararı açık ve net:
İsrail’in yaptığı soykırım, Netanyahu katil...
Aslolan da bu zaten. Hatta uzun vadede beklenti de onu destekleyerek azmettiren ABD’nin de sanık sandalyesine oturması...Tabii UAD gerçekten bağımsız ve adil bir mahkemeyse!..